Yeni yılda asgari ücretin ne kadar olacağı merak konusu
Asgari ücret pazarlığı başlıyor
Yeni yılda asgari ücretin ne kadar olacağı merak konusu.
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan asgari ücret tespit komisyonu, 2018 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere aralık ayının ilk haftasında toplanacak.
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan asgari ücret tespit komisyonu, 2018 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere aralık ayının ilk haftasında toplanacak. toplantıda, işçi ve işveren temsilcileri talep ve görüşlerini sunacak.
Doğrudan 7 milyon çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri, aralık ayının ilk haftasında çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı ev sahipliğinde başlayacak.
Çalışma ve sosyal güvenlik bakanı jülide sarıeroğlu başkanlığında toplanacak komisyonda, işçi tarafını türk-iş, işveren tarafını türkiye işveren sendikaları konfederasyonu (tisk) temsil edecek.
Bakanlıktaki toplantının ardından türk-iş ve tisk'in ev sahipliğinde de toplantılar yapacak komisyon, son toplantısını aralık ayı bitmeden bakanlıkta yaparak 2018 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek.
Asgari ücret masasında işçileri temsil eden türk-iş, yıl sonu enflasyon oranı ile bir işçinin net yaşam maliyetini gündeme getirecek, işverenleri temsil eden tisk ise devletin işverenlere işçi başına verdiği aylık 100 liralık asgari ücret desteğinin 2018'de devam ettirilmesini isteyecek.
Mevcut asgari ücret net bin 404 lira
Asgari ücret, halen bekar bir işçi için brüt bin 777 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net bin 404 lira 6 kuruş olarak uygulanıyor. kapıcılarda ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediği için net bin 510 lira 87 kuruş olarak hesaplanıyor.
Asgari ücretin işverene toplam maliyeti ise bir işçi için 2 bin 88 lira 56 kuruşu (işverene maliyet tutarında sosyal güvenlik primindeki yüzde 5 oranındaki indirim dikkate alınmış ve 100 lira/ay teşvik indirimi hariç) buluyor. bunun bin 777 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 275 lira 51 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 35 lira 55 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.
Asgari ücret nedir?
Ülkemizde uygulanmakta olan asgari ücret, ekonomik maliyet unsuru değildir. ülkedeki gelir dağılımı adaletsizliğini gidermek için kullanılması gereken sosyal politika aracıdır ve ücretlerin minimum düzeyine müdahaledir. asgari ücret yönetmeliği’nin 1. maddesine göre, ‘işçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir’ şeklinde tanımlanmaktadır.
Asgari ücretin tespit edilmesindeki temel amaç; 1. sosyaldir. yani adil bir gelir dağılımı hedeflenir. ancak bu türkiye için şu ana kadar gerçekleşmemiştir. 2. aynı iş için ödenen ücretleri birbirine olabildiğince yaklaştırmak ve ücretler genel düzeyinin bütün itibarıyla yükselmesi için gerekli ortamı hazırlamaktır.
3. haksız rekabeti önlemektir. işçiler açısından düşünülecek olursa asgari ücretin tespit edilmesi bir güven unsurudur. işverenler açısından ise eşit koşullarda rekabet edebilme ve çalışabilme olanağı sağlar. 4. çalışanların çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve ekonomik büyümeye yardımcı olunmasıdır.
Dünyada yüz yılı aşkın süredir uygulanan asgari ücret, türkiye’de 1936’da iş kanunu’nda yer almış ve 1951 yılında uygulanmaya başlanmıştır. türkiye ayrıca bu konuda, ılo’nun (uluslararası çalışma örgütü) 26 ve 99 sayılı sözleşmelerini onaylamıştır.
Asgari ücret tesbit komisyonu 2010 yılı ücretlerini belirlemek üzere ilk olarak 10 aralık, ikinci olarak da 16 aralık’ta toplandı. bir sonraki toplantının ise 29 aralık’ta toplanması ve nihai kararın verilmesi bekleniyor. dört kişilik bir ailenin ‘açlık sınırı’ (asgari gıda harcaması) 873,282 tl ve yine dört kişilik bir ailenin ‘yoksulluk sınırı’ (asgari geçim haddi) 2 bin 243, 769 tl olduğu türkiye’de, mevcut (brüt 693 tl net 546, 48 tl) asgari ücretle geçinmek oldukça güç. önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönem için beklenen asgari ücretteki artış elbette mevcut şartlara uyum sağlamaktan uzak kalacak gibi gözüküyor.
Ancak türkiye, avrupa sosyal şartı’nın asgari ücreti düzenleyen 4. maddesinin 1. fıkrasını onaylamamıştır. ilgili fıkra asgari ücret tespitinde ‘aile’ kriterini belirlerken, ülkemizde tek bir çalışan dikkate alınmaktadır. bu hali ile ülkemiz sosyal devlet olmanın gereğini yapmada eksik kalmaktadır.önceki yıllarda yaşadığımız ekonomik krizlerden fazlasıyla etkilenen asgari ücret, son dönemlerde dünyada yaşanan küresel ekonomik kriz ve işsizlikten de fazlasıyla olumsuz yönde etkilenmiştir. yüzde 50’den fazlası kayıt dışı olan türkiye ekonomisinin; kayıt dışı ve istihdam sorunu çözülmelidir. artık patronlar da işgücü veriminin düşük ücret olduğu düşüncesini çoktan terk etmiş durumda. ‘ne iş olsa yaparım abi’ diyen niteliksiz iş gücüyle ve asgari ücretin altında yapılan üretim, rekabet avantajı kazandırmıyor.
İşçi sendikaları ise işçiye eğitim verip nitelik kazandırmak yerine, genelde daha yüksek bir asgari ücret oranına saplanıp kalıyorlar. ya da ‘holdingleşen sendika(cı)lar’, ‘çalışanın insanca yaşaması’ için gazetelere verdikleri demeçlerden başka bir şey yapmıyorlar. ama bu işçiye hiçbir şey kazandırmıyor. mevcut asgari ücret sistemi kayıt dışının önüne geçemiyor ve sigortalı çalışmayı özendiremiyor. çünkü işveren asgari ücretin yarısı kadar bir parayı sigorta ve vergi gibi kalemlere harcıyor. asgari ücretin bugünkü miktarı ‘insanca yaşam’ için yeterli değildir. özellikle büyük şehirlerde hesaplandığında ‘dünya açlık ortalamasının’ altında kalmaktadır.