1950'lerden sonra sinema salonlarının Anadolu'da yaygınlık kazanmasıyla gelişen Türk Sineması, Yeşilçam dönemiyle önemli bir gelişme yaşamıştır. Daha çok 1950 ve 1960 arası dönemi kapsayan Yeşilçam dönemi Türk toplumsal gerçekçiliği için büyük önem taşır. On yıllık bir dönemi kapsayan Yeşilçam ile yeni bir sinema endüstrisi ortaya çıkmış film ve sinema salonlarında büyük artışlar gerçekleşmiş, yeni bir yönetmen kuşağı ortaya çıkmış ve sinema yayıncılığı artmıştır.
Piyasa romanı olarak da adlandırılan romanların filme çekildiği Yeşilçam döneminde yılda iki yüzü aşkın film üretilmiştir. Komediler, korku filmleri, dramalar, aşk konulu filmler farklı türlerde binlerce film üretildi. Her gün yeni filmler çekilirken seyircilerde her gün yeni yüzler ile tanıştı. Yeşilçam Türk Sineması'nın altın dönemi olarak adlandırıldı.
Yeşilçam filmlerinin sevilmesi ve akıllarda kalmasının da bir sebebi yazlık sinemalardır. Mahallenin boş alanlarında kurulan yazlık sinemalar sinema kültürünü de oldukça değiştirmiştir. Yeşilçam'ın yıldızlarıyla büyüyen nesiller için Yeşilçam'ın yeri hep ayrıdır. Yeşilçam'ın güzel yıldızları, yakışıklı jönleri ve repliklerini ezbere söyleyebiliriz. Yeşilçam'ın yönetmenleri, yıldız oyuncuları kadar sahneleri ve figürleri de hafızalarda yer edinmiştir. Bazı sahneler var ki tebessüm etmemek elde değil. Bazı sahnelerde şaşkınlığımızı gizleyemeyiz. Mutluluk, hüzün, özlem duyarız o sahneleri görünce. Tarkan'daki ahtapot, çivili adam, Hacı Bumbala ve Gulyabani herkesin aklına kazınan ve herkesin bildiği o meşhur sahneleri sizler için derledik.
1967 – 2011 Rahmetli Tuncel Kurtiz, 44 yıl arayla Arnavutköy'deki evinin çatısında…
1974 Zeki Müren'in "Biraz Fernandel, biraz Belmondo" diye tanımladığı Kemal Sunal…
