Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, uzay teknolojileri ve uydu verilerini kullanarak geliştirdikleri yazılımla Türkiye'deki yer hareketlerini izlediklerini açıkladı. Kutoğlu, "Diğer fayları konuşurken İzmir ve yakın çevresindeki illerdeki tehditleri göz ardı etmemek lazım. En yakın tehlike, en yüksek risk bu bölgede gözüküyor" dedi.
Tarihi Depremler ve Yer Kabuk Hareketleri
Prof. Dr. Kutoğlu, M.Ö. 222 yılına kadar geçmiş depremleri gösteren yer kabuğu hareketlerini uydu verileri ve uzay teknolojileri ile incelediklerini söyledi. "Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde geçmişte olan depremleri incelediğimizde, bazı aktif fayların yüksek miktarda enerji biriktirdiğini ve kırılmaya daha yakın olduklarını gördük" dedi.
Yeni Teknik Kullanıldı
Prof. Dr. Kutoğlu, aktif fayların yüksek gerilim değerlerine sahip noktalarda 'sıcak bölgeler' oluşturduğunu belirtti. "Ege Bölgesi'nde özellikle geçmiş depremleri ve fayların hareket hızlarını incelediğimizde, yüksek derecede enerji biriktirmiş, sıcak nokta olarak adlandırabileceğimiz fay hatlarımız var. İzmir bölgesinde üç fayımız var. Manisa bölgesinde, İzmir'in kuzeyinde Bergama bölgesinde iki fayımız, Aydın'dan geçen bir fayımız ve Denizli'deki bir fayımız gerçekten yüksek gerilim değerlerine sahip" dedi.
Gelecekteki Depremler İçin Kritik Bilgiler
Kutoğlu, "Türkiye'nin değişik yörelerinde geçmişte olan depremlere baktığımızda, aktif fayların bazıları yüksek miktarda enerji biriktiriyor ve diğerlerine göre kırılmaya daha yakın olduklarını yaptığımız çalışmalardan görüyoruz. Özellikle Ege Bölgesi'nde geçmiş depremleri ve fayların hareket hızlarını incelediğimizde, bu bölgelerde ciddi bir risk bulunduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
Uyarılar ve Önlemler
Uzmanlar, İzmir ve çevresindeki yüksek riskli bölgeler için dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Bu kapsamda, bölgedeki yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve acil durum planlarının gözden geçirilmesi önem taşıyor.
Türkiye, depremlerle yaşamayı öğrenmeli ve bilimsel veriler ışığında gerekli önlemleri almalıdır. Prof. Dr. Kutoğlu'nun yaptığı bu uyarılar, deprem tehlikesine karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Marmara'dan Ege'ye Yüksek Gerilim
Prof. Dr. Şenol Kutoğlu, Marmara Denizi'ndeki fayların hareketli olduğunu ve en büyük riskin Ege Bölgesi'nde olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Ege Bölgesi'nde bu saydığımız faylardaki gerinim değerleri diğerlerine oranla daha yüksek gözüküyor. Bana sorarsanız en yakın tehlike, en yüksek risk bu bölgede görünüyor."
Sismik Enerji Birikti
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'deki deprem riskine ilişkin uyarılarda bulunarak, "İzmir'de yapılan çalışmalarda bazı faylar üzerinde sismik enerji biriktiği anlaşılıyor. Bu nedenle kentte depreme hazırlığa öncelik verilmeli" dedi. Sözbilir, bölgedeki gerilimin giderek arttığını vurguladı.
'6'dan Büyük Depremler Üretebilir'
Daha önce Erzurum-Erzincan hattına dikkat çeken Prof. Dr. Kutoğlu, Marmara ve Hatay-Maraş bölgelerinin yanında Ege Bölgesi'nde de ciddi riskler bulunduğunu belirtti. Kutoğlu, "Ege'de özellikle geçmiş depremleri ve fayların hareket hızlarını incelediğimizde yüksek derecede enerji biriktirmiş fay hatlarımız var. İzmir bölgesinde üç fayımız, Manisa bölgesinde iki fayımız, Aydın'dan geçen bir fayımız ve Denizli'deki bir fayımızın gerilimi en yüksek faylar arasında olduğunu görüyoruz. Bu faylar, 6'dan büyük ve 7'ye varan depremler üretebilecek potansiyele sahip" dedi.
Güvenilir Veriler ve Uyarılar
Haritayı incelediklerinde elde edilen değerlerin modelden değil, gerçek yeryüzü hareketlerinden kaynaklandığını belirten Kutoğlu, "Bu yüzden son derece güvenilir bilgiler. İzmir çevresi, Denizli, Aydın, Manisa ve Bergama hattındaki faylar, uzunlukları nedeniyle 6'dan büyük depremler üretebilecek kapasiteye sahip" ifadelerini kullandı.
Deprem Hazırlıkları
Uzmanlar, İzmir ve çevresindeki yüksek riskli bölgeler için dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve acil durum planlarının gözden geçirilmesi önem taşıyor. Türkiye, depremlerle yaşamayı öğrenmeli ve bilimsel veriler ışığında gerekli önlemleri almalıdır. Prof. Dr. Kutoğlu ve Prof. Dr. Sözbilir'in uyarıları, deprem tehlikesine karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.