Yargıtay'dan Hakaret İşiten Çalışanlara Çifte Tazminat Hakkı

Bir otomotiv fabrikasında boya teknisyeni olarak görev alan işçinin iddialarına göre iş yerinde kendisine yönelik mobbing uygulandı. Amirlerinden sürekli hakaret işittiğinin öne süren işçi istifa etmesinin ardında tazminat istedi ancak iş yeri tazminat vermedi.

Tazminatını almayan boya teknisyeni işçi, İş Mahkemesi'ne başvuruda bulundu ve ifade verdi. İşçi, amirlerinin kendisine söylediği 'Şerefin olsa bu adam gibi istifanı yazar gidersin' sözleri üzerine Noter üzerinden ihtar çekti ve iş sözleşmesini feshetti. İşyerinde sık sık küfür edildiğini ve aşağılandığını da belirten işçi psikolojik olarak çöktüğünü bu nedenle özel hayatında da sorunlar yaşadığını belirti.

Boyacı teknisyen, işyerindeki çalışanlara göre daha kıdemli olduğunu, çalışma alanıyla ilgili çeşitli kurs ve sınav başarı belgelerinin olmasına rağmen kendisinden daha az tecrübeli insanlarla aynı maaşı aldığını, iş yerini eşitlik ilkesine uymadığını kaydetti. Zorla istifa etmeye zorlanan teknisyenin dava açması üzerine eski iş yeri çalışanlarının vasıflı olduğunu ve herkesin hak ettiği maaşı aldığını savundu. Alınan kararın temyize gitmesinin ardından Yargıtay devreye girdi.

İş Mahkemesi, ortada maruz kalınan bir mobbing olmadığını ve kanıtı da olmadığını gerekçe göstererek manevi tazminat talebinin reddedildiğini belirtti. Yargıtay'ın verdiği karar ise şöyle:

'Oysaki, dava dilekçesinde sadece mobbing nedeni ile değil, davacının kişilik haklarının zedelendiği de ileri sürülerek manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Mahkeme, davalı işverenlikte tüm çalışanlara yönelik olarak kişilik ve onurlarını rencide edici hakarete varan haksız ve kaba tutumun mevcudiyeti sebebiyle işverenin, iş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğünü ihlal ettiği ve davacının kişilik hakkına yönelik saldırıyı önlemediğine dikkat çekmiştir. Dolayısıyla da işçinin koruma ve gözetme borcuna aykırı davrandığı aşikar olup bu durumun davacıya iş sözleşmesini haklı sebeple feshetme imkanı verdiği, davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Kıdem tazminatı talebinin kabulüne dair gerekçe, hukuka ve dosya içeriğine uygundur. Söz konusu gerekçede de belirtildiği üzere davacının kişilik haklarına yönelik saldırının bulunduğu anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin de kabul edilmesi gerekirken reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Kararın oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir.'