Çalıştığı iş yerinde, sınavlara hazırlanma gerekçesi ile sır niteliğinde olan 51 adet bilgiyi kopyalayan mühendis, istifa ederek işten ayrıldı. Mühendis tazminat talebi ile, işveren ise para cezası talebi ile karşılıklı dava açtı. Davacı - karşı davalı işveren; mühendisin şirkette son derece gizli ve teknik projeler dahilinde sistem mühendisi olarak çalışmaya başlamış olduğunu, istifa ederek ayrıldığını, ihbar süresinin ise yalnızca bir haftasına uyduğunu ifade ederek beş haftalık ihbar süresi için ihbar tazminatı borcu bulunduğunu söyledi.
Mühendisin işten ayrılmadan önce elli civarında gizli belgeyi harici bir cihaza kopyaladığını, davacının kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin bilgi güvenliği politikası başlıklı 5. maddesine aykırılık teşkil ettiğini ve bu nedenle de cezai şart alacağının tahsilini talep etti. Davalı - karşı davacı mühendis ise davacı şirketin davalının istifasının hemen ardından dava açmamış olması ve şikayetten sonra huzurdaki davayı ikame etmiş olduğunu söyledi. Davanın art niyetli açıldığını, ihbar tazminatı talebinin ve cezai şart talebinin yerinde olmadığını, karşı dava olarak bir aylık ücret ile yıllık izin alacağını davalıdan tahsilini istedi.
İş Mahkemesi; davacı - karşı davalı tarafın cezai şart alacağı talebinin reddine, ihbar tazminatı talebinin kabulüne, davalı - karşı davacının ücret ve yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin kabulü yönünde karar verdi. Taraf avukatları kararı istinafa taşıdı. Bölge Adliye Mahkemesi, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Taraflar bu kez kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi kararını ortadan kaldırdı, sır nitelikteki bilgiyi kopyalayan mühendisin ceza ödemesi gerektiği yönünde hükmetti.
Yargıtay kararında, 'Dosya içinde bulunan ve davalı işçiye imzalatılmış olan bilgi sistemi güvenlik kurallarının 5.3.2 maddesinde, 'İşverenden yazılı izin almaksızın kullanıcı ağlarını kullanarak şirketin dışındaki kişisel mail kutularına (şirket dışındaki kendi kişisel mail kutusu dahil) veya diğer mail adreslerine ticari ve ticari olmayan faaliyetleri ile ilgili bilgiler dahil olmak üzere, gizli bilgilerini gönderemez.' ifadesi mevcuttur.
Davacının işverene ait 51 adet bilgileri kendi cep telefonuna indirdiği tartışmasız durumdadır. Mahkemece bu konuda bilirkişi raporu alınmış olup kopyaların data niteliği taşıdığını ve çokluğu dikkate alındığında ders çalışmak için indirimin düşünülemeyeceği, davalı işçinin sır saklama yükümlülüğü aykırı davrandığı sonucuna varılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı işçinin sır saklama yükümlülüğünü, gizlilik ile bilgi güvenliği kurallarına aykırılık davrandığı anlaşılmakta olup iş sözleşmesinin 11. maddesindeki cezai şartın koşulları oluşmuştur.
Mahkemece Türk Borç Kanunu'nun 182/son maddesi değerlendirilerek indirim yönünden bir karar verilerek istekle ilgili hüküm kurulması gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Temyiz olunan İş Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının, bozularak ortadan kaldırılmasına oy birliği ile karar verilmiştir' denildi.