Vefatının 90'ıncı Yılında 'Hoca Ali Rıza Efendi'

1914 kuşağı ressamlarının hocası, Asker Ressam Kuşağı’nın üyesi Hoca Ali Rıza Efendi 90 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. 5 bine yakın eseri bulunan Hoca Ali Rıza Efendi'nin yaşam öyküsünü sizler için derledik.

20.03.2020-12:24 - (Son Güncelleme: 20.03.2020-12:39) Vefatının 90'ıncı Yılında 'Hoca Ali Rıza Efendi'

Sultan II. Abdülhamid tarafından Nişan-ı Mecidî ile ödüllendirilen, 5 bine yakın eseriyle Türk resim sanatının en üretken ressamlarından Hoca Ali Rıza Efendi 90 yıl önce bugün vefat etti. 1858-1930 yılları arasında yaşamış daha çok manzara resimleriyle tanınan ressamın biyografisini sizler için derledik.

Üsküdarlı oluşu sebebiyle Üsküdarlı lakabıyla da anılan Hoca Ali Rıza, 1858 yılında doğmuştur. Babası Mehmed Rüştü Bey’dir. İlk ve orta öğrenimini Üsküdarda tamamladıktan sonra Kuleli Askeri Lisesine girmiştir. Resme olan tutkusu sebebiyle okulunda bir resim atölyesi açılması için başvurmuş ve hedefine de ulaşmıştır. Osman Nuri Paşa, Süleyman Seyyid ve Mösyö Gues gibi seçkin hocaların öğrencisi olan Hoca Ali Rıza Efendi, 1884 yılında Harbiye’nin “Menşe-i Muallim” programından Piyade Mülazım-ı Sani (Teğmen) rütbesiyle mezun oldu ve öğretmeni Osman Nuri Paşa’nın yardımcılığına atandı.

1891 yılında Osmanlı Devleti'nin ilk başkentlerinde inceleme çalışmaları yapan bir heyete katılarak Türk-İslam eserlerini defterlerine aktardı.1903 yılında Mustafa Şevket Paşa'nın isteğiyle "Eski Osmanlı" kıyafetlerini kapsayan bir albüm çalışmasına katıldı.



1909 yılında Harbiye Matbaası'nda Baş Ressam olarak çalışmaya başlayan Hoca Ali Rıza Efendi, Türk Esliha-i Antika Müzesi'nin kuruluşu için oluşturulan komisyonda görevlendirilmiştir.

1909-1912 yılları arasında Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Başkanlığı görevini sürdürürken; 1909'da Üsküdar İskele Gazinosu'nda resim sergisi düzenledi. 1910 yılında Şehzadegan sınıflarında hocalık yapan Hoca Ali Rıza Efendi, 1911 yılında Kaymakam (Yarbay) rütbesindeyken emekliye ayrıldı.

1914'te İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'nde Peyzaj Muallimi olarak görev yapmaya başladı. 1917'de Maarif Nezareti'ne bağlı olan Sanayi-i Nefise Encümeni azalığına seçildi. 1918'de başladığı Çamlıca İnas Sultanisi'ndeki Resim Hocalığı üç yıl sürdü.

Bunun dışında 1929 yılında Sultan Ahmet Erkek Ameli Hayat Okulu'nda Hocalık yaptı. Resimlerinde pembeler, yeşiller ve mavilerle ön plana çıkan, çizdiği binlerce desenle eriştiği ustalık ve renk kartalası sayesinde kendi ekolünü oluşturan Ali Rıza Efendi, birçok kaynakta "Türklerin milli ressamı" olarak geçmektedir.

BAŞLICA ESERLERİ

Üsküdar’da Bir Sokak, Üsküdar’da Kar, Denize Açılan Sokak ve Simitçi, Sümbüllü Yalı, Sokakta Yeniçeriler ve Kayalar yağlıboya resimlerindenken; Keten Ayakkabılar ve Çeşme resimleri de karakalem çalışmalarına örnektir.



SANAT ÜSLUBU

Karakalem, sulu boya ve yağlı boya başta olmak üzere tüm malzemeleri iyi bilen sanatçı, çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Eserlerinde kullandığı renk ve desen kompozisyonundan milli karakteri hemen hissedilmektedir. Kendine has resim anlayışı ile pek çok meslektaşını etkilemiştir.Manzara ressamı olarak tanınmaktadır. Osmanlı binalarını, sokak aralarını, mahalleleri ve manzaraları adeta bir belge niteliği taşımaktadır. Seçtiği konuyu tüm gerçekçiliğiyle yansıtırken, az da olsa hayali resimler de yapmış olduğu bilinmektedir. Yalnız tüm çalışmalarının ortak bir noktası vardır, o da insana huzur vermesidir.Eserlerinin bir çoğu dağılmış durumdadır. Yalnız Ankara Milli Kütüphane’de geniş bir koleksiyonu oluşturulmuştur. Sanat hayatı boyunca katılabildiği kadar sergilere katılmıştır.

Suluboya tekniğindeki yetkinliği ve hızlı çalışma temposuyla, 5 bine yakın sayıda İstanbul peyzajı betimleyen, şehrin eski mahallelerini, ormanlarını, ahşap evlerini, semt yaşantılarını, dar sokaklarını,kahvehanelerini, deniz kıyılarını yorumlayan Hoca Ali Rıza Efendi, 30 Mart 1930'da Üsküdar'da vefat etti.

YORUM YAZ..
Modal