Yaşanan üzücü deprem ile birlikte tekrardan deprem gerçeği ve fay hattına kurulmuş şehirler tüm ülkeyi yasa boğdu. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan merkezli art arda meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 10 şehirde büyük yıkıma yol açarken uzmanlar artçıların 1 yıl sürebileceği ifade etti.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, “Doğu Anadolu Fay Hattı'nın çok uzun yıllardan beri suskun olduğu, deprem biriktirdiği, bu enerjisini depremle boşaltmadığı biliniyordu. 1513'ten bu yana bu bölgede deprem olmadığı biliniyor. Pazarcık'ın güneyinde Narlı, Yesemek fayları var. Dolayısıyla büyük bir deprem beklentisinin olduğu bir alanda bu deprem gerçekleşti. Şu an büyük deprem beklentimizin olduğu yerler var: İstanbul, Bingöl Yedisu, Pazarcık ve Hatay.” dedi.
‘Kırılmayı bekleyen fay hatları var’
Prof. Dr. Süleyman Pampal, depremin beklenen bir deprem olduğunu vurgulayarak, “Beklediğimiz bir depremdi. En son Sivrice- Pütürge depreminden sonra söyledik. Doğu Anadolu fay zonu, Türkiye'nin en tehlikeli zonlardan biri. Oradan itibaren Sincik, Gölbaşı, Türkoğlu ve Hatay segmentlerinin sismik boşluk olarak beklediğini, buralarda tedbir alınması gerektiğini vurguladık. Maalesef şu anda Gölbaşı-Türkoğlu boşluğu doldu, yani segmenti kırıldı. Bunun iki tarafı Türkoğlu'ndan Hatay'a doğru ve Gölbaşı'ndan Sincik'e doğru olan parçalar kırılmayı bekliyor. Buralarda da boşluklar var ve maalesef bu büyüklükte.” İfadelerini kulandı.
Tarihe geçecek büyüklükte
Prof. Dr. Zeki Hasgür, bu yaşadığımız acı depremin tarihte ayrı bir yer alacağını söyleyerek “Tarihe geçecek büyüklükte bir deprem yaşadık. 7 km derinliğinde gerçekleşen deprem, Güney Toroslar, Kahramanmaraş ile Urfa bindirme fayları, Diyarbakır ve Hatay'da da olduğu için Doğu Anadolu Fay hattıyla etkileşime geçtiği görülüyor. Bu kadar geniş bir alanda hissedilmesinin nedeni bu durum. 2020 Elazığ'daki depremi önemli. Bu deprem, Doğu Anadolu Fayı olarak adlandırılan sol, yanal atımlı fayda gerçekleşti. Bu bölgedeki hareketlenme ve etkileşim devam edecek. Büyük artçıların 3 gün boyunca etkili olmasını, sonrasında azalarak sürmesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
‘Deprem geçti diye hareket edilmemeli’
Prof. Dr. Şükrü Ersoy,1999 depremine değinerek, “Kocaeli Depremi gibi bir deprem. Zemine bağlı olarak çok şiddetli yıkımlara neden olmuş olabilir. Artçılar 6 büyüklüğünü geçebilir. O yüzden deprem geçti diye hareket etmemeleri gerekir. Özellikle depremin merkez üssündekiler. Hava soğuk da olsa açık alanlarda kalmaları lazım.” İfadelerini kullandı.
Doç. Dr. Doğan Kalafat, “Artçı depremler uzun bir süre daha devam edecektir. Yaklaşık 1 yıla yakın sürecektir. Ağırlıklı olarak birkaç ay yoğun, ondan sonra zaman içerisinde azalarak devam edecektir. Vatandaşlarımızın muhakkak hasarlı binalardan kaçınmalarını, evlerine girmemelerini öneriyoruz.” dedi.
Yerleşim yerleri fay üstünde
Doç. Dr. Sepanta Naimi, fay hatlarını kurulan yerleşim alanları ile ilgili olarak, “ Yerleşim yerleri maalesef fay hatları üstünde kurulu. Bu da can ve mal kaybının büyük olmasına neden oldu. Kahramanmaraş merkezli depremin hiç hasar vermemesi imkânsız ancak gelen görüntülere göre de bazı binalar tamamen yıkılırken yandaki binaların sadece hasarla atlatması ve ayakta durması yine de bizim eski bina stokumuzun depreme dayanıksız olduğunu bir kere daha gösteriyor. Bu tarz binaların acilen depreme karşı güçlendirilmesi veya dönüştürülmesi gerekir. Unutmayalım bugünkü deprem ilk değil, son da değil. Bugün Maraş'ta, yarın da İstanbul olabilir.” İfadelerini kullandı.
Diğer faylar harekete geçti
Prof.
Dr. Fadime Sertçelik,, fay hattının hareketleri üzerine “ Ana şokla birlikte Doğu Anadolu Fayı üzerinde 150 kilometreye yakın bir kırık oluştu. 300 kilometreye yakın bir hat boyunca artçılar devam ediyor. İlk ana kırığın olduğu yerin dışında da muhtemelen bölgedeki farklı faylar harekete geçti.” dedi.
Bölgedeki deprem riskine dikkat çekmişti
Prof. Dr. Naci Görür, 2022'nin Nisan ayında yaptığı açıklamada, "Doğu Anadolu Fayı üzerinde bundan sonraki depremlerin Erkenek, Çelikhan, Kahramanmaraş Türkoğlu yörelerinde olacağını düşünüyorum" demişti.
17 ağustos depremine eşit
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener: "Bu deprem 17 Ağustos 1999'daki depreme eşit bir deprem. Bu coğrafyada 17 Ağustos depreminden sonra gördüğümüz en büyük deprem. Kahramanmaraş-Gaziantep il sınırları arasında olan bir deprem. 10 ilde etkili olup sınırlarımızı aşarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Irak ve Suriye'de de hissedilen bir deprem. Çok şiddetli. Şu ana kadar 200 civarında artçı şok yaşandı. Bu depremler yoğunluğunu azaltarak devam edecek. Artçılar 1 yıl sürebilir."
130 atom bombası gücünde
Deprem Bilimci Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Kahramanmaraş'taki depremin 130 atom bombası gücünde olduğunu açıkladı. Ercan, "Hatay-Osmaniye-Kahramanmaraş-Gaziantep kırıklar çatağında yüzyıllardır beklenen deprem. 7.7 büyüklüğünde yaklaşık 130 atom bombası gücünde. 43 saniye süreli, 5 km gibi sığda, çok etkili oldu. Deprem olan yer dört ana kırığın kavşağı. Ölü Deniz Kırığı, Doğu Anadolu Kırığı, Arap Kalkanı ile Kıbrıs Yayı. Osmaniye üçgeninde olabilecek en büyük deprem oldu. Felaket büyük" dedi.