Yaklaşık 22 yıl önce gerçekleşen büyük İstanbul depreminin bir yenisinin daha yaşanması bekleniyor. İstanbul genelindeki yapıların eski ve güvenli olmayışı sebebiyle uzmanlardan art arda önlem uyarıları geliyor. Uyarıların bir yenisi ise Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Oruç’tan geldi. Prof. Dr. Bülent Oruç, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın uzun bir süredir yıkıcı bir sarsıntı üretmediğini söyleyen Oruç, İstanbul depremi için gerekli önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini söyleyerek, ‘6.9’dan büyük deprem olasılığı çok yüksek’ uyarısında bulundu.
Yıkıcı bir deprem olma riski yüksek
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Oruç, 'İl Afet Risk Azaltma Planı'ndan (İRAP) başka silah olmadığını ve İRAP eylemlerini doğru bir şekilde uygulanması gerektiğini söyledi. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda uzun bir süredir yıkıcı bir deprem olmadığı söyleyen Oruç, ‘’Beklenen İstanbul depremi derken aslında Marmara Denizi içerisinde Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey kollarının uzunca bir süredir yıkıcı bir deprem üretmediğini anlıyoruz aslında ve bu bizi korkutuyor açıkçası. 1500’lü yıllar ve 1755 ve 1894 yılından sonra günümüze kadar geldik. Marmara Denizi içerisinde 6.9’dan büyük bir yıkıcı depremin olma olasılığını artık çok yüksek görüyoruz. Dolayısıyla bu sessizlik bizi korkutuyor" ifadelerini kullandı.
Adalar ve Ganos kolları sessizliğini koruyor
Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Adalar ve Ganos kollarının uzun süredir sessiz olduğunu söyleyen Bülent Oruç, ‘’Birkaç yıl önce Silivri'de 5.8 orta büyüklükte bir deprem meydana gelmişti. Bu orta Marmara koluna özgü bir deprem olarak ben yorumladım. Asıl sessizliğini koruyan Adalar ve Ganos koludur. Adalar kolu 1894, Ganos 1912 yılında yıkıcı depremi üretmiştir. Bunlar periyodik depremler değil. Ama Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun kolları çok fazla deforme oluyor. Batıya doğru geldikçe kayma hızı çok artıyor. Kayma hızının arttığı çok fazla deformenin olduğu kabuksal ortamda yıkıcı deprem beklersiniz. Biz genç aktif tektonik kuşak içerisindeyiz. Burada kayma hızı yüksek olan fay zonu içerisinde yaşıyorsak yıkıcı depremin çok fazla uzamamasını düşünmek gerekir. Onun için elimizde İl Afet Risk Azaltma Planı’ndan başka silahımız yok. İRAP'ın eylemlerini doğru bir şekilde hayata geçirmemiz lazım." sözlerine yer verdi.
Önlemler bir an önce hayata geçirilmeli
İstanbul depreminin yaşanmasından önce gerekli önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesini söyleyen Prof. Dr. Bülent Oruç, ‘’Bu içeriğin kağıt üzerinde kalmaması için eylemlerin hayata geçmesi gerekiyor. Valilik bünyesinde izleme ve değerlendirme toplantıları yapılıyor. Sorumlu kurumların, destekleyici kurumların eylem aşamasında hangi aşamada olunduğunu bunun gibi ilk izleme ve değerlendirmeler yapıldı. 5 yıl boyunca 6 ayda bir bu değerlendirmeler yapılacaktır. Burada tek amaç afet risk planlamasını iyi planlayıp tehlikenin büyüklüğüne rağmen afete dönüşmesine engel olacak şekilde çözüm ürütmektir. Afeti sadece deprem olarak algılamamak lazım. Yangınlar, seller, heyelanlar, kaya düşmeleri var. Bütün bunların hepsi bu rapor içerisinde yer almış ve sorumlu kurumlar tarafından eylem planları içerisinde riski azaltıcı yönde adımlar atmasını beklediğimiz süreçlerdir. Umarım başarıya ulaşır diye ümit ediyorum." uyarısında bulundu.