Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türk gençliğinin kızıl elmasının 'uzayda güçlü olmak' olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz yıl dünyaya ilan ettiği uzay programındaki 10 hedefin tamamında mesafe katettiklerini belirten Yıldırım, '10 sene sonra Türkiye çok farklı bir yerde olacak' dedi. Dünyanın yakın yörüngesinde dolaşıp bilgi toplayacak milli gözlem İMECE uydusunun hazır ve fırlatma öncesi test evresini tamamlamak üzere olduğunu aktaran Serdar Hüseyin Yıldırım, Uzay Limanı projesini de Türkiye'nin tek başına değil dost ve müttefik ülkelerle birlikte uluslararası işbirliği ile yapmak istediğini dile getirdi.
Türkiye Uzay Ajansı'nın kurulma amacı ve dört koldan yürüttüğü proje ve programlarla ilgili bilgi veren Kurucu Başkan Serdar Hüseyin Yıldırım şunları söyledi:
'Uzay Ajansımız 2018'in sonunda kuruldu. Uzay Ajansı aslında çok beklenen ve kuruluşu çok önemli bir devlet kurumu. Çünkü uzayla ilgili tüm faaliyetleri koordine edecek, ana stratejiyi belirleyecek, yol haritasını çıkaracak, yurt dışındaki bütün kurumlarda bütün ülkeler nezdinde Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecek, üniversitelerin programlarını geliştirmeyi sağlayacak. Yüksek lisans ve doktora programlarını yönlendirecek yani Türkiye'de uzay ile ilgili ne yapılıyorsa bunların hepsinden sorumlu ve hepsinin yönlendirmesini koordinasyonunu ve stratejisini sağlayacak olan ana kurum; çatı kuruluş. Uzay Ajansı o yüzden çok önemli' dedi.
'Büyük şirketler devletlerin yapmakta olduğu işleri üstleniyor'
İleride mutlaka bir ekosistem geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım , '1957 yılında başlayan uzay çağı aslında iki kutuplu bir dönemdi. Bir tarafta Sovyetler Birliği diğer tarafta ABD. Uzay çalışmaları da böyle yürüyordu. Bu iki büyük güç birbiri ile yarışıyordu. 'Hatta savaşıyordu bile' diyebiliriz. O kadar sıkı bir rekabet vardı. Ama şimdi yeni çağda artık bu değişti. Devletlerden şirketlere doğru bir kayış başladı. Büyük şirketler devletlerin yapmakta olduğu işleri üstlenerek hızla ilerliyorlar ve esas işleri onlar yapıyorlar. Dolayısıyla Türkiye'de de böyle bir yapıya geçmek zorundayız. Ama öncelikle devlet öncülük yapacak. Çünkü bu işler hem zor, pahalı hem de riskli konular ve çalışmalardır. Dolayısıyla devlet öncülük yapacak ve kaldık ki yapıyor.' dedi ve cümlelerine şu şekilde devam etti, 'Devlet kurumlarıyla bu işler şu an Türkiye'de yürütülüyor. Uzay Ajansı da bunlardan bir tanesi. Ama mutlaka bizim yakın gelecekte ileride yapmamız gereken mutlaka bir ekosistem geliştirmektir. Yani özel sektörü de bu işin içine çekmektir ki o dinamizmi kazanalım ve daha hızlı ilerleyelim. Dolayısıyla yeni dönemin özelliği bu işin artık çok tabana yayılması, bütün devletlerin bütün ülkelerin uzayda bir şey yapmaya çalışması ve şirketlerin de burada çok önemli rol almalarıdır' açıklamasında bulundu.
'Uzay limanı projesi'ni kardeş ülkelerle yapmak istiyoruz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 9 Şubat 2021 tarihinde dünyaya ilan ettiği uzay programında yer alan 10 hedefin tamamında ilerleme sergilediklerini dile getiren Serdar Hüseyin Yıldırım sözlerine şu şekilde devam etti:
Hedeflerimiz için gece gündüz çalıştıklarını belirterek, 'Bu 10 hedefi 10 sene içerisinde 2030 yılına kadar gerçekleştirmek hedefindeyiz. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Tabi bunlar zor hedefler, önemli hedefler. Bir çoğu Türkiye için ilk olacak. Ay programı öyle, astronot öyle. İlk defa bir vatandaşımız bilim misyonu ile uzaya çıkacak. Bir Uzay Limanı projemiz var. Uzaya erişim ve uzay limanı. Uzay limanı nedir? Hava limanı neyse onunla aynı şey. Yani ticari bir kurum. Askeri üs değil. Onun için liman diyoruz. Dünyada şu an 25 kadar bunlardan uzay limanı adı verilen yapılar var. Buralardan fırlatmalar yapılıyor. Bizde bunların bir tanesini ilave etmek ve rekabet etmek istiyoruz. Türkiye olarak tek başımıza değil, bir uluslararası işbirliği ile yapmak istiyoruz. Kardeş ve dost ülkelerle müttefik ülkelerle beraber yapmak istiyoruz.' dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti, 'Bunun çalışmaları şuan yürüyor. Çok önemli BKZS var BKZS nedir? Bölgesel Konumlama Zamanlama Sistemi yani GPS dediğimiz sistemin milli ve yerli olan modeli. Bu da çok büyük ve zor bir proje. Bunun için de çalışmalarımız devam ediyor. Yerden gözlemlerimiz Erzurum'da kurulan Doğuanadolu Gözlem Evimiz 4 metre ayna çapıyla başta olmak üzere bu kapasitemizi geliştirmeye çalışıyoruz. O kadar geniş bir sahada çalışıyoruz ki yetişmekte zorlanıyoruz. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim 10 hedefin tamamında ilerleme katettik. Daha da yürümeye devam ediyoruz. 10 senenin sonunda Türkiye çok farklı bir yerde olacak' dedi.