Usta Spor Yazarları Erzurum - Beşiktaş Maçını Değerlendirdi

Sabah Spor yazarları Ali Gültiken, Erman Toroğlu, Ömer Üründül ve Ahmet Çakar, Süper Lig'in 34. haftasındaki Erzurumspor-Beşiktaş maçını kaleme aldılar. Usta yorumcular, Ghezzal'ın müthiş golü öncesi çok tartışılan Cenk Tosun'un pozisyonu ve VAR protokolüyle ilgili çarpıcı yorumlara imza attılar.

12.04.2021-12:20 - (Son Güncelleme: 12.04.2021-12:20) Usta Spor Yazarları Erzurum - Beşiktaş Maçını Değerlendirdi

ALİ GÜLTİKEN - İŞ ARTIK MATEMATİĞE DÖNDÜ

İyi oyun mu yoksa skor mu?" sorusunda tercihim her zaman skor olur... Özellikle şampiyonluk yarışında boyun kısaldığı dönemlerde iş matematiğe döner. Burada da hedef olan 3 puandır... Beşiktaş, Erzurum deplasmanında oyun olarak belki rakip sahada çok kalmadı ama maçı kazanabilecek üç puanı cebine koydu.

Burada da farkı yaratanın yine bireysel kaliteler olduğunu gördük. Beşiktaş'ın ilk golünde "Made in Canada" iş birliği ile Atiba'nın asistinde Larin harika bir vuruşla açılışı yaptı. İkinci golde Oğuzhan'ın şutu, üçüncü golde de Ghezzal'in mükemmel ustalığını gördük

Dünün en önemli notlarından birisi, Beşiktaş'ın deplasmanda oynayan bir takım olarak öne geçecek gollerin hepsini atan ekip olmasıydı. Erzurumspor umduğumun çok üzerinde bir performans ortaya koydu. Oyunda Beşiktaş kadar topa sahip oldular. Goller buldular...

Buldukları gollerden daha fazla da pozisyonlar yakaladılar. Son vuruşlarda becerili olabilseler maça ortak olacak kadar pozisyonları var. Ama dediğimiz gibi Beşiktaş, ustaları çok olan bir takım. Oyunu domine etmek, pozisyon üretmek istediğinde bunu yapabilen bir takım. Biraz sıktığında dengeleri her zaman değiştirebiliyor. Gökhan Töre'nin golü de buna güzel bir örnek oldu.

Bu maçın içerisinde Beşiktaş adına nazar boncuğu, kaleci Ersin'in ikinci goldeki hatası olabilir. Ama bunların hepsi futbolun içerisinde ve her seviyede var. Kazanılan bir maçın içinde yaşanan bu durumu, küçük bir hatanın ötesine götürmediler. Deplasmanda 4 gol atan, cebine 3 puanı koyan, liderliğini devam ettiren ve rakipleri ile puan farkını açan bir takım olarak Beşiktaş, Erzurum'dan güle oynaya döndü. Artık bundan sonrası için rakiplerine mesajı da çok daha net bir şekilde verdi.

ERMAN TOROĞLU - ZEMİNİ KÖTÜ OLAN OYNAMASIN

Bir tarafta tuhaf bir hastalık süreci geçiriyoruz. Bilmediğimiz durumlarla karşılaştık. Her şey tamam ama Türkiye'de bu kadar stat yapıldı, zeminleri neden böyle anlamıyorum. Önümüzdeki yıl TFF'nin, sahası bozuk olan takımların maçlarını başka şehre alması gerekir. Bunu da bu seneden deklare etsin ki kimse bahane üretmesin. Zeminini yapmayan takım liglerde oynamasın. Futbolcular için büyük tehlike...

Bu maç ligin son maçı olsa galibiyette Beşiktaş şampiyon olacak, beraberlikte de Erzurum ligde kalacak olsa kaleciler için neler yazılmazdı? Maç sattıkları mı yoksa ahlak düzeyleri mi kalırdı? Geçmişte bazı şeyler oldu, onları biliyoruz. Bu alem bunları yaşadı.

Ama şu anda pek o ahlaksızlık gözükmüyor. Önce Ghezzal, sonra Gökhan hem kalecilerini kurtardı hem Beşiktaş'ı. Öyle bir maç oynandı ki iki yumurtadan biri kırılacaktı. Kırılan yumurta Erzurum oldu. Bundan sonra işleri çok zor. Erzurum'da sahada oynayanlar ile kulübede oturanları anlayamadım.

Böyle maçları tecrübeli ve kariyerli futbolcular kazanır. Çünkü onlar oynarsa daha sahaya çıkarken rakibi rahatsız eder. Önce onları kullanacaksın, olmadı diğerlerini. Erzurum kalecisinin topu yerden geldi, plonjon yapmaya kalktı sektirdi. O da hata ama Ersin'in yaptığı daha büyük hata...

Karşıdan gelen top öyle tutulmaz. Eller topa topun üzerinden müdahale eder. Yani sekerse önüne düşer ama böyle tutarsan içeri alırsın. Hakem için zor maç olmadı. Cenk'in pozisyonunda top göğsünden sekiyor mu yoksa koluna mı geliyor? Çözmek çok zor.

Ama geçmişte şunu gördüm: Naklen yayındakiler ile VAR'a gelenler maalesef farklı. Bu açıdan ahkam kesmek zor. Bunu bilerek mi yapıyorlar yoksa tesadüf mü yoksa acemilik mi? Bazı şeyleri düşünmek istemiyorum. Çünkü yayını çekenle geçmişte çalıştım. Amatör bir arkadaş değildir.

ÖMER ÜRÜNDÜL - GEÇMİŞ OLSUN CENK TOSUN

Beşiktaş ilk yarıyı domine eder gibi göründü ama hiç de iyi bir futbol sergileyemedi. Larin'in güzel erken golü önemli bir moraldi. Ama istenen futbolu oynayamıyorsanız her an başınıza bir iş gelebilir. Skor avantajı olan Beşiktaş, kornerden gol yedi. Bir dakika sonra da ikinciyi yiyordu. Sonra kalecilerin hediyeleri ile karşılıklı birer gol daha atıldı.

İkinci devrenin ilk 20 dakikası Beşiktaş için adeta kâbus gibiydi. Takım hiç top tutamıyor, sürekli baskı yiyor ve arka arkaya gol tehlikeleri yaşıyorlardı. Sergen Yalçın, biraz geç olsa da nihayet uyandı ve iki değişikliğe gitti. Sonra da sahneye dün gecenin suskun yeteneği Ghezzal çıktı. Müthiş bir aksiyonlar sonucu mükemmel bir gole imza attı.

Sonra yine Beşiktaş bir takım sıkıntılar yaşadı. Ama Gökhan Töre maçı bitiren golü attı. En beğendiğim isimler Larin ve N'Sakala'ydı. Sergen Yalçın dün çok kötü bir kenar yönetimi sergiledi. Mutlak yapması gereken ilk iki değişiklikte çok geç kaldı. O arada takımın gol yememesi büyük şanstı. Sonrasında kulübede N'Koudou ve Gökhan Töre gibi iş yapacak, takımı rahatlatacak isim var. Üstelik Cenk Tosun'un fizik olarak hazır olmadığı da açıkça görülüyor.

Buna rağmen yapılması gerekenler, Cenk sakatlandıktan sonra yapıldı. Beşiktaş dünkü maçtan sonra puan farkını daha artırdı. Ama Cenk ve Larin'in sakatlıkları ilerisi için S.O.S verebilir. Cenk sezonu kapattı, çok geçmiş olsun. Erzurumspor için üzücü bir geceydi. İyi mücadele ettiler. Lider takıma iki gol attılar, 5 kaçırdılar ama mağlup oldular. Fazla söze gerek yok.

AHMET ÇAKAR - SİZE 3 ÖRNEKTEN BAHSEDECEĞİM

Beşiktaş dün gece iyi oynamadığı bir maçı kazandı ve şampiyonluk yarışında önemli bir galibiyet aldı. Ama Serdar Tatlı ve hakemleri maalesef iflas etti. Size sadece 3 örnek vereyim, bu hakemlerin ve onları yöneten Tatlı'nın ne olduğuna siz karar verin... Aylar önce F.Bahçe-Konya maçında olmayan bir el, VAR tarafından elmiş gibi değerlendirilip, F.Bahçe'nin golü iptal edildi ve sarı-lacivertliler maçı kaybetti.

Ama daha sıcak bir örnek var. Şampiyonluğa giden iki takım, Beşiktaş ve Galatasaray'ın maçlarında birbirine benzer iki pozisyon yaşandı. G.Saray-Karagümrük maçında Babel göğüs, el karışımıyla topu kontrol etti, Mohamed'e verdi, o da gol yaptı ama hakem, VAR yardımıyla bu golü iptal etti. G.Saray o maçı kazanamadı.

Gelelim dün geceye... Maç 2-2... Fazla vakit yok. Cenk topu göğüs ve kolları ile kontrol ediyor, topu bir ara Erzurum kazanıyor, sonra Beşiktaşlı topu Ghezzal'e veriyor, o da sezonun en güzel gollerinden birini atıyor. Şimdi diyeceksiniz ki VAR protokolü, topu Erzurum kazandığı için devreye girmedi.

Peki o zaman İstanbul'da aylar önce oynanan G.Saray-Alanya maçında da top Alanyasporlu futbolcuların kontrolüne geçti, sonra G.Saraylı kaptı ve gol oldu. Ama VAR bu golü iptal ettirmişti. Dün gece VAR'ın müdahale edemeyeceğini söyleyenler, G.Saray-Alanya maçında niye VAR protokolünü gündeme getirmedi?

Üstelik dün geceki maç sadece Beşiktaş'ı değil, G.Saray ve F.Bahçe'yi de doğrudan ilgilendiriyordu. Bu MHK'yi Futbol Federasyonu getirdi. Serdar Tatlı gibi bir şahsı bu hakemlerin başına koydular. Saldılar çayıra, mevlam kayıra dediler.

YORUM YAZ..
Modal