Uludağ'da Alarm Çanları Çalıyor, Küresel Isınma Etkisini Hissettiriyor

Bursa Uludağ'da küresel ısınma etkisini artırarak devam ettiriyor. Su kaynakları, ve karla kaplı bölgeler bir bir yok oluyor.

09.11.2021-12:55 - (Son Güncelleme: 09.11.2021-13:32)

Son Dakika gelen bilgilere göre, küresel iklim değişikliğinin Uludağ'ı etkilediği görüldü. Son yıllarda Uludağ'da çıplak kayalık miktarı yüzde 7,8'den yüzde 13'e yükselirken, üstü kar ile kaplı çayır oranı ise yüzde 18'den yüzde 16'ya düştü. Su kaynakları ise yüzde 7,74 hektardan yüzde 2,9 hektara indi.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü’nden Doç. Dr. Gökhan Özsoy, yaptığı açıklamalarda uydu görüntülerindeki vahim detaylara değindi. Bölgedeki kar oranının ciddi oranda azaldığını belirten Gökhan Özsoy sözlerine şu şekilde devam etti; “1985 ile 2019 arasındaki uydu görüntülerine bakılarak bu araştırma yapıldı. Burada Uludağ ile ilgili ciddi sonuçlara ulaştık. Özetlemek gerekirse, insan aktivitesinin çok yoğun olduğu kısımlarda, erozyon yüzeylerinde artış, çıplak kayaya dönüşme bitki yoğunluğunda azalma tespit ettik. Birinci bölge ve ikinci bölge turistlik açıdan söylersek, kamp yapılan alanlar Sarıalan, Bakacak, Kirazlıyayla gibi alanlarda vejetasyon örtüsünde bozulmalar tespit ettik” 


ULUDAĞ’DA 30 ENDEMİK VAR

Çayırların azalması konusuna değinen ve bu konunun ciddiyetini vurgulayan Gökhan Özsoy sözlerine şu şekilde devam etti; “Bu da üzerinde durulması gereken bir olaydır. Karlar eridikten sonra buraya kontrolsüz insan girişleri olabiliyor. Bunların yol açtığı erozyon izlerini görebiliyoruz. Yol izleri, otlatılan hayvanlarla ilgili izler En önemlisi turistlik açıdan son yıllarda moda olan ATV, Off-Road gibi aktivitelerin yapılıyor olması. İnanın lastik izlerine varana kadar rotalar oluşmuş durumda. Bu biraz kontrolsüz gidiyor ve çok fazla deformasyon oluyor. Buraya gelen insanlar sadece off-road yapmıyorlar. Arabadan inerek çevreye de açılıyorlar. Orada bir takım endemik türlere de zarar veriyor olabilirler. Bugün baktığımızda Uludağ endemik türleri ile ünlüdür, hem fauna, hem flora açısından. Aşağı yukarı 30’a yakın sadece Uludağ endemik var. Bu çok önemli bir rakamdır. Bunları korumamız lazım”


SU KAYNAKLARI AZALIYOR

Su kaynaklarının azalmasının sebebini araştırılması ve gerekli önemlerin alınmasını  vurgulayan Gökhan Özsoy sözlerini şu şekilde noktaladı; “1985 yılında MillÎ Park sınırlarından bahsedersek, çıplak kayalıklar yüzde 7,8’ini kaplarken, 2019 yılında yüzde 13,3’e çıkıyor. Bu ciddi bir rakamdır. Dediğim gibi bu bozulmada birinci ve ikinci bölge ve kamp faaliyetleri ile günübirlikçi piknikçilerin kaldığı yerlerde oluyor. Çayırlarda ise yüzde 18’lerden yüzde 16’lara düşüş var. Çayırlardaki deformasyon da onların tamamı ile yok olması değil, kuruması ve toprak yüzeye dönüşmesi şeklinde oluyor. Çalı ve fundalık orman alanlarında ise biraz artış var. Onlar yüzde 43,5’lerden, yüzde 44,2’ye çıkmışlar. Buda sevindirici bir haber. Su yüzeyleri ise belki de en önemlisi; 7,46 hektardan 2,9 hektara gerilemiş. Bunun da ciddi anlamda araştırılması lazım. Küresel ısınmadan mı kaynaklanıyor? Meteorolojik hadiselerde 20-30 yılda kuraklıklar olabilir, yoksa bununla mı ilgili mi? Bütün bunlar araştırılmalı”.

YORUM YAZ..
Modal