Uçak tuvaletinde kriz: Dışkılar her yere dağıldı, sefer iptal oldu!

ABD merkezli havayolu şirketi United Airlines, son günlerde yaşadığı krizlere bir yenisini ekledi. Frankfurt'tan San Francisco'ya sefer yapan Boeing marka bir uçağında tuvalet arızası yaşandı ve tuvaletten sızan dışkı kokusu, kabinin içini doldurdu. Olay, Cuma akşamı gerçekleşti. Boeing 777 tipi uçak, kalkıştan hemen sonra tuvaletinde meydana gelen arıza nedeniyle yolcularını şaşırttı. Bir anda kabin, yayılan dışkı kokusuyla dolarken, yaşanan bu tuvalet krizi, uçuş boyunca rahatsızlık ve endişe yarattı.

Söz konusu uçakta bulunan tuvalet tankından sızan dışkı, kabin içindeki hava dolaşımıyla birlikte yayıldı ve yolcular arasında rahatsızlık yarattı. Yaşanan bu istenmeyen olay, United Airlines'ın itibarını daha da zedelerken, yolcuların tepkisine neden oldu. Uçağın tuvaletinde yaşanan arıza, hem yolcuların hem de havayolu şirketinin güvenliği ve hijyen endişelerini artırdı. Dışkı kokusuyla dolu bir kabinde seyahat etmek, yolcular için oldukça rahatsız edici bir deneyimdi.

United Airlines sözcüsü, yaşanan olayla ilgili olarak henüz resmi bir açıklama yapmazken, bu tür olumsuz durumlarla başa çıkmak için şirketin aldığı önlemler ve yaşanan arızanın nedenleri hakkında net bir bilgi verilmedi.

Boeing uçaklarına olan güven azalıyor

TRT Haber'in New York Post'a dayandırdığı habere göre, yaşanan tuvalet arızası sorununun çözülememesi üzerine Boeing uçağı, rotasına devam etmek yerine kalkış yaptığı Almanya'ya geri döndü. Bu olay, uçağın henüz 7 yıllık olmasına rağmen yaşanan teknik sorunların ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Olayın yaşandığı geceyi Almanya'da havayolu şirketi tarafından ayarlanan otelde geçiren yolcular, ertesi gün bir başka uçakla ABD'ye gönderildi. Ancak bu tür olaylar, havacılık sektöründe güvenlik ve teknik standartlara olan endişeleri artırıyor.

Boeing uçaklarındaki arızaların art arda yaşanması, özellikle Alaska Havayolları'na ait bir Boeing uçağının ocak ayında havadayken kapısının kopması gibi olaylar, Boeing'in üretim süreçlerine ve güvenlik standartlarına ilişkin ciddi endişeleri gündeme getirmişti.