Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği sinyal ile büyük bir harekatın yaklaştığı anlaşılıyor. Bu harekat öncesinde askeri üslerin güçlendirilmesi, ulaşım ağlarının kurulması ve örgütün yerleşim yerleriyle bağlantısının kesilmesi gibi önlemler alınacak. Amacı, PKK'nın dağlık bölgelerden düzlüklere inmesini engellemek ve güvenli bölgeler oluşturmak. Kandil Dağı'nda saklanan ve Türkiye'nin harekat planlarını duyduğunda harekete geçen PKK terör örgütü elebaşı Cemil Bayık, Türkiye ve Irak arasında kurulan Ortak Daimi Komite'ye olan endişesini dile getirdi. Irak'ın Türkiye ile yaptığı güvenlik zirvesinin ardından PKK'yı 'yasaklı örgütler' listesine alması, bu endişenin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Operasyon öncesi hazırlıklar
Türkiye'nin, PKK'nın Irak'taki faaliyetlerine son vermek için başlatacağı bu operasyon öncesi, stratejik hazırlıklar hız kazanıyor. Askeri üslerin modernizasyonu, lojistik destek noktalarının kurulması ve istihbarat faaliyetlerinin yoğunlaştırılması planlanıyor. Operasyonun hedefleri arasında, PKK'nın Irak'taki finansal kaynaklarına, lojistik desteklerine ve lojmanlarına darbe vurmak da bulunuyor. Bu sayede terör örgütünün hareket kabiliyeti sınırlanacak, lojistik desteği kesilecek ve örgütün moral ve motivasyonu zedelenecek.
Türkiye'nin, PKK ile mücadelesinde bölgesel işbirliğini güçlendirmesi, operasyonun başarısını artırma potansiyeli taşıyor. Irak'ın PKK'yı 'yasaklı örgütler' listesine alması, Türkiye ve Irak arasındaki işbirliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bu işbirliği, PKK'nın bölgedeki etkisini azaltmayı ve terör örgütünün faaliyetlerini sınırlamayı hedefliyor. Türkiye'nin PKK'ya karşı kararlı adımları, terör örgütü için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Irak'ın da Türkiye ile işbirliğini artırması, PKK'nın bölgedeki konumunu zayıflatmaya yönelik önemli bir adım olarak nitelendiriliyor. Operasyonun başarılı bir şekilde tamamlanması halinde, bölgedeki terör tehdidinin azalması ve bölgesel istikrarın artması bekleniyor.
Cemil Bayık'ın üstü kapalı tehditleri
PKK'nın köşeye sıkıştığı bir dönemde terör örgütünün elebaşı Cemil Bayık, Türkiye'nin Irak'la yürüttüğü görüşmelere yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bayık, "Türk devletinin Irak'la yaptığı bazı görüşmelerin doğrudan PKK ile alakalı olduğu görülüyor. Özellikle Irak Ulusal Güvenlik Konseyi'nin PKK'ye karşı verdiği karar doğruysa bu karar PKK'ya ne kadar zarar verecekse, Irak'ın çıkarlarına da o kadar zarar verecektir" dedi.
Bu ifadelerle Bayık, Irak'ın PKK'ya karşı aldığı tedbirlerin kendi ülkesi için de olumsuz sonuçlar doğurabileceği mesajını verdi. Aynı zamanda, Türkiye'nin Irak'la yaptığı görüşmeleri ve alınan kararları sorgulayarak, Irak'ın kendi çıkarlarını gözetmesi gerektiğini ima etti.
İşgalcilik suçlamaları ve yalvarış
Cemil Bayık'ın suçlamaları sadece bu kadarla sınırlı kalmadı. Türkiye'yi işgalci ve yayılmacı olarak nitelendiren Bayık, "Umudumuz ve temennimiz Irak hükümetinin ve Irak Ulusal Güvenlik Konseyi'nin her iki tarafın çıkarına hizmet etmeyen bir karar almamasıdır. Ayrıca Irak devletinin işgalci ve yayılmacı Türk devletinin planlarına alet olmamasını ve Türk devletine boyun eğmemesini umut ediyoruz" şeklinde konuştu.
Bu sözlerle Bayık, Irak'ı Türkiye'nin 'işgalci ve yayılmacı' politikalarına karşı uyanık olmaya çağırarak, Türkiye'nin bölgedeki etkisini ve nüfuzunu sınırlamaya yönelik bir beklenti içinde olduğunu belirtti. Aynı zamanda, Irak'ın kendi egemenliğini koruma ve Türkiye'ye karşı bağımsız bir duruş sergileme ihtiyacı olduğunu vurguladı. Cemil Bayık'ın bu açıklamaları, PKK'nın zor durumda olduğu ve bölgede yaşanan gelişmeler karşısında endişe duyduğunu gösteriyor. Bayık'ın, Irak'a yönelik bu üstü kapalı tehdit ve yalvarış içeren sözleri, terör örgütünün kendi varlığını sürdürebilmek için bölgesel destek arayışında olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, Türkiye'nin bölgedeki kararlılığı ve Irak'la güçlendirdiği işbirliği, PKK'nın bu tür girişimlerini zayıflatmaya yönelik etkili bir strateji olarak karşımıza çıkıyor.
YPG'den yalvarış: "Türkiye gelecek, bizi tanıyın!”
Ankara'nın PKK'ya karşı kararlı adımları ve operasyonları, terör örgütü PKK'nın yanı sıra Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren YPG unsurlarını da tedirgin etti. PKK/YPG'nin sözcüsü Ferhad Şami, Türkiye'nin önümüzdeki yaz Kobani (Ayn El-Arap) bölgesine yönelik olası bir operasyon planı hakkında endişelerini dile getirdi. YPG Sözcüsü Ferhad Şami, "Türkiye'nin Kobani bölgesine saldırı yapmayı planladığı" iddiasıyla ABD ve Batı ülkelerinden destek talep etti. Şami, Türkiye'nin olası saldırılarına karşı korunmak için uluslararası güçlerin desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtti. Şami, "Kürdistan'ın genelinde tehlike altında olduklarını" ifade ederek, "Sürekli saldırı altındayız" şeklinde ağıt yaktı. Bu sözlerle YPG, bölgedeki güvenlik endişelerini ve Türkiye'nin olası operasyonlarına karşı duydukları endişeyi vurgulamaya çalıştı.
YPG Sözcüsü, "Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin siyasi olarak tanınması" talebini dile getirdi. Şami, "Şu anda daha fazla önem verdiğimiz konu, uluslararası güçlerle diyaloglarımız ve müzakerelerimiz olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin siyasi olarak tanınması" dedi. YPG'nin bu açıklamaları, Türkiye'nin bölgede izlediği politikaların PKK/YPG üzerinde oluşturduğu baskıyı ve endişeyi gösteriyor. Terör örgütleri PKK ve YPG'nin uluslararası destek arayışları ve siyasi tanınma istekleri, Türkiye'nin bölgesel güvenlik ve istikrar politikalarının ne kadar etkili olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye'nin kararlılığı ve bölgedeki güvenlik operasyonları, terör örgütlerini zor durumda bırakmaya devam ediyor.
Başkan Erdoğan: “Yarım kalan işi tamamlayacağız!”
Türkiye'nin bölgesel güvenliği için olası askeri harekat öncesi YPG, ABD ve Batı'dan mühimmat ve askeri destek taleplerini artırdı. YPG'li üst düzey bir terörist, "Güçlerimize olan desteğinizi artırmayı düşünün" şeklinde açıklamalarda bulundu. Bu talepler, Türkiye'nin bölgedeki kararlılığının ve harekat öncesi oluşturduğu baskının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Türkiye, güney sınırlarında bir 'teröristan' kurulmasına asla müsaade etmeyeceğini net bir şekilde ifade ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgesel güvenlik ve terörle mücadele konusundaki kararlılığını vurgulayan açıklamalarını sürdürdü.
Erdoğan, yakın zamanda yaptığı açıklamada, "Başarılı operasyonlarımızla iyice köşeye sıkıştırdığımız bölücü terör örgütüne, ölümcül darbeyi mutlaka indireceğiz. Güney sınırlarımızın ötesinde bir 'teröristan' kurulmasına izin vermeyeceğiz" dedi.
Türkiye'nin bu açıklamaları ve hazırlıkları, bölgede olası bir terör tehdidini ortadan kaldırmak ve sınırlarını korumak için kararlı bir şekilde hareket ettiğini gösteriyor. Erdoğan'ın "yarım kalan işi tamamlayacağız" sözleri, Türkiye'nin bölgedeki terörle mücadeledeki kararlılığını ve harekat için ne kadar hazır olduğunu bir kez daha vurguluyor. Türkiye'nin bölgesel güvenlik ve terörle mücadeledeki kararlılığı, terör örgütlerini ve destekçilerini köşeye sıkıştırıyor. Türkiye'nin bölgede olası bir terör tehdidine karşı hazırlıkları ve açıklamaları, bölgenin istikrarı ve güvenliği için kritik öneme sahip. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Türk yetkililerin açıklamaları, Türkiye'nin bölgedeki terörle mücadeledeki kararlılığını ve bölgenin güvenliğini sağlama konusundaki taahhüdünü ortaya koyuyor.