Türkiye’ye gelen Ukraynalı sayısı kaç? Bakan Soylu açıkladı

Rusya ve Ukrayna arasında başlayan savaş hız kesmeden devam ediyor ve bu durumdan Ukraynalı masum vatandaşlarda zarar görmektedirler. Ukraynalı masumların savaş nedeni ile yurtlarını terk etmeye başlaması ile birlikte pek çok ülke onlara kucak açtı ve bu ülkelerden bir tanesi de Türkiye'dir. Türkiye 'ye gelen Ukraynalı sayısı ise herkes tarafından merak edilerek araştırılırken Bakan Soylu bu konuda açıklama yaptı ve sayıyı belirtti. İşte Türkiye 'deki Ukraynalı sayısı..

22.03.2022-16:56 - (Son Güncelleme: 22.03.2022-17:07) Türkiye’ye gelen Ukraynalı sayısı kaç? Bakan Soylu açıkladı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TV NET ekranlarında yayınlanan Net Bakış Özel programında sunucu Serhat İbrahim, Mete Yarar ile Nedim Şener 'in kendisine yöneltilen gündem ile ilgili soruları cevapladı. 

Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi ( GAMER ) üzerinden yapılan canlı yayında konuşan Bakan Soylu, İstanbul 'da görevli olan bir polis memurunun Hakkari 'de aracında tam 52,5 kiloluk patlayıcı bulunması konusunda da bilgi paylaştı. Söz konusu olayın narkotik ekiplerinin yapay zeka kullanılan bir analiz programı sayesinde gün yüzüne çıkarıldığını belirten Soylu, polis memurunun Kuzey Irak bölgesinden geldiğini ve aracına da patlayıcı maddenin Şemdinli 'de konulduğunu açıkladı. Aracın Hakkari 'de ekipler tarafından şüphelenilerek durdurulduğunu ve yapılan arama çalışmaları sonucunda ise bagaj içinden tam 133 adet paket içine yerleştirilmiş halde toplam 52,5 kiloluk rdx tipi patlayıcı maddenin bulunup ele geçirildiğini söyleyen Bakan Soylu, sürücünün kimliğine bakıldığı zaman ise polis memuru olarak görev yaptığının anlaşıldığını ifade etti. Söz konusu polis memurunun kablo hırsızlığı suçundan ise 2019 senesinde meslekten ihraç edildiğini fakat mahkeme tarafından alınan karar ile mesleğe geri döndüğünü aktaran Süleyman Soylu, '' Netice itibari ile hedef İstanbul, şimdiye kadar gördüğümüz nokta. 52,5 kilo patlayıcı madde çok büyük miktarda ve önemli bir patlayıcıdır. '' sözlerini ifade etti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, polis memurunun aracı olaydan birkaç gün önce adını tescil ettirdiğini ve aracın parasını da patlayıcı maddeyi yerleştiren kişiye verdiğini aktardı. 

Terör örgütlerinin Türkiye 'ye mühimmat, patlayıcı madde ile eleman sokarak Türkiye 'nin iç huzurunu bozmak için pek çok yeni yöntemler denediklerini de söyleyen Soylu, terör örgütü olan PKK 'nın ise Türkiye 'de eylem yapmak istemediğine dair ortaya atılan iddialar için de '' Bu sene başından beridir buna benzer şekilde tam 15 tane eylemi engelledik. '' şeklinde konuştu.

Türkiye 'nin sınır ötesi harekatlarını yaptığı bölgelerin de teröristlerin aktarım yerleri olduğunu söyleyen Bakan Soylu, hem buralarda hem de ülke çapında almış olduğumuz önlemler ile yapılan operasyonlar sonucunda terör örgütlerinin harekat kabiliyetlerinin iyice azaltıldığını sözlerine ekledi. 

Ağrı Dağı 'nın tepesinde tam 3 bin 200 metre yükseklikte jandarmanın bir üs bölgesi kuracağını da söyleyen Soylu, '' Tabi ki bu bölgelerde sıkışınca, hareket kabiliyetleri de iyice daralınca şehirlerin içlerine sızmaya çalışıyorlar. '' dedi.

Süleyman Soylu, PKK gibi tıpkı DEAŞ 'ı da adam adama takip ettiklerinin altını çizdi. 


Adana 'da Furkan Vakfı üyeleri tarafından yapılan eylem

Furkan Vakfı Başkanı tarafından geçmiş zamanlarda yapılan konuşmaların yayınlanması ile birlikte konuşmasına devam eden Süleyman Soylu, 4 ay ila 4,5 aydır '' Kuytulcular '' adı altında bir grubun 50 'nin üzerinde yasa dışı biçimde eylem yapmaya çalıştıklarını anlattı. 

Kendi içlerinden olan bir kişinin belli bir miktardaki parayı farklı bir yere aktardığını tespit ettiklerini ve 7 kişiden oluşan grubun söz konusu o kişiyi kaçırıp senet imzalattıklarını da söyleyen Bakan Soylu, güvenlik güçleri tarafından tam 12 gün boyunca arama çalışmalarının devam etmesi sonucunda bu kişinin serbest bırakıldığını anlattı. Bu olayın yargıya intikal ettiğini ve o 7 kişinin de tutuklandığını söyleyen Soylu, aynı şekilde bir doktorunda tehdit edildiğini ve emniyet mensuplarının olay cereyan etmeden hemen suçluları yakaladığını ifade etti. Ayrıca Bakan Soylu konuşmasına devam ederken şu sözlerini de dile getirdi;

'' Sonuçta, siz bir sokak yürüyüşü yapacaksanız ya da bir gösteri düzenleyecekseniz eğer, 2911 'e göre bu durumun bir kanunu var. Eğer bunu yapmazsanız, kanunun gereklerini yerine getirmezseniz eğer pek tabii polis ekiplerinin de orada diğer insanların hayatlarının, özgürlüklerinin, hürriyetlerinin ve rahatlarının kısıtlanmamasını temin edebilmek adına her türlü tedbiri almaya hakları vardır. Bu yalnızca burada, Mersin 'de de var. Diğer illerde de var. Yalnızca Adana 'da dediğim ise süre içinde olan, çok kısa bir süre içinde, 4,5 aylık bir zaman dilimi içinde 50 'nin üzerinde olan bu eylemleri gerçekleştirmiştir. Yani biz buna hiç kimse kusura bakmasın ama eyvallah demeyiz. ''

Yapılan eylemle hakkında sosyal medya platformlarında da kullanılan hesapların % 45 'inin sahte olduğunu, % 55 'inin de muhalif gruplar olduklarını söyleyen Bakan Süleyman Soylu, bu muhalif grupların yarısını ise dışarıda yer alan FETÖ 'cülerin oluşturduklarını aktardı. 

Grupların etkilerini azaltmak amacı ile şiddete başvurmadan çalıştıklarını söyleyen Bakan Soylu, '' Alparslan Kuytul kökü dışarıda olan bir adamdır. '' dedi.

Süleyman Soylu, '' Karşımızda gerçekten de bir şaklaban var. Başka yerlerden emir alan bir adam var. '' şeklinde konuştu. 

'' 28 Şubat ile hiçbir alakası yok ''

Adana gerçekleşen olayları 28 Şubat ile aynı kefe içine koymaya çalışan kişiler olduğunu ve bunun da çok doğru bir yaklaşım olmadığını söyleyen Soylu, '' 28 Şubat 'ta yapılan yaklaşımın asaletine halel getirir. Yani orada insanların kendi özgürlüklerini ve hürriyetlerini savunmalarının asaletine halel getirir bu yaklaşım. Böyle bir değerlendirme, böyle bir kıyas ya da böyle bir karşılaştırma asla yapılamaz. Bu çok doğru bir yaklaşım değil, olmaz. '' şeklinde konuştu. 

FETÖ ile yapılan mücadele

Fetullahcı Terör Örgütü ile yapılan mücadele konusunda da bilgi paylaşan Süleyman Soylu, söz konusu bu örgütün insanların Türkçeye ve İslam dinine olan sevgi ile bağlılıklarını kullanmaya çalıştığını ve Türkiye 'nin mücadele etmeye başlamaması durumunda ise tamamen teslim olacaklarını aktardı. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sözlerine ayrıca şunları da ekledi:

'' Şunu bilmenizi isterim ki Türkiye 'de bulunan pek çok bağını kopardık ve çökerttik. Bu çok önemli bir durum. Yeniden ayaklanmaz mı? Almanya 'da durdukça, Balkan 'larda hala okulları eğitim vermeye devam ettikçe ve kollandığı sürece, tabiki de beni bağışlayın ama ayağa kalkabilir. Çünkü onu orada kollayıp destek veren kişiler, yarın öbür gün öldüğünde bile nasıl kullanılır, nasıl kullanabiliriz derdindeler ve biz de bunun çok açıkça farkındayız. ''

Örgüt ile mücadele kapsamında tam 327 bin kişinin gözaltına alındığını, 600 bini aşkın kişiye ise savcılıklar tarafından işlem yapıldığını, 100 binin üzerinde olan insanın mahkemece tutuklandığını, 20 bin 500 civarında da içeride tutuklu olduğunu ve bu kişilerin de hem mallarına hem de mülklerine el konulduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Soylu, devletin Türkiye dışında yer alan FETÖ 'cüler ile de amansız mücadelesinin devam ettiğinin altını çizdi. Aynı zamanda Bakan Soylu, bu tehdidin kesin olarak bitmediğini de sözlerinde açıkça belirtti. 

Avrupa 'nın başta FETÖ olmak üzere  çeşitli sayıda pek çok terör örgütlerine de ev sahipliği yaptığını söyleyen Soylu, bütün bu durumlara karşı Türkiye 'nin terör ile olan mücadelesinde kararlılık ile devam edeceğini de vurguladı.


Türkiye 'de ikamet eden mülteciler

Türkiye 'de ikamet eden mültecilerin sayısı ile durumları hakkında da sorulan sorular üzerine, '' Ukrayna 'da savaş başladığından beri Türkiye 'ye tam 58 bin Ukraynalı vatandaş giriş yaptı. '' dedi. Bu sayının 30 bine yakını kara yolunu kullanarak, 900 civarı ise üçüncü ülkeler üzerinden hava yolu aracılığı ile ülkemize girdiklerini söyleyen Soylu, gereken her türlü önlem ve tedbiri de aldıklarını belirtti. 

Ukrayna meselesine ilk tepki gösteren ülkeler arasında Türkiye 'nin de olduğunu altı çizili sözler ile akrataran Bakan Soylu, AFAD tarafından çadırlar kurulduğunu ve şimdiye kadar da 51 tane tır ile malzeme gönderimi yapıldığını açıkladı. 

Avrupa 'nın mülteci akınına çok daha farklı bir göz ile baktığını ve '' göz rengine '' göre mülteci kabul ettiğini söyleyen Süleyman Soylu, Türkiye 'nin ise Suriye, Arakan, Filistin ile Yemen meselelerine baktığı anlayış çerçevesinde Ukrayna 'da yaşanan olayları değerlendirdiğini belirtti.

Türkiye 'nin göç meselesine olan bakış açısının Avrupa 'dan çok daha farklı olduğunu ve Suriye sınır ötesi operasyon gerçekleştirilen bölgelerin refahlarını daha da geliştirmek adına çalıştıklarını söyleyen Süleyman Soylu, bu bölgeler eski huzur ve refahlarına kavuşmadıkları sürece göçün ne yazık ki engellenemeyeceğini de söyledi. Bu kapsam doğrultusunda Çobanbeyli 'de 1200 'ün üzerinde sanayi sitesi kurulduğunu, tarıma arazileri verimli olan Rasulayn ile Tel Abyad 'da ise aynı şekilde çalışmaların hala devam ettiğini dile getirdi.

Türkiye 'de yaklaşık olarak 3 milyon 750 bin Suriyelinin de olduğunu aktaran Bakan Soylu, kolluk kuvvetlerince yapılan çalışmalar neticesinde ise bu mültecilerin % 80 'inin belirtmiş oldukları adreslerde yaşadıklarının tespit edildiğini ve çalışmaların da devam ederek bu oranın % 90 'lara ulaşacağını söyledi. Adreslerinde bulanamayan 120 bin ile 130 bin Suriyelinin ise çok uzun bir süredir '' askıda '' olduklarını ve bunların yurt dışı ülkelerine gitmiş olabileceklerini aktaran Soylu, bu sayının '' 400 bin ile 450 bin civarında olduğunu düşünmekteyiz. '' şeklinde konuştu. 

Türkiye 'nin mülteci akınlarına karşı olarak sınırlarında duvar, ışıklandırma, optik kule ile termal kamera şeklinde bazı önlemler aldığını ve sınırlarının ötesinde göç kapasitesinde 8 milyon kişinin daha olduğunu söyleyen Bakan, eksik olan duvar inşa sürecinin ise hala devam etmekte olduğunu aktardı. 

Türkiye 'de suç işleyen Suriyeli kişilere yönelik olarak mahkemelerin herkese davrandığı gibi eşit davrandığını da aktaran Süleyman Soylu, '' Eğer bir asayiş suçundan dolayı serbest bırakılmış ise o zaman onu biz alıyoruz ve bunu hemen kendi kamplarımıza götürüyoruz. Orada 2 ya da 3 aylık bir eğitim sürecinden geçiriyoruz. Türkiye 'nin içinde bulunan kamplara getiriyoruz, 2 ya da 3 aylık eğitim için. Eğer ki çok da sıkıntılı bir suça neden olmuş ise o zaman da şahsı alıyoruz ve kendi imzasını alarak güvenli bölgelere götürüyoruz. '' dedi.


Atama yönetmeliği

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yeni yayımlanan personel atama yönetmeliği hakkında da yapılan eleştirilere yanıt veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaklaşık olarak 5 senedir bu sistemin içinde olduğunu ve kolluk gülerinin hem güvenlik hem de asayiş konusunda çok iyi bir noktada olduklarını, bunun Türkiye İstatistik Kurumu 'nun rakamlarında da açıkça yer aldığını söyledi.

Bakan Soylu, çok uzun bir süredir atamalarda kronik hale gelen bazı sıkıntıların olduğunu ve yönetmeliğin de söz konusu olan bu sıkıntıların ortadan kalkması için çıkarıldığını söyleyerek konuşmasının devamını şöyle dile getirdi:

'' Biz halkın huzurundan ve sükunundan sorumluyuz. Bunu düşünürken, Doğu ile Güneydoğu da biraz olsun rahatlamışken aklımıza şu geldi, bundan tam 1,5 sene önce. Dedik ki şark sürelerini indirelim ve bir de ikinci kez şark görevine giden personelimiz dönerken yine eski yerlerine dönemeyecekleri endişesinde olduklarından dolayı emekli olmaya başladılar. Bu eski bir kural ve dedik bunu da ortadan tamamen kaldıralım. Diyelim ki kişi ikinci kez şark görevini yapmaya gidiyor, ikinci şark görevinden sonra geri dönüş yapacaksa eğer istediği bir yere ya da bir önceki görevde bulunduğu yere yani belki de çoluğunu çocuğunu bıraktı oraya. Çünkü şark görev sürelerini indirdiğiniz zaman bazen 2 ya da 3 sene kendi başınıza kalırsınız ve ev düzeninizi de bozmamış olursunuz. Bunu bu şekilde sağlayabilme kabiliyetine sahip olalım. Bütün bunları böyle kurduk.

Burada da karşımıza bu sefer başka bir sorun çıktı. Bazı iller var. Bu illere şark görevi için gidilmek istenmiyor, sürelerini de düşürdüğümüz halde. Mesela Erzurum 'dan tutun da Malatya 'ya kadar işte her neyse, o bölgede yer alan hatların çoğuna görev için gidilmek isteniyor. Ancak orada bazı iller var ki, işte oralara gidilmek istenmiyor. Batıda da bazı illerimiz var. Mesela Çankırı 'ya polis bulmakta çok zorlanıyoruz, aynı şekilde Kırşehir 'e polis bulmakta çok zorlanıyoruz. O zaman da şunu dedik, hem doğuyu hem de batıyı ikiye ayıralım yani nasılsa 2 kere şark görevi yapmış olacaklar. Birinde bir tarafa gider, birinde de bir tarafa gitmiş olur. ''

Süleyman Soylu, sağlık, aileye bakma, şehit ile gazilerin durumları ve erteleme şeklinde muğlak durumda olan konuların da netlik kazandığını ve yapılan düzenleme çalışmasının hem dengesizlik hem de huzursuzluğu engelleyeceğini söyleyen Bakan Soylu, '' Kendi polisimiz için, kendi arkadaşlarımız için yanlış olan bir şeyi düşünmeyiz. Onların aile hayatlarını en çok düşünen kişilerden bir tanesi de benim. '' şeklinde konuştu.

Yönetmelikte bölgeler hakkında yapılan düzenlemenin 2024 yılında uygulamaya konulacağının da hatırlatmasını yapan Süleyman Soylu, '' Lehte olan konular şimdiden uygulamaya girecek, diğerleri için de hala önümüzde vakit var. Bu konu hakkında yeni bir formül oluşturulabilirse eğer bu sağlanabilir. Önümüzde koca bir zaman var. '' dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 3 bin 250 bekçi personel kadrosunun da açılacağını söyleyerek, yayının yapıldığı GAMER 'i izleyenlere tanıttı. 

YORUM YAZ..
Modal