Türkiye'nin İkinci Jeoparkı UNESCO Listesine Gireceği Bildirildi

Doğal güzelliklerinin haricinde biyoçeşitliliği ile de tüm dikkatleri üzerine çeken bölgenin turistleri ağırlaması amaçlanıyor.

19.07.2021-15:26 - (Son Güncelleme: 19.07.2021-18:26)

Türkiye, Nemrut Krater Gölü ve çevresini tüm dünyaya tanıtmak için harekete geçti.

Bitlis'in Tatvan ilçesinde her sene binlerce yerli ve yabancı turisti misafir eden 2 bin 250 metre rakımdaki Nemrut Kalderası'nın, UNESCO'nun Küresel Jeopark Ağı'na dahil edilerek bütün dünyaya tanıtılması için çalışmalar devam ediyor.

EŞSİZ MANZARA

Bitlis Eren Üniversitesince (BEÜ) 5 sene önce başlamış olan, ''Bitlis Nemrut-Süphan Potansiyel Jeopark Alanı'' projesi dahilinde, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yıldırım Güngör ile BEÜ'den akademisyenler, Nemrut Krater Gölü ve çevresinde araştırmalarını sürdürüyor.

Doğal güzellikleri, eşsiz manzarasının yanı sıra bünyesindeki sıcak ve soğuk gölleri, buz mağarası, buhar bacası ve biyoçeşitliliği ile de öne çıkan bölgede inceleme yapan akademisyenler, kalderanın taş ve toprak yapısını, bitki örtüsünü, endemik bitki türlerini ve jeomorfolojik özelliklerini belirliyor.

UNESCO'YA BAŞVURU

Büyük oranda sona gelinen bilimsel çalışmalar sonucu hazırlanacak raporlar doğrultusunda, Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) Projesi kapsamında ''Mükemmeliyet Ödülü'' alan Nemrut Kalderası'nın Küresel Jeopark Ağı'na dahil edilmesi için UNESCO'ya başvuru yapılması tahmin ediliyor.

Projenin onaylanması ile beraber bölge turizme büyük katkısı olan Nemrut Krater Gölü'nün dünyaca bilinen bir yer haline getirilmesi amaçlanıyor.


DENETİM YAPILACAK

Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Necmettin Elmastaş, proje dahilide akademisyenlerin Nemrut Kalderası'nda ve çevresinde jeolojik ve jeomorfolojik alanlarda bilimsel çalışma yaptığını belirtti.

Akademisyenlerin büyük oranda sona gelinen bilimsel çalışmalardan sonra Nemrut'un jeopark olabilmesi için bazı uygulama alanlarının oluşturulması gerektiğini ifade eden Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Necmettin Elmastaş, şu şekilde konuştu:

''Yeni bir proje geliştirilerek doğal ortama zarar vermeden yollar, patika yollar ve jeosit alanların belirlenmesi gerekiyor. Bunlar bittikten sonra UNESCO'ya başvurulacak. 2022 yılında UNESCO'ya başvurmayı planlıyoruz. 2023'te de problem olmazsa UNESCO burayı denetleyecek ve o zaman listeye alacak. Listeye aldığında uluslararası düzeyde bir jeopark unvanını kazanacak.

TÜRKİYE'DEKİ İKİNCİ JEOPARK

Türkiye'de şu anda jeoparkın tek bir örneği Kula Jeoparkı'dır. Bu çalışmayı sonuçlandırabilirsek Nemrut Kalderası ülkemizdeki ikinci jeopark olacak. Bu jeopark turizm anlamında çok ciddi bir gelişmeye öncülük edecek. Ülkelerden insanlar, hiç tanımasa ve Türkiye'yi bilmese bile UNESCO'nun jeopark listesine bakıp ülkemizdeki Kula ve Nemrut jeoparklarını görebilecek, gelip ziyaret edebilecek. Bu şekilde belki binlerce insan gelecek ve burada turizme ciddi bir katkı sağlanmış olacak.''

JEOPARK İÇİN ZENGİN UNSURLAR VAR

Volkanik patlama sonucu ortaya çıkan Nemrut Kalderası'nda, sıcak ve soğuk göllerin yanı sıra jeosit noktaları, buhar bacası, soğuk mağara, obsidyen ile Türkiye'de en son lav akıntısının olduğu alanların bulunduğuna dikkat çeken Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Necmettin Elmastaş, bölgenin jeolojik ve jeomorfolojik anlamda çok değerli, bilimsel anlamda dikkat çeken bir yer olduğunu belirtti.

Bu özelliklerin yanı sıra jeopark için beşeri unsurların da önemli olduğuna dikkat çeken Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Necmettin Elmastaş, şu ifadeleri kullandı:

''Nemrut Dağı ve çevresi, sadece doğal ortam unsurları ile değil, beşeri unsurlar ile de çok zengin bir alan. Buranın jeopark olması açısından çok zengin unsurlar var. Hocalarımız, jeopark olarak düşündüğümüz sadece Nemrut Volkanı'nı değil, aynı zamanda yakınındaki noktaları da jeosit olarak belirlemiş. Bunu tekrar revize edeceğiz.


NEMRUT'TAKİ BÜTÜN UNSURLAR ARAŞTIRILIYOR

Bunun başlangıç noktası El-Aman Hanı olacak. Nemrut'a gitmek isteyenler başlangıç noktası olarak El-Aman Hanı'na gelecekler, ardından Nemrut ve çevresindeki jeosit alanlarına ulaşacaklar. Dolayısıyla oldukça zengin bir potansiyel, yıllardır burada duruyor. Üniversite olarak bunun harekete geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.''

Uygulama projesi kapsamında doğal ortamın bozulmaması için insanların ihtiyaçlarını giderebileceği mekanların, kalderanın girişinde yapılması gerektiğini belirten Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Necmettin Elmastaş, ''Nemrut'taki bütün unsurlar araştırılıyor. Oradaki taş, kayaç, toprak yapısı, bitki örtüsü, faunası, ne varsa bunlar bir bütünü oluşturuyor. Bunlarla birlikte beşeri faaliyetler yani çevre köylerdeki insanların ürettiği ürünler de jeoparkın unsurlarını tamamlıyor.'' diye konuştu.

YORUM YAZ..
Modal