Irak ziyareti, bölgedeki terör tehdidine karşı koordineli bir mücadeleyi artırmak ve iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirmek adına büyük önem taşıyor. Türkiye'nin Irak'a yönelik kalkınma projeleri ve altyapı çalışmaları, bölgede istikrarın sağlanmasına yönelik önemli adımlar olarak değerlendiriliyor. Bu çerçevede, Irak'ın yeniden inşası ve kalkınması için atılacak adımların ele alınması bekleniyor.
ABD ziyareti ise Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından büyük bir öneme sahip. İki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan gerilimlerin aşılması ve işbirliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Özellikle Türkiye'nin F-16 süreci ve F-35 projesi için ödediği 1.4 milyar doların iadesi gibi konular, görüşmenin odak noktaları arasında yer alıyor. Ayrıca, terörle mücadele, bölgesel istikrar ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durdurulması gibi konular da gündemde yer alacak.
İsveç'in NATO üyeliği ve Türkiye'nin F-16 alım paketinin onaylanmasının ardından gerçekleştirilen işbirliği odaklı toplantılar, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığını işaret ediyor. Stratejik mekanizmaların devreye sokulmasıyla birlikte, 9 Mayıs'taki görüşmenin somut işbirliği adımlarının atılması bekleniyor. Bu kapsamda, 100 milyar dolarlık ticaret hedefi ve ortak çıkarlara dayalı işbirliği alanlarının ele alınması önem arz ediyor.
Başkan Erdoğan'ın, Irak'a gerçekleştireceği ziyaret, Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını ve bölgesel işbirliğini ön plana çıkaracak nitelikte. 2012 yılında Başbakanlığı döneminde gerçekleştirdiği son Irak ziyaretinden bu yana ilk kez Irak'ı ziyaret edecek olan Erdoğan, bu kez Irak'a 22 Nisan'da adım atacak.
Ziyarette öne çıkacak başlıklardan biri, Türkiye'nin terörle mücadelesinde Irak ile işbirliğini güçlendirmek olacak. Her iki ülkenin terör örgütleriyle mücadelede ortak adımlar atması, bölgedeki istikrarın sağlanması ve terör tehdidinin bertaraf edilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Ayrıca, Türkiye'nin Irak'taki kalkınma projeleri de görüşmenin merkezinde yer alacak. Kalkınma Yolu projesi, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirerek, bölgenin kalkınmasına ve refahın artmasına katkı sağlayacak nitelikte. Bu projenin hayata geçirilmesiyle birlikte, Irak'ın yeniden inşası ve ekonomik gücünün artırılması hedefleniyor.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen güvenlik zirvesinde de bu ziyaretin önemi vurgulanmıştı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın katılımıyla gerçekleştirilen zirvede, tarafların bu ziyaretin başarısı için tüm çabaları göstereceklerini ve ikili ilişkilerde bir sıçrama sağlamayı umut ettikleri belirtilmişti.
Başkan Erdoğan'ın Irak ziyareti, Türkiye'nin bölgedeki liderlik rolünü pekiştirecek, terörle mücadelede kararlılığını bir kez daha vurgulayacak ve bölgesel işbirliğini güçlendirecek nitelikte bir adım olarak değerlendiriliyor.
Başkan Erdoğan, Türkiye'nin normalleşme sürecine girdiği dönemde, Mısır Devlet Başkanı Sisi ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile Ankara'da önemli görüşmelere hazırlanıyor. Bu ziyaretlerde, bölgesel ve uluslararası konuların yanı sıra ekonomik işbirliği ve enerji alanında işbirliğinin ele alınması planlanıyor. Öncelikle, Mısır ile olan ilişkilerde yaşanan normalleşme süreci kapsamında, Kahire ziyareti sırasında Türkiye'nin bölgedeki önemli konuları ele alması bekleniyor. Bu konular arasında, Gazze'deki durumun yanı sıra bölgesel istikrarın sağlanması ve terörle mücadele stratejileri gibi konular bulunuyor. Ayrıca, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin artırılması ve enerji projeleri gibi alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi hedefleniyor.
Diğer yandan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in ziyareti sırasında da Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin pozitif bir döneme girdiği göz önünde bulundurulacak. Bu ziyarette, güven artırıcı önlemler, Avrupa Birliği ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve Türk vatandaşlarına Yunan adaları için sağlanacak vize muafiyeti gibi konular ele alınacak.
Her iki ziyaret de Türkiye'nin bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarına katkı sağlaması ve ekonomik işbirliğini güçlendirmesi açısından önem taşıyor. Bu görüşmelerin, Türkiye'nin bölgesel liderlik rolünü pekiştirmesi ve uluslararası arenadaki etkinliğini artırması bekleniyor.