1991’den beri bölgemizde sınırları değiştirmeye ve yeni terör devletleri kurmaya çalışan ABD, Türkiye duvarına tosladı. Irak’ı fiili olarak dörde, Suriye’yi üçe bölen ABD, Türkiye’nin güney sınırında PKK/YPG örgütüne terör devleti kurdurmak isteyince Türkiye duvarına tosladı.
PKK ve uzantılarını resmi olarak terör örgütü kabul eden ABD, Suriye iç savaşından bu yana sınırları Akdenize uzanan bir terör koridoru oluştumaya çalıştı. Türkiye gerek uluslararası hukuk ve gerekse NATO müttefikliği çerçevesinde ABD’nin terör devleti kurması konusuna karşı çıkarak bu kanlı projeden vazgeçmesini önerdi.
Aynı zamanda ABD’nin müttefikleri ile başlattığı 5. Nesil savaş uçağı F 35 JSF’nin (Joint Strike Fighter; Müşterek Saldırı Uçağı) proje ortaklığını yürütüyordu. 8 adet F 35 savaş uçağı siparişi veren ve bunların parasını büyük oranda ödeyen Türkiye, ABD’nin terörist politikalarına karşı çıktığı için hukuksuz bir şekilde uçak üretimi programından çıkarıldı. Türkiye, NATO müttefikliği çerçevesinde ve bu ittifakın zarar görmemesi adına oldukça soğukkanlı diplomatik yöntem izleyerek, gaspedilen haklarının iadesi için çaba gösterdi.
ABD’nin terörizm ve terörizmle ortaklıktan vazgeçmemesi üzerine Türkiye son hamlesini eylül ayının 30’unda yaptığı ortaya çıktı.
TÜRKİYE'DEN 40 ADET F-16 TALEBİ
Türkiye 30 Eylül’de, Washington’a 40 F16’yı satın alma ve 80 F16 Uçak modernizasyonu için talep mektubunda bulundu. Türkiye’nin bu talebinin ABD Dışişleri ve PENTOGON koridorlarında şok etkisi oluşturduğu öğrenildi. 4. Nesil olan ve artık demode olduğu öne sürülen 16’ların modernizasyonu ve yeni alım talebinin ABD’de kafaları karıştırdığı belirtiliyor.
Türkiye’nin savunma sanayii teknolojisin ve hava araçlarının kontrolünü sağlayan elektronik beyin konusunda dünyanın önde galen ülkesi olmasından dolayı ABD’nin yeni nesil F 16’ları vermeyeceği öne sürülüyor. Türkiye’nin satın aldığı yeni nesil bu uçakları ekstradan tamamen yerli ve milli olan yazılımlar yükleyerek, bu uçakları 5. Nesil savaş uçağına dönüştürebileceği konuşuluyor.
F 35’in adeta uçan tabut ve bazı savaş kabiliyetlerinden yoksun olması, Türkiye’nin daha aktif ve kullanışlı olan f 16’larda karar kışdığı da NATO kulislerinden alınan bilgiler arasında bulunuyor.
Bir NATO hava gözlem subayının belirttiğine göre, Türkiye’Nin halihazırda elinde bulunan F 16’ların bazı ortak devriye uçuşu ve tatbikalarda arada sırada radardan kayboluyor. Bu da Türkiye’nin savaş uçaklarını görünmez kılan elektronik kalkan sağlayan bir yazılım geliştirdiği iddialarını gündeme getiriyor.
Avrupa’Nın Güney ve doğu hava sınırlarını oluşturan Polonya-Türkiye hattının tamamen Türk savşa uçakları tarafından korunması görevinin Türk F 16’larının bu özelliklerinden dolayı verildiği belirtiliyor.
Türkiye’Nin sunduğu yeni teklifle köşeye sıkışan ABD’nin ne yapacağı merak ediliyor. ABD’nin F 16’lar ile ilgili olumsuz bir cevap vermesi durumuda Türkiye’nin savaş uçağı arayışında Rusya ile görüşmelerini hızlandıracağı ve ortak üretime geçeceği belirtiliyor. Hava Füze savunma sistemlerini Rusya’Dan alan Türkiye’nin savaş filosunu da Rus teknolojisi ile yenilemesi, ABD için büyük bir darbe olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin bu adımı atmasından sonra ABD’nin hiçbir müttefiği üzerinde yaptırım gücünün kalmayacağı da ileri sürülen görüşler arasımnda bulunuyor