İstanbul Üniversitesi’nde yapılan 3 yıllık araştırma sonucunda iklim değişikliği sebebiyle ülkeye değişik türlerde birçok hastalıkları taşıyan böcekler geldiği tespit edildi. Uzmanlar bazı ülkelerde daha fazla görüldüğü gerekçesiyle o illeri uyardı. Halkı en çok korkutan ise bu böceklerin kimyasallarla yok olmaması oldu.
İstanbul Üniversite’sinde bulunan 4 araştırmacı tam 3 yıldır bitkiler üzerinde bulunan virüsler ile ilgili araştırma yapıyor. Araştırmada böcekler yoluyla taşınan ve bitki hastalıkları olan bakteriler inceleniyor. Bu araştırma sonucunda iklim değişikliği nedeniyle güneyden kuzeye doğru Türkiye’ye gelen hastalık taşıyan böcekler görüldüğü söylendi. Küçük ağustos böcekleri Türkiye’ye yayıldı. Bazı illerde ise daha fazla görülüyor. Kimyasal yollarla yok edilemeyen bu böcekler için uzamanlar o bölgelerdeki halkı uyarıyor. İşte detaylar...
Dr. Işıl Tulum hastalığın yaygınlaştığını dile getirerek "Çalışmalarımız temel olarak fitoplazma ismi verilen ve minimal genoma sahip olan ve iklim değişikliği ile çok ilişkili olan bir patojenin incelenmesi üzerine yapılıyor. Bununla ilgili olarak yaklaşık 3 yıldan beri projemizi sürdürüyoruz.” dedi.
Çalışmalarından, “Son gördüğümüz çalışmalar şunu gösteriyor; iklim değişikliği sebebiyle bir sıcaklık farklılığı gözlemliyoruz. Bu da güneyden kuzeye doğru bir sıcaklık artışı şeklinde. Bu sebeple birçok hastalık faktörünü taşıyan böceğin sıcaklık farklılıklarına göre kendilerine daha uygun olan optimal koşullara doğru hareket ettiği ve hastalığı o yönde yaydığını görüyoruz. Dolayısıyla biz daha güney alanlarında ve Türkiye’de karşılaşmadığımız hastalık faktörlerinin aslında şu anda Türkiye’nin iç kesimlerinde hatta kuzey kesimlerinde yayılmaya başladığını gözlemledik.” şeklinde bahsetti.
Ayrıca Işıl Tulum, “Çok fazla güney kısımlarında karşılaştığımız domateslerde sertleşme, meyvelerin çekirdek vermemesi gibi ya da Fransa’da karşılaşılan asmalarda Bois Noir hastalığını görüyoruz. Bu da asmanın verdiği üzümün taşlaşmasına sebep oluyor. Asmanın yaprakları kendi içine çöktüyse, kırmızı üzümler daha taş ve gri hale geldiyse bunların varlığından söz edebiliriz" dedi.
Işıl Tulum, Cicada ailesine ait küçük ağustos böceklerinin Marmara Bölgesi’nde daha fazla görüldüğünü söyleyerek, "Her zaman karşılaştığınız küçük küçük ağustos böceğinin ailesinden gelen bir böcek.” dedi.
Halkı “Asma bahçelerinde çok fazla karşılaşıyoruz. Özellikle yeni yaptığımız çalışmada, Tekirdağ, Lüleburgaz, Edirne, Çanakkale, Balıkesir hattında bu böceklerle çok fazla karşılaşmaya başladık. Çok farklı vektörleri de var.” sözleriyle uyardı.
Artık hastalık taşıdıklarını “Bunların daha önceden Türkiye’de olup hastalık taşımayan versiyonlarının artık hastalık taşıdığını fark ettik. İstanbul’da da var, bizim üniversitemizin etrafında bulunan tüm asma bulunan bölgelerde bu böcekle karşılaşıyoruz. Cicada ailesine ait küçük ağustos böceği, İngilizcesi Leafhopper şeklinde" diye anlattı.
Böceklerin kimyasal ilaçla yok edilemeyeceğini dile getiren Işıl Tulum, "En kolay yöntem pestisit uygulaması. Pestisitlerin düzgün uygulanmadığında buna dirençli olan türlerle karşılaşabiliyoruz. Bu böceklerin yayılımını ve nelerden etkilendiğini, doğal yollarla da nasıl onlardan kurtulabiliriz diye araştırıyoruz. Ön çalışmalarımız belli ekstraktların belli türlerin bu böceklerin uzaklaştırılmasında faydalı olabileceğini gösteriyor. Lavanta gibi, limon ağacı gibi…” dedi.
Araştırmaların devam ettiğini söyleyen Işıl Tulum, “Bunların araştırması devam ediyor. Kimyasal bir şey tercih etmememiz gerekiyor çünkü çok uyum sağlayabilen organizmalar. Eğer kimyasal herhangi bir şeye karşı direnç kazanırlarsa bu sefer onlarla mücadelemiz çok zor olacak. Aslında doğanın mücadele mekanizmasını 'Biz onu nasıl kullanabiliriz’ şeklinde kullanıyoruz." dedi.