Türk Kanser Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Duruman, ‘Dünya Kanser Haftası' etkinlikleri kapsamında yaptığı konuşmada Türkiye'de her yıl 400 bine yakın yeni kanser vakası teşhisi konulduğunu belirterek, Türkiye'nin kanser karnesinin her geçen gün daha kötüye gittiği vurgusu yaptı. Erken teşhisin önemine değinen Duruman, şu bilgileri verdi: "Her 8 kadından 1'i meme kanserine, her 5 erkekten 1'i de prostat kanserine yakalanıyor. Bunlarda erken teşhis olmadığı zaman maalesef elim sonuçlarla karşılaşıyoruz. Kanserden korkmanın kimseye faydası yok. Erken tanı olmadığı sürece kendimize, ailemize, yakınlarımıza ve memleketimize devamlı travmalar vermekten başka bir boyutu olmuyor. Ülkemizde nüfusun genç olması, kanser vakalarının az olmasının temel sebebi. Ancak nüfusumuz giderek yaşlanıyor. Şu an nüfus gençken dahi kanser oranı bu denli yüksek iken, ilerleyen yıllarda bu oran çok daha hızlı bir artış gösterecek."
2030'da her yıl 27 milyon vaka Memorial Şişli Hastanesi Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Soley Bayraktar da 2014'te dünyada 14 milyon kişiye kanser tanısı konulduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "2030'da dünyada her sene 27 milyon kişiye yeni kanser vakası tanısı konulacak. Yani neredeyse 15 sene sonra kanser iki katına çıkacak. Kanser hastalığının artma sebepleri çok fazla. En başta sebep, ömrün uzaması. 1850'lerde ortalama ömür 35 yaş iken, şu anda 80'lerin üzerinde. Kadınlarda ortalama ömür 83, erkeklerde ise 82 yaş. Yaşla beraber bağışıklık sistemi düşüyor, Tabii ki her gün olan bizim DNA'daki bozuklukları tamir edemiyoruz. Dolayısıyla kansere yakalanma riski artıyor.
‘Kalıtımsal geçiş yüzde 5-7' ONKOLOJİ uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanseri önlemede en önemli dönemin kişilerin 5 ila 18 yaş arası olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Aile olarak yatkın olabilirsiniz ama kişi sigara içmiyorsa genetiği nedeniyle akciğer kanseri olması söz konusu değildir. Genlere bağlı geçişler meme kanserinde görülebiliyor. Eğer kardeşi varsa da aynı şekilde kardeşi de bu riske sahip. Tabi ki bu oran her kanser için geçerli değil. Kalıtımsal geçişler genellikle yüzde 5-7 arasındadır. Bu yaş aralığında kanserin köklerini atmış oluyoruz. Eğer aile sigara içiyorsa, sağlıksız beslenme varsa bu alışkanlık o çocukta da başlayıp okul çağıyla devam ediyor. Artık öğrencilere odaklanmalıyız."
YÜZDE 33'Ü SİGARADAN! "Bütün kanserlerin yüzde 33'ü sigara içmekten kaynaklanıyor. Yüzde 20'si aşırı kilolu olmaktan, yüzde 5'i sadece yediğimiz besinlerden, yüzde 5'i spor yapmamaktan, yüzde 5'i de aşırı alkol tüketiminden kaynaklanıyor. Alkol kullanmaz, sigara içmez ve düzenli spor yaparsak kanserlerin yüzde 65'ini engelleyebiliyoruz."