Türkiye için kaleme alınan 'Türkiye Stratejik Özerklik Arayışında' raporu gün yüzüne çıktı! 'Türkiye Raporu' Miçotakis'e ders olacak!

Türkiye'nin Doğu Akdeniz ile Ege'deki meşru haklarını gasp etmek için her fırsatta ajitasyon ve demagojiye başvuran Yunanistan'ın gerçek korkusunun nedeni ortaya çıktı. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ulusal güvenlik danışmanı olarak görev almış, emekli amiral Alexandrıs Diakopoulos ve Nikos Stournaras tarafından yazılan "Türkiye Stratejik Özerklik Arayışında" isimli raporda; Yunan askeri uzmanlar, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ege'de artan gücünü ve Yunanistan'ın neden endişelenmesi nedenlerini yazdı. Yazının girişinde Doğu Akdeniz'in uluslararası deniz ticaretinin yüzde 25'inin geçiş rotasında bulunduğu ifade ederek buraya hakim olan gücün dünyada söz sahibi ülkelerden olacağının altını çizdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin milli silahlar geliştirerek yeteneklerini artırdığı dikkat çeken çalışmada, "Ankara, oluşan güç boşluğunu doldurmaya ve uluslararası ticaret yollarına hakim olmaya çalışıyor" ifadeleri kullanıldı.

"Orta Akdeniz'de de güç sahibidir"

Kaleme alınan çalışmada, "Ankara, Mavi Vatan doktrini aracılığıyla, Avrupa'yı Hint Okyanusu'na bağlayan ticaret yollarının zorunlu geçiş noktası olan Doğu Akdeniz'e ve buna bağlı olarak Güneydoğu Asya pazarlarına hakim olmaya çalışıyor" ifadelerine yer verildi. Türkiye'nin kısa vadede uluslararası bir güç haline gelmesi endişeye sebep olduğunu belirten Yunan uzmanlar, "Türkiye, Karadeniz ve Süveyş Kanalı'ndan Orta Akdeniz'e kadar olan deniz yollarını kontrol ederek, Avrupa'ya giden başlıca doğu transit yollarını kontrol edecek ve tartışılmaz bölgelerarası güç haline gelecektir" ifade edildi. Libya ile imzalanan MEB anlaşmasını işaret eden Yunan uzmanlar, "Bu anlaşmayı Mavi Vatan doktrini bağlamında kullanan Türkiye, sadece Ege'de veya Doğu Akdeniz'de değil, Orta Akdeniz'de de güç sahibidir" dediği kaydedildi.

"Ticaret ve deniz gücünü eline alacak"

Türkiye'nin, Mavi Vatan doktrininin önemine vurgu yapılan raporda, Ankara'nın diplomatik çalışmaların ve uluslararası hukuk yoluyla haklarını arama girişimini yok sayan ifadeler kullanıldı. "Doğu Akdeniz'deki güç boşluğunda bölgesel hegemonya talep etmek için 'sert güç' kullanımına başvurmuştur" ifadelerine yer verilen yazıda, Türkiye'nin bölgesel tüm meselelere dahil olduğunun altı çizildi. Mavi Vatan vizyonunun kıtalararası bir objektifi olduğuna işaret eden uzmanlar, "Bir zamanlar Osmanlıların elinde bulundurduğu ticaret ve deniz gücünü yeniden kazanmak için Türkiye'nin Akdeniz'de faal olduğu" açıklamasında bulunuldu.

"Eşit şekilde müzakere"

Yer alan raporda, Türkiye'nin Batı'yla değişen ilişkileri de "eşit şekilde müzakere" etmek diye tanımlandı. Türkiye'nin kendisini, ABD, Çin ve Rusya'nın bölgede varlıklarını sağlamaları için anlaşmaya varılması gereken en önemli güç ve ortak olarak konumlandığı ifade edildi.

"Afrika'da başarılı"

Ankara'nın Afrika'da yürüttüğü politikaya da değinilen raporda, "Türkiye, Afrika'da oluşturduğu siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel nüfuzu onun bölgeler arası emellerinin göstergesidir. Ankara, Afrika ülkelerinin Batı'dan kurtuluşunda sömürgecilik karşıtı duruşu yansıtırken, İslam’ın önde gelen gücü olmayı hedefliyor" denildi. Türkiye'nin Müslüman dünya ile olan bağlarını destekleyen hamlelerde bulunduğunu vurgulayan uzmanlar, Erdoğan'ın sömürge sonrası söyleminin Afrika'da etkili olduğunu ve kıtanın Müslüman çoğunluklu ülkelerinde Türkiye'nin etkisini artırmaya yardımcı olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin Afrika'da başarılı bir "yumuşak güç" aracı olarak eğitimi desteklediğine ve yeni bir Müslüman nesil eğittiğine işaret edildi.