Genç Türker, “O dönemde filmler para düşünülmeden yapılırdı. Zaten para da yoktu ki sinemada. Sinema emekçilerinin çoğu da büyük sıkıntı içinde vefat etti, gitti. İşte bu ruhla ve maddiyat gözetmeden olayları olduğu gibi, objektif olarak anlatan, gerek siyasi, gerek ideolojik, gerek, maddi, gerek manevi istismara girmeden kurgulanıyordu filmler. Genellikle tertemiz bir aşk anlatılıyordu. Zaten o zamanlar bilhassa kadınların seveceği filmler yapılırdı. Çünkü seyircimizin yüzde 60-70'i kadınlardı. Kadın sinemaya gidelim derse, bilhassa Anadolu'da adam gık diyemez, giderdi. Yönetmen Nişan Hançer'in asistanı askere gidecektir. Yerine birini arıyorlar.“ Kimi alacağız” filan diye konuşurlarken, Zaven Bey az önce tanıştıkları Türker'i göstererek; “İşte sana asistan (!)” der. Hiç ihtimal vermez Nişan Hançer; “Gelmez ki” der.” dedi.