Yeşilçam'da senelerdir gözden kaçan çekim hataları
Türk sineması'nda inanılmaz çekim hataları
Yeşilçam filmlerinde, sinemaya gönül vermiş olan sinema emekçilerimiz oldukça zor şartlar altında, düşük bütçeler, kısıtlı imkanlarla ellerinden geleni yapmış ve bize çok naif bir sinema mirası armağan etmişlerdir. özellikle bu filmlerin bir başından bir sonundan çekildiğini düşünürsek ufak tefek tutarsızlıkların olması hoş görülebilir.
Başrollerinde şener şen, ilyas salman ve meral zeren'in yer aldığı banker bilo filminde bir çekim hatası göze batıyor.
Meral zeren ile şener şen'in bir sahnesinde yönetmen ertem eğilmez'in kafası kısa süreliğine kadraja giriyor. ertem eğilmez kazara da olsa bir cameo hatırası bırakmış oluyor.
Natuk baytan'ın yönettiği savulun battal gazi geliyor filminde, cüneyt arkın'ı tutan çelik ip net bir şekilde görülüyor.
Yönetmenliğini natuk baytan'ın yaptığı 1981 yapımı “üç kağıtçı” filminde sabahat ışık'ı aynı sahnede iki farklı kıyafet ile görüyoruz.
“hababam sınıfı sınıfta kaldı” filminde çocuklar okuldan atılmasın diye hafize ana'nın, semra hoca'yı ikna turları sırasında bir çekim hatası yaşanıyor
Sahne ilerledikçe kadraja giren bir set işçisi net bir şekilde görülüyor.
Başrolünde ayhan ışık'ın yer aldığı “şahane züğürtler” filminin bir sahnesinde, arabadan yansıyan görüntüde çekimi izleyen bir kişi görülüyor.
Sahne ilerleyince, odada bulunan aynadan yansıyan bir kameraman görüyoruz.
1976 yapımı “gülşah küçük anne” filminde o dönemin çocuk oyuncusu gülşah soydan ve ayşen gruda'nın eve girdiği sahnede bir set çalışanını görmek mümkün.
Orhan gencebay, “bir teselli ver” filminde arka koltukta araba kullanarak yine tabuları yıkıyor, ne de olsa hatasız kul olmaz.
Kartal tibet'in muhteşem peruğu ve süper minisiyle canlandırdığı tarkan karakterinin meşhur dev, canavar ahtapot sahnesini çoğunuz hatırlarsınız.
İlk sahnesi deniz kenarında çekildikten sonra, tarkan'ın su altında canavarla boğuşma sahnesi ise bir otel havuzunda çekilmiştir.
Ve sahnede bir kadraj hatası sonucu çok kısa bir süre “denizde” havuz duvarlarını izlemek durumunda kalıyoruz.
Kartal tibet'in yönettiği sultan filminde bulut aras ve adile naşit'in karşılıklı oynadığı bir sahnede ilk önce adile naşit'i başı açık bir şekilde görüyoruz.
Akarak devam eden sahnenin bir sonraki planında ise adile naşit'in baş örtüsü sıkı sıkıya bağlanmış şekilde görülüyor.