Türk Ayakkabı Sektörü Dünyayı Geziyor

Dünya ticaret hacmi 150 Milyar Dolar olan ayakkabı sektöründe önemli bir konuma sahip olan Türkiye’nin ayakkabı ihracatı 1 Milyar Dolar civarında. Yerli üretim ayakkabıların çoğunu iç pazarda tüketen sektör 2019 yılında sektörel teşviklerin de desteğiyle 1,5 Milyar Dolarlık bir ihracat hedefliyor.

29.05.2019-11:40 - (Son Güncelleme: 29.05.2019-11:35)

AYAKKABI SEKTÖRÜNÜN HEDEFİ 1.5 MİLYAR DOLAR

Ayakkabı üretim sektörünün yüzde 90’ına ev sahipliği yapan İstanbul’dan dünyaya adını duyuran Gezer Ayakkabı Yönetim Kurulu Üyesi Osman Özalp, bu veriler doğrultusunda sektörü değerlendirdi ve 2019 hedeflerini açıkladı.

2018 yılını yüzde 15 büyüme ve Türkiye ortalamasının üzerinde ihracat artışı ile tamamlayan ayakkabı sektörü bir önceki yıla göre yüzde 12,9 artışla ihracatı 248 Milyon 868 Bin seviyesine çıkarmayı başardı. Bu ihracattan ise 888 Milyon Dolar’ın üzerinde gelir elde edildi. Tüm ekonomik müdahaleler ve küresel sarsıntılara rağmen bunun büyük bir başarı olduğunu belirten Gezer Ayakkabı Yönetim Kurulu Üyesi Osman Özalp, sektörün 2019 yılı için beklentisinin 1,5 Milyar Dolarlık bir ihracat hacmi olduğunu belirtiyor.

ÖZALP: “ORTADOĞU VE AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ÜRETİM TESİSİNE SAHİBİZ”

Yıllık 500 milyon çiftin üzerinde ayakkabı üreten Türkiye’nin buna rağmen ihracatta hala istenen noktada olmadığını belirten Özalp, Gezer Ayakkabı olarak 2018 yılında 30 Milyon Dolar ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı. Ayakkabı sektörünün toplam ihracatı ise 1 Milyar Dolar. Sektörel teşvikler ve yeni ekonomi politikaları doğrultusunda üretim, ihracat ve insan kaynakları alanında önemli yatırımlara hazırlandıklarını ifade eden Osman Özalp, “Tamamen yerli üretim ile milli gelirde önemli bir paya sahip olmayı amaçlıyoruz. Gezer ayakkabı olarak son 3 yılda markalaşma adına önemli çalışmalarımız ve yatırımlarımız oldu. Yıllık 100 Milyon çift üretim kapasitesi ile Ortadoğu ve Avrupa’nın en büyük üretim tesisiyiz. İstanbul’da 60.000 metrekare ve Bolu’da 25.000 metrekare kapalı alanda üretim tesisleri ve A sınıfı depolarımız mevcut. Ayrca, 2 bin 500’ün üzerinde çalışan ve 2 Bin 500’ün üzerinde fason çalışan ile 5 binden fazla kişiye istihdam olanağı sağlıyoruz. ” dedi.

AR-GE İLE BEKLENTİYİ MUTFAKTA KARŞILAMALIYIZ

Tüketicinin ayakkabı ve terlik sektöründen beklentisini karşılamak konusunda AR-GE yatırımlarının önemine vurgu yapan Osman Özalp, “Başarı kriterlerinden birisi de vermiş olduğunuz emeğin karşılığını almaktır. İşimizin bir parçası üretimken bir parçası da ürünlerimizin tüketici ile buluşmasını sağlamaktır. Bununla birlikte, tüketicinin beğenerek aldığı ürünümüze ödediği bedelden fazlası ile mutlu olmasını sağlamamızda gerekiyor. Bunun için AR-GE’ye ciddi bir pazarlama desteği ile birlikte önemli yatırımlar yapmaktayız. Temel hedeflerimizden birisi de işin mutfağındaki ürünlerimizi tüketici beklentilerini maksimum düzeyde karşılayacak boyuta getirmektir.” Daha üretim bandına gelmeden pazarın beklentilerini karşılayacak ürünleri çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.

ENDÜSTRİ 4.0 İÇİN HIZLI BİR İLERLEME İÇİNDEYİZ

Ayakkabı sektörünün fazlasıyla el emeğine ve insan gücüne dayalı bir sektör olduğunun altını çizen Özalp, üretim biçimini estetik kaygısının belirlediğini ifade etti. Özalp, “Ürünü tüketici ile buluşturmak son derece önemli. Ülkemizde ve dünyada nihai kullanıcıların ürünleri satın aldıkları kanallar ile birlikte ödeme yöntemleri ekonomik alt yapıda farklılıklar gösteriyor. Sahayı çok iyi analiz etmek gerekiyor. Kurum olarak yıllardır bu değişimi izlemekte ve stratejilerimizi bu değişen pazar yapılarına göre konumlandırıyoruz, Biliyoruz ki değişen pazarda bir adım önde olamazsanız işler istediğiniz gibi gitmeyecektir”.

“Ayakkabı sektörü emek yoğun bir yapı. Fazlasıyla el emeğine dayalı bir sektör olan ayakkabı ve terlik üretimi, rekabet esasları ve şartları dikkate alındığında belki bir endüstri 4.0 felsefesine yaklaşmış değildir ancak bu yolda hızlı bir teknolojik ilerlemenin içerisindedir”.

“Özellikle taban ve suni deri üretiminde endüstriyel üretim, minimum insan kaynağı kullanılarak maksimum verimlilikte yapılmaya çalışılmakta. Ancak, saya ve diğer parçalar hali hazırda ciddi bir el emeğine ihtiyaç duymakla beraber tekstilin tüketimindeki estetik ve moda kaygılarından ötürü tek tip insan modeli olmadığı sürece sistemin bu şekilde devam edeceğine inanılmaktadır. Diğer taraftan ise bu tip üretimlerin işletme ve mühendislik bilimi ile desteklenerek insan kaynağını ve dolayısıyla işletmeye maksimum fayda üretecek seviyeye getirmek için çalışmalar sektörümüzde yapılmaktadır”.  dedi.

PERSONEL EĞİTİMLERİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖNEMLİ

Emek yoğun bir sektör olması sebebi ile yetişmiş iş gücünün son derece önem arz ettiği açıklanırken, bireylerin belirli alanlardaki deneyim ve tecrübeleri ile yetinmeyip, sürekli gelişim felsefesi ile kişiye özel ve/veya belirli iş gruplarına özel eğitimlere son derece önem verilmesi gerektiği aktarıldı.

Son Dakika Ekonomi Haberleri için aşağı kaydırın.

YORUM YAZ..
Modal