Doğu Anadolu'da yer alan Tunceli, geçmiş zamanlarda çok sayıda medeniyetliğe ev sahipliği yapmıştır. Tarih anlamında geniş bir yere sahip olan ve her bir yerinde eski medeniyetler bulunan Tunceli, konumunda kaynaklı olarak kış ayları sert geçen illerin başında gelir.
Ziyaretçilerini yaz aylarında kabul eden Tunceli, birbirinden güzel, farklı tarihi ve doğal güzellikler barındırır. Türkiye'de görülmesi gereken illerin başında gelen Tunceli, ziyaret öncesi gezilecek yerlerinin hangileri olduğu sorusuyla aranır.
Tunceli'nin gezilecek en iyi tarihi ve turistik yerler listesi
Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaz aylarında en çok ziyaretçi alan illerin başında gelen Tunceli oldukça az bir nüfusa sahiptir. Sakin ve sessiz bir şehir olarak bilinen Tunceli, az kalabalık ve çok gezilecek mekana sahip olmasında dolayı turistik gezilerde genel olarak ön plana çıkar.
Binlerce yıl öncesine dayana geçmişi ve bir çok medeniyete yaptığı ev sahipliği ile her yeri buram buram tarih kokan Tunceli'nin gezilecek tarihi ve turistik yerleri şöyle listelenebilir;
Pertek Kalesi
Murat Nehrinin kayalıklarının etrafında olan Pertek Kalesi'nin, Mengüçlüler döneminde inşa edildiği söylenir. Hem tarihi anlamı hem de doğal güzellikleri bir arada barındıran Pertek Kalesi, Tunceli gezisinde ilk ziyaret edilen mekânların başında gelir.
Mazgirt Kalesi
Tunceli'nin Mazgirt ilçesine yakın bir bölgede bulunan Mazgirt Kalesi, anlatılanlara göre 4. Yüzyılda Urartular tarafından inşa edilmiştir. Tarihi güzellik barındıran Mazgirt Kalesi, etrafındaki doğasıyla da ön plana çıkmıştır.
Tahar Köprüsü
Tunceli halkının Yusuf Ziya Köprüsü olarak adlandırdığı Tahar Köprüsü, 19. Yüzyıl başlarında Yusuf Ziya Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çemişgezek ilçesinde yer alan köprüye ulaşım ise köy araçları ile yapılır.
İn Delikleri ( Derviş Hücreleri)
Tunceli'nin gezilip görülecek bir diğer güzelliği ise İn Delikleri olarak bilinen kaya hücreleridir. İbn-i Bibi'nin kaleme aldığı 'Seyahatname' isimli eserinde de adı geçen mekana ulaşım biraz zordur. Fakat bu zorluk ziyaretçilerin oraya gitmesine engel değildir.
Tunceli Dersim Müzesi
Tunceli'de ve çevre illere ait olan tüm tarihi mirasların ziyaretçilere sergilendiği Tunceli Dersim Müzesi, mutlaka gidilmesi gereken tarihi mekanların başında gelir. Şehir merkezinde bulunan ve ulaşımı çok kolay olan Tunceli Müzesi, sadece Pazartesi günleri ziyaretçi kabul etmiyor. Diğer günler ise kapıları ziyaretçilere her daim açık.
Çelebi Ali Camii
Tunceli Pertek'te bulunan ve Murat Nehrinin yakınlarındaki bir bölgeye inşa edilen Çelebi ali Camii, 1569 yılında Koca Hacılı Ali oğlu Çelebi tarafından yapılmıştır. Çelebi Ali Camii günümüzde hala cami olarak faaliyet göstermektedir. İçerisindeki tarihi atmosferi ile eşsiz doğal bir güzelliğe sahip olan camii, Tunceli'nin gezilecek doğal mekanların başında gelir.
Munzur Çayı
Tunceli merkeze yaklaşık olarak 15 kilometre kadar uzakta bulunan Munzur çayı, aynı zamanda Ovacık ilçesine de bağlıdır. Tunceli halkı akan suyu kutsal bir su olarak adlandırırken çayı adını Munzur Dağlarından aldığı belirtilir.
Dereova Şelalesi
Şehir merkezine yaklaşık olarak 45 kilometre kadar uzakta bir yer olan Dereova Şelalesi Nazımiye ilçesinin sınırları içindedir. Diğer ismiyle Gelin Pınarı suyu olarak bilinen Dereova Şelalesi, 3 farklı kaynağın birleşmesiyle oluşur. Tunceli'ye gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken doğal güzelliklerin başında gelir.
Günü birlik geziler sırasında ziyaret edilen bir diğer kaynak da Zenginpınar Şelalesidir. Şelale yaz aylarının vazgeçilmez mekanlarından bir tanesidir.
Munzur Vadisi Milli Parkı
Tunceli Ovacık'ta bulunan Munzur Vadisi Milli Parkı, 1971 yılı içinde milli park olarak tescil edilmiştir. Munzur Suyu, Ziyaret Tepesi'nin eteklerinden doğar ve Pülümür Çayı ile birleşip Keban Baraj Gölüne dökülür. Bu eşsiz manzaraya ve doğal yeşilliklerle dolu bitki örtüsünün mutlaka ziyaret edilmesi gerekir.
Bağın (Dedebağı) Kaplıcası
Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı Dedebağ köyünde bulunan Bağın (Dedebağı) Kaplıcası'nın suyu bir kaynaktan çıkar ve şifahane olarak adlandırılır. Birçok rahatsızlığa iyi geldiği söylenen şifalı suyun doğal güzelliğin içinde olması da yoğun bir ziyaret trafiği yaratır.