Transgenik Fareler Aşı Çalışmalarının Hızlanmasını Sağlayacak

Tüm dünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüsün aşı ve ilaç çalışmaları için insan ACE2 reseptörü taşıyan transgenik farelerin Türkiye’ye getirilmesi, yürütülen projelerin hızlanmasını ve daha etkin sonuçlar elde etmeyi sağlayacak

28.08.2020-11:59 - (Son Güncelleme: 28.08.2020-16:25) Transgenik Fareler Aşı Çalışmalarının Hızlanmasını Sağlayacak

Aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarında katkısı oldukça büyük olan transgenik fareler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın girişimleriyle Türkiye'ye getirildi. Bakan Varank, Twitter hesabından, koronavirüs pandemisiyle bilimsel mücadelede ihtiyaç duyulan bu farelerin laboratuvara getirildiğini duyurmuş, bu sayede ‘TÜBİTAK'ın COVID-19 Türkiye Platformu’ altında yürütülen aşı ve ilaç çalışmalarında sonuca daha hızlı yaklaşılacağını belirtmişti.

Platformda Griffithsin molekülünün, koronavirüs etkeni SARS-CoV-2'yi durdurucu/azaltıcı potansiyelini araştıran Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Aykut Özkul, çalışmaların hayvan deneyleri aşamasında ihtiyaç duyulan transgenik farelere ilişkin önemli bilgiler aktardı.

Özkul, platformda yapılan çalışmalarda, koronavirüsü tedavi edici moleküllerin ya da bu hastalıktan koruyan ajanların geliştirme hedefinde olduklarını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

‘Eğer bu gibi hedeflere yönelik çalışıyorsanız, ürettiğiniz veya geliştirdiğiniz moleküllerin etkinliğini sorgulamanız gerekiyor. Bu sorgulamayı birbirini takip eden iki basamakta yapıyoruz. Bunlardan ilki 'in vitro' sistemler olarak isimlendiriliyor ve SARS-CoV2 gibi viral patojenler için bu sistem hücre kültürü olarak tanımlanıyor. Laboratuvar ortamında büyütülen hücrelerde yapılan denemelerde molekül veya ajanınızın virüsü durdurucu veya etkisini azaltıcı potansiyelinin olduğu tespit edildikten sonra, sonuçları insana adapte edilebilecek bir hayvan türünde kontrollü denemeler yapmak gerekiyor.’

Özkul, bu canlıların ‘hayvan modeli’ olarak tanımlandığını ve insanlarla benzer hastalık ile iyileşme süreci göstermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

‘SONUÇLARI TRANSGENİK FARELERLE TEYİT ETMEK İSTERİZ’

Koronavirüsle ilgili çalışmalarda en büyük sorunların başında hayvan modeli konusu geldiğini belirten Özkul, şu bilgileri paylaştı:

‘Yapılan çalışmalarda, insan ACE2 reseptörünü taşıyacak şekilde geliştirilen farelerin SARS-CoV-2 enfeksiyonu sonrasında insandakine benzer solunum yolu patolojisi gösterdiği bulgusuna ulaşıldı. Dolayısıyla bu hayvanların hastalıkla ilgili olarak kullanımının söz konusu olabileceği ileri sürüldü. Biz de şimdiye dek farklı ırk farelerde elde ettiğimiz sonuçları bu hayvanlarda da teyit etmek isteriz.’

Özkul, transgenik fareler sayesinde, koronavirüse karşı geliştirilen ürünlerin bağışıklık sistemi olan, çevre faktörlerden etkilenebilen, ortamda bulunan virüse yakalanan ve vücutta çoğalan virüsün yayabilen bir kişideki etkilerinin daha somut bir şekilde gözler önüne serilebileceğini vurgulayarak, ‘Bu çalışmalardan elde edilecek sonuçlar, sonrasında yapılacak klinik denemeler için çok önemli bulgular olarak değerlendirilecektir’ ifadelerini kullandı.

‘FAZ ÇALIŞMALARI ÖNCESİNDE DAHA GÜVENLİ VERİ ELDE EDECEĞİZ’

Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nde (UNAM) koronavirüs ile ilgili çalışmalar sürdüren Doç. Dr. Urartu Şeker de transgenik farelerin ‘hayvan modeli’ olabilmesi için hastalığın insanlardaki etkilerini taklit etmesi gerektiğini belirtti.

Hayvanların, insanlar gibi virüsten enfekte olmadığını belirten Şeker, konuşmasına şu şekilde devam etti:

‘Virüs bulaşmış birini iyileştirebilmek için, virüsün bireyi enfekte etmesi gerekiyor. Virüsün tutunduğu ACE2 denilen reseptörler var. Hayvan model olarak kullanılan transgenik farelerin de özelliği bu reseptörleri yoğun miktarda üretebiliyor olmaları. Böylelikle fare enfekte olabiliyor ve insanlarla benzer hastalık belirtileri gösteriyor.’

Şeker, yürütülen ilaç çalışmalarında ilk olarak farelerin enfekte edildiğini, ardından ilaç verildiğini, aşı çalışmalarında ise ne kadar koruduğunu tespit etmek için aşı verildikten sonra hayvanların enfekte edildiğini aktardı.

Aşı ve ilaçların etkili olup olmadığının transgenik fareler sayesinde kompleks organizmalarda test edilebildiğini vurgulayan Şeker, ‘Hayvan enfekte olmuyorsa aşı veya ilacın işe yarayıp yaramadığını bilmiyoruz. Transgenik fareler bu anlamda gerekliydi. Bu fareler sayesinde faz çalışmalarına geçmeden önce daha güvenli ve bilimsel olarak daha doğru sonuçları yansıtacak veri elde edeceğiz’ diye konuştu.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal