TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan 'Aile' Mesajı: "Korumak Milli Bir Ödevdir!"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Büyük Aile Platformu Sivil Toplum Kuruluşları başkanlarını kabul etti. Görüşmede aile meselesinin önemine dikkat çeken Kurtulmuş, "Aileyi korumak milli bir ödevdir, milli bir sorumluluktur. Türk toplumunun en güçlü yapısını inşallah bundan sonraki nesillere de aktarmak boynumuzun borcudur." dedi.

25.06.2024-17:03 - (Son Güncelleme: 25.06.2024-17:03) TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan 'Aile' Mesajı: "Korumak Milli Bir Ödevdir!"

Kurtulmuş, aile konusunun günümüzde toplumların en hayati konularından biri olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Günümüzde aile ile ilgili konular gündeme geldiği zaman, maalesef hemen iki temel eleştiri ortaya çıkıyor. Birisi, aile ile ilgili konuşmanın, aile kavramını düzeltmenin, demode bir anlayış olduğu ve artık günümüzün toplumlarında, günümüzün postmodern dünyasında aile diye bir kapsayıcı, kuşatıcı ve koruyucu bir çatıya ihtiyaç olmadığı ifade ediliyor. Ayrıca bunun geleneksel toplumlarda geride kalmış tarihi sürecin bir parçası olduğu şeklinde kara propaganda yapılıyor."

Aile Bugünün Dünyasında Daha Fazla İhtiyaç Duyulan Bir Kurum

Kurtulmuş, aile kurumunun bugün düne göre daha fazla korunması, kollanması ve güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. "Aile tam da bugünün dünyasının şartları dolayısıyla düne göre daha fazla ihtiyacımız olan, daha fazla korunması, kollanması, güçlendirilmesi zaruri olan ve tüm toplumların, dini, diyaneti, görüşü, milliyeti, fikriyatı, siyaseti ne olursa olsun ortak değeri olan bir kurumdur." dedi.

Kurtulmuş'un bu açıklamaları, aile yapısının korunmasının ve güçlendirilmesinin önemini vurgularken, bu konuda toplumun tüm kesimlerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Aileyi dağıttığınız zaman neyin etrafında toplumu yeniden inşa edeceksiniz? Dolayısıyla bu saldırının fevkalade maksatlı, iyi tespit edilmiş, aslında sadece bireyleri ve aileleri yok etmek için değil, toplumları yok etmek için ortaya çıkarılmış bir ifsat olduğu aşikardır. Ayrıca aile milletin omurgasıdır. Omurgasını kırdığınız bir beden nasıl ayakta duracaktır? Dolayısıyla burada aileye açıktan saldırı yapılmasının temel hedeflerinden birisi de milletin omurgasını zedelemektir. Aile aynı zamanda da devletin temel direğidir. Bunu sadece bizim devletimiz için söylemiyorum, bütün devletler için söylüyorum. Yani devletin temel direğine gittiğiniz zaman o devleti; nasıl, hangi değerler, hangi kurumlar etrafında toparlayacak ve nasıl bunları yeniden inşa edeceksiniz?

Bizim toplumumuz da bundan kısmen nasibini alıyor. Evlilik yaşının ilerlemesi, çok hızlı ve kısa süre içerisinde boşanmaların ortaya çıkması, nüfus yenilenme hızının düşmeye başlaması, bütün bunları ortaya koyduğumuzda, bizim için de alarm verdiğini tespit etmek lazım. Bunun için de her türlü şer odaklarının ortaya koyacağı, kamufle edilmiş sözler, özgürlük, insanlık, barış, hakkaniyet gibi değerler üzerinden ortaya konulan bu fikirlere karşı da toplumsal duyarlılığı fevkalade ciddi bir şekilde etkilememiz ve bu duyarlılığı örgütlememiz gerekir. Bunun için özellikle bu araştırmalarınız için teşekkür ediyorum. Türk toplumunun yaklaşık dörtte üçünün, yüzde 75'inin hem LGBT benzeri sapkın akımların hem de aile değerlerine karşı yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu ve Türk toplumunun buna karşı uyanık olduğunu gösteriyor. Ama bunun sürekli olarak gündemde tutulması ve buna karşı tedbirlerin alınması şarttır.

Ailenin korunmasıyla ilgili yasal düzenlemeler, başta anayasa düzenlemeleri olmak üzere buradaki taleplerin de, sizler tarafından çok sesli bir şekilde Türk kamuoyu gündemine getirilmesi, önümüzde zaten açıkça farklı bir şekilde yürüttüğümüz anayasa yapım sürecinde aileyle ilgili konuların da anayasaya girmesine katkı sağlayacaktır. Ben bu çerçevede bu ortaya koyduğumuz çabanın hem dönemsel olarak hem de Türk toplumunun geleceği bakımından fevkalade hayati olduğu kanaatindeyim. Paydaşlarınızı artırarak, çok farklı toplum kesimlerinden sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin araştırma merkezlerinin bu konu içerisinde dahil olmasını temin ederek bütün gücünüzle bu çalışmaları sürdürdüğümüz takdirde ümit ediyorum ki sonuç almak mümkündür. Sizlerin de farkında olduğunuz gibi karşınızdaki tehlike sandığımızın çok üstünde, çok büyüktür. Buna karşı bizim de gerekli tepkileri almamız ve bu konuda hareket etmemiz şarttır. Son söz olarak, aileyi korumak milli bir ödevdir, milli bir sorumluluktur. Türk toplumunun en güçlü yapısını inşallah bundan sonraki nesillere de aktarmak boynumuzun borcudur.

Yeni anayasa değişikliği gündemde bu süreçte milletimizin temeli olan, medeniyetimizin temeli olan Türk aile yapımızın korunması ve aile kurumuna yönelik tehditlerin bertaraf edilmesine dair değişikliklerin yer almasını istiyoruz. Platformumuz marifetiyle 150 bin vatandaşımızdan ıslak imzalı dilekçeler topladık ve geçen yıl Meclisimize sunduk. Bu dilekçelerde talep ettiğimiz LGBT propagandasının yasaklanması ve örgütlerinin kapatılmasına ilişkin teklifimizin en kısa sürede gündeme alınmasını istirham ediyoruz. Ve artık batı fonlarıyla ülkemizde sosyo-kültürel terör faaliyetinde bulunan bu oluşumların kapatılmasını ve faaliyetlerinin yasal düzenleme ile yasaklanmasını istiyoruz. Üçüncüsü ise şu an içerisinde bulunduğumuz sözde onur ayı, onur haftası ve benzeri isimlerle yapılan, ülkemizde gerçekleştirilen LGBT propaganda faaliyetlerine izin verilmemesini istiyoruz."

YORUM YAZ..
Modal