İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki mahkemeye, tutuksuz zanlı A.İ. ile şikayetçi R.D. katılırken; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ile tarafların avukatları da yer aldı.
''ELİMİ OMZUNA KOYMUŞ OLABİLİRİM''
Zanlı A. İ. savunmasında, 14 sene konu olan işletmede müdürlük görevini üstlendiğini dile getirerek "Şikayetçi R.D. bizde 5.5 aydır komi olarak çalışıyordu. Kendisini çeşitli kereler disiplinsiz çalışmaları nedeniyle uyardım. Olay günü çatal yerine kaşık verdiğinde, 'Yanlış servis yapıyorsun' diye serzenişte bulunduğumda, 'Ne var ben evde de böyle yapıyorum' demesi üzerine, lakaytlığına sinirlenerek kızdım" ifadelerini kullandı.
Müşteki R. D.'nin olayın yaşandığı gün personellerle akşam yapılan toplantıya katılmadığını aktaran zanlı A. İ., "Serzenişte bulunduğum için akşam toplantısına katılmadığını düşündüm. Başka bir çalışanımıza neden katılmadığını sordurdum. Toplantı olduğunu bilmediğini söyledi ancak doğruyu söylemediğini biliyorum çünkü toplantı her akşam var. Çalışanın disiplinsizliği nedeniyle, gözümün önünde bulunması için müşteri karşılamada görevlendirdim. Kendisi müşterileri asık suratla karşılayınca da gün içinde birkaç kez uyardım. Kendisinin, patronuma çıktıktan ya da çıkarıldıktan sonra 'Mobbing uygulandı' dememesi için yanına giderek, kendisine gün içindeki yoğunluk nedeniyle sert çıkışmış olabileceğimi söyleyerek özür diledim. Bu sırada elimi omzuna koymuş olabilirim. Ancak iddialardaki gibi bir şey söz konusu değil" dedi.
Zanlı A. İ., koşullar oluştuğu durumda kararın açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) istemediğini kaydetti.
''KOLLARIMDAN TUTUP BENİ DUVARA YASLADI''
Restoranda gündüz çalıştığını dile getiren çalışan R.D. de "İlk defa akşam çalıştığım için toplantı olduğunu bilmiyordum. Kaşığı müşteriye değil, kendisine götürdüm. Bana, 'Evinde de mi böyle yapıyorsun' dedi. Daha sonrasında beni kapıda görevlendirdiler, benim de moralim bozuldu. Alkol aldıkça benden özür dilemeye başladı. Olay günü tuvalete girdim. Tuvalet kapısı sürekli zorlanıyordu, sarhoş müşteriler yapıyor zannettim. Kapıyı açınca içeri girdi ve kapıyı kilitledi. Kollarımdan tutup beni duvara yasladı. 'Bir kere öpsem ne olur' dedi. Boynumdan öptü. Şoka girdim ve kendisini sakinleştirmeye çalıştım. Ağlamaya başladım. Bağırdım ama bangır bangır müzik sesi vardı" ifadeleriyle başından geçenleri anlattı.
''NASIL HALLDELİM? DÖVELİM Mİ ÖZÜR MÜ DİLESİN?''
Zanlıyı iterek kaçtığını ifade eden R.D., "Ertesi gün dükkanda İbrahim Bey'e şikayet ettim. Bahadır Bey'e de anlattım. İbrahim Bey, bana, 'Bu olayı nasıl halledelim? Dövelim mi özür mü dilesin?' dedi. Ben de bir şey olmayacağını düşünerek Bahadır Bey'e gittim. Olaydan 4-5 gün sonra kamera görüntülerini izledik. Herkes bana 'Şikayet etme' dedi. Görüntülerin olduğunu görünce şikayet etmeye karar verdim. Kendisi sonrasında benimle konuştu. Alkollü olduğunu söyledi. Müdürlerimin şikayetçi olmasını bekledim. Olaydan 9 gün sonra şikayetçi oldum. Olaydan sonra benimle pişkin pişkin konuştu. Hem maddi hem de manevi destek olacağını söyledi. Orada 'Şikayetçi olmalıyım' dedim. Şikayetim devam etmektedir" şeklinde konuştu.
CİNSEL SALDIRIDA BULUNDU
Zanlı avukatının, hadisenin üstünü kapatmak için zanlı A. İ.'den 10 bin dolar istediğiyle ilgili iddiayı sorması üzerine açıklama yapan R.D., "Asla böyle bir rakam telaffuz etmedim. Olay basına yansıdıktan sonra işyerime 5 avukat gelerek, işletmeye dava açtığımda yüklü bir miktar para alacağımı söylediler. Kabul etmedim" dedi. Müşteki avukatı da, "Cinsel arzularını tatmin etmek üzere cinsel saldırıda bulunmuştur. Olay gününü kapsayan bir şekilde kamera kayıtlarının bir hafta arızalı olması gerçeği yansıtmamaktadır. Bunun sorumlusu kimdir bilemeyiz" diye konuştu.
Mahkemede olay günüyle ilgili şahitler dinlendi. Tanık U. T., "O gün A. İ., aşırı alkol almıştı. R. D.'ye kapının orada durmasını söyledi. A. İ., müştekiyi görevi olmamasına rağmen kapı girişinde görevlendirdi. Samimi davranışlarına şahit oldum. Belinden tuttu, kendine çekti. Müştekinin surat ifadesinden rahatsız olduğunu anladım" şeklinde konuştu.
Zanlı A.İ.'nin sevgilisi şahit E. E., "Sanık benim erkek arkadaşım olur. Arkadaşlarımla saat 23.00 gibi oraya gittik, eğlenmek için. A.İ ile gece boyu birlikteydik. Birkaç kez arkadaşlarını falan gördüğünde yanımdan ayrıldı. Sonra gece birlikte çıktık. Olay günü A. İ. ile yanımızdan müşteki geçti. A. İ., gün içinde kendisine sesini yükselttiğini söyledi. İşten çıkartılabileceğini söylediğinde üzüldüğümü söyledim. Daha sonra A. İ., müştekinin yanına giderek konuştu. Elini omzuna attığını ve bir şeyler konuştuğunu, iş yerinde böyle şeyler olabileceğini söyledi. Gece boyunca rahatsız edici şekilde davranışta bulunduğuna şahit olmadım" ifadelerini kullandı.
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI AVUKATI DA DAVAYA KATILMAK İSTEDİ
Hakim, işletme müdürleri İ. Y. ile B.G. ile başka restoran personellerinin şahit olarak dinlenmelerine karar aldı. Hakim, kamera görüntüleriyle ilgili silme işlemi yapılıp yapılmadığının belirlenmesi için bilirkişi görevlendirilmesine de karar alarak mahkemeyi erteledi.
Diğer taraftan, mahkemede ses kaydeden yapan bir kişiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına karar alındı.
İddianamede, şikayetçi R.D.'nin mekanda görev alan, zanlı A. İ.'nin de aynı iş yerinde müdür olduğu aktarıldı. Olayın yaşandığı gün zanlı A.İ.'nin alkollü olduğu ve ters hareketleri sebebiyle R.D.'den özür dilediği kaydedilen iddianamede, A.İ.'nin özür dilerken R.D'ye sarılarak cinsel taciz suçunu işlediği belirtildi.
İddianamede zanlının lavaboda R.D'nin kollarını tutup, sarıldığı ve boynundan öptüğü belirtildi. Zanlı A.İ.'nin 'Basit cinsel saldırı' kabahatinden 7.5 seneden 15 seneye kadar hapsi, 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' kabahatinden de 1.5 seneden, 7.5 seneye kadar olarak toplamda 9 seneden 22.5 seneye kadar hapis cezası istendi.