*Eğer yapabiliyor iseniz sunuma bir espriyle giriş yapın. O an aklınıza gelen bir şey de olur, farketmez. Alakalı bir şey olması da lazım değil. Ancak güzel bir espri pek çok şeyi farklılaştırabilir. Hatta kendinizle dalga geçen bir espri seyirciyle aranızdaki buzları eritmeye çok faydalı olur.
*Sakın bir kürsünün arkasında konuşma gerçekleştirmeyin. Sahnede tüm vücudunuzun her saniye göründüğüne emin olun.
*Seyirciye kesinlikle arkanızı dönmeyin. Aranızdaki sanal bağı kesmeyin.
*Sunum esnasında dinleyicileri perdeye bakmaya zorlamayın. Aklınızda olsun ana eksen sizsiniz. Prensip açısından tüm dikkat sizde olmalı. Bu sebeple gerekmedikçe kesinlikle perdeye dönmeyin, orada bir şey göstermeyin. Betimleyin, tasvir edin.
*Sunumunuz TEDx gibi koşulları önceden net bir şekilde tespit edilmiş bir yapıda değilse kesinlikle ilk olarak kendinizi tanıtın. Kimse sizi bilmek mecburiyetinde değil. Kısaca, gururlanmadan, kendinizi satıyor duygusu vermeden sadece kim olduğunuzu, ne yaptığınızı ve ne anlatacağınızı açıklayın.
*Sunum başlangıcında “elimden geldiği kadarıyla”, “dilimin döndüğünce” gibi sözleri kesinlikle kullanmayın. Bunlar mütevazi değil yeteneksiz sunucuların sözleridir. Üstelik fayda da etmez, tersine durumu daha kötü yapar. Elinizden geldiği kadar, dilinizin döndüğü kadar anlatın ancak bunu bu biçimde söylemeyin.
*Sahneye gelirken acele etmeyin. Dinamik bir giriş yapacağım diye merdivenlerden koşarak çıkmayın, ikişer ikişer çıkmayın, merdiven yerine kenardan çıkmaya uğraşmayın. Ayağınız takılır yere kapaklanırsınız ve sunum süresince herkes sizin asker bavulu gibi düşüşünüzü hayal eder durur.
Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri için aşağı kaydırın.