Kültürel ve tarihi yapısıyla ilgi çeken Şanlıurfa'daki tarihi 'Değirmen ve Boyahane Çarşısı'nın turizme kazandırılması hedefleniyor. 1563 yılında yapıldığı bilinen bölgede Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmalar başlatıldı.
Balıklıgöl Yerleşkesi civarındaki Haşimiye Meydanı'nda bulunan Urfa Sancakbeyi Halhallı Behram Paşa tarafından inşa edildiği belirtilen Gümrük Hanı'nın altındaki tarihi yapıda incelemeler yapıldı.
Bölgede incelemelerde bulunan ve yetkililerden bilgi alan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül gazetecilere, yaklaşık 40 senedir kapalı olan tarihi mekanın bir süre önce şehir araştırmacısı ve fotoğraf sanatçısı olan Mehmet Sadık Alican tarafından fotoğraflandığını belirtti.
TARİHİ İPEK YOLU HATTI ÜZERİNDE BULUNUYOR
Söz konusu tarihi mekanın gün yüzüne çıkartılması için çalışma yürüttüklerini söyleyen Beyazgül, şu açıklamalarda bulundu: 'Tarihi İpek yolu hattı üzerinde bulunmasından dolayı Urfa tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zenginliğini farklı kültürlerden beslenerek kazanmış, mozaik bir şehir. Sahip olduğu medeniyet birikimiyle yerel sınırları aşan Urfa, öyle bir şehir ki neresine el atarsan oradan mazi fışkırıyor, tarih akıyor. Bu zengin mirasımızın toprak altındakilerini çıkarmak ve toprak üstündekilerini korumak, eşsiz bir birikime sahip olan Urfa'nın günümüze ulaşan maddi ve manevi değerlerini korumayı en büyük vazifemiz olarak görüyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak kentin tarihi ve kültürel yerlerini cazibe merkezine dönüştürmek amacıyla birtakım altyapı ve üst yapı çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmalar esnasında tarihimize ışık tutacak eserleri gün yüzüne çıkarıyoruz.'
Sularla dolu olan tarihi mekanın tarihte iplik ve kumaş boyama sanatının işlenmesinde önemli bir yer olduğunu aktaran Beyazgül, çekilen fotoğraflar sayesinde bölgenin turizme kazandırılabileceğine dair önemli bir delil elde ettiklerini ve çalışmalarını bu doğrultuda yönlendireceklerini kaydetti.
Merak ettiği çarşıyı görmek ve fotoğraflamak için gerekli izinleri alarak çarşının bulunduğu mekana girdiğini belirten fotoğraf sanatçısı Mehmet Sadık Alican da, 'Tarihi çarşıya girmek için özel tulumlar giyerek ve su kanaların içinde geçerek ulaştım. Söz konusu çarşıda babam, amcalarım ve yakınlarımın mazisi saklı. Çocukluğum bu bölgede geçti. Burası fazla bilinmeyen ve bir şehir efsanesi olarak konuşulurdu ama elde fotoğraf yoktu. Buranın adı, çeşitli vakıf kaynaklarında geçmesine rağmen belgesi olmayan veya görseli olmayan bir yerdi. Burayı görüntülemek çok heyecanlı ve mutluluk verici bir duygu. Söz konusu çarşın mistik bir havası var. Şanlıurfa'ya ait bir değeri belgelediğim için çok mutluyum.' açıklamalarında bulundu.