Sonbaharda Doğru Beslenerek Vücut Direncinizi Artırabilirsiniz

Sonbahardan kışa geçişle birlikte birçok kişi kendisini yorgun ve halsiz hissetmeye başlayabilir. Ancak uzmanlar bu gibi durumları atlatmanın bazı ipuçlarıyla kolay olduğunu belirterek, sağlıklı beslenme üzerine önemli uyarılarda bulundu.

03.11.2020-13:29 - (Son Güncelleme: 03.11.2020-14:05) Sonbaharda Doğru Beslenerek Vücut Direncinizi Artırabilirsiniz

Sonbahar mevsimini sağlıklı bir şekilde atlatabilmek için beslenme düzeninin iyi planlanması gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Merve Çelik, sonbahardan kış mevsimine geçiş döneminde vücut direncinin arttırılması gerektiğinin altını çizdi. Besinlerden önce su tüketilmesi gerektiğini belirten Dyt. Çelik, ‘Bu dönemde vücudun direnci arttırılmalıdır. Direncin artması ile birlikte savunma mekanizması güçlenecek, yorgunluk ve halsizlikten korunmak için tedbir alınacaktır. Bunun için besinlerden önce en önemlisi su tüketimidir. Su, yiyecek olmaktan ziyade gün boyu bizi zinde tutabilecek, en ekonomik besin araçlarından bir tanesi. Yorgunluk yaşanması durumu oluşursa bu durumun sebepleri arasında susuzluk sayılabilir. Unutulmamalıdır ki, hiçbir fiziksel aktivite yapılmasa dahi terleme yolu ile vücut su kaybeder. Bu yüzden su tüketimini sıcaklıklar azalsa bile ihmal edilmemelidir’ dedi.

‘ET VE SÜT ÜRÜNLERİ B VİTAMİNİ İÇEREN YİYECEKLERDİR’

Bağışıklığın güçlendirilmesinin mühim bir süreç olduğunu ifade eden Diyetisyen Merve Çelik, ‘Güne iyi bir kahvaltı ile başlayarak vücudun savunma mekanizmasını güçlendiren yiyecekler seçilmelidir. Özellikle E vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır. Soğuk algınlığında vücut direncini arttırmakta ve A vitamininin okside olmasını engellemektedir. Yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz ve yağlı tohumlar E vitamini içeriği bakımından zengin yiyeceklerdir. Bağışıklığı güçlendiren besinlere örnek olarak brokoli, somon-sardalye gibi yağlı balıklar, portakal, yeşil çay, yumurta, bal kabağı, taze kırmızıbiber, ıspanak, domates ve yoğurt sayılabilir. Bu besinlerden bir kısmı antioksidan içeriği ile bir kısmı ise protein ve vitamin yönünden zenginliği ile vücuda direnç kazandıracak ve aynı zamanda metabolizma hızını düzenleyerek aşırı kilo alımının önüne geçilebilecektir. B vitamini içeren yiyeceklere de beslenme düzeninde yer vermek gerekmektedir. Tam tahıllı ekmek, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri B vitamini içeren yiyeceklerdir’ dedi.

TEMEL KARBONHİDRAT KAYNAKLARI SEBZE VE MEYVELERDİR

Halsizliği gidermek için içeriğinde protein ve karbonhidrat bulunan besinlerin tüketilmesi gerektiğinden bahseden Dyt. Çelik, ‘Protein, kas yapısı için enerji tedarik eder. Protein kaslar için gereken enerjinin ana kaynağıdır. Beyinde dopaminin üretimini arttıran bir amino asittir bu nedenle motivasyon ve zindelik sağlar. Geniş bir aminoasit kaynağı olan protein grubu yiyecekler arasında et ve yumurta grubu sayılır. Kolesterolü yüksek olan kişiler derisiz tavuk eti, fasulye, nohut gibi protein içeren daha hafif yiyecekleri tüketilebilir. Yoğurdun sindirim sistemi için yararlı olan probiyotik bakterileri içermesinin yanında yüksek protein içeriği hem bağışıklık sistemini güçlendirir, hem de kronik yorgunluğun azaltılmasında yardımcı olur. Vücudun birincil enerji kaynağı karbonhidrat içeren gıdaları unutmamak gerekli. Tabii karbonhidrat içeren gıdalar kilo alımına neden olmadan dengeli alınmalıdır. Nişastalı gıdalar, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler temel karbonhidrat kaynakları olarak sayılabilir’ diye konuştu.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal