Türkiye 'Elmalı Davası' olarak toplum içerisinde ana gündem maddelerinden birisi haline gelen, iki küçük çocuğun uğradığı cinsel istismar olayını konuşuyor.
Balıkesir'de geçtiğimiz yıl Haziran ayı içerisinde savcılığa giden babaanne G.S., o dönem 6 ve 9 yaşında olan 2 torununun cinsel istismara uğramış olduğu iddiası ile eski gelini Merve A., onun eşi Rahmi A. ve kadının erkek arkadaşlarından şikayetçi oldu.
Savcılık, babaannelerinin yanındaki istismara uğradığı iddia edilen ana sınıfı öğrencisi G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G.'nin, Çocuk İzleme Merkezi'nde ifadesine başvurdu.
G.E.G., ifadesinde anne ve babasının ayrıldığını, annesi Merve A.'nın Rahmi A. ile evlendiğini, fakat F., A., M. ve M. isimli erkeklerle de ilişkisi olduğunu dile getirdi.
G.E.G., geçen yıl, üvey babası Rahmi A. ile isimleri F., A. ve M. olan kişilerin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi.
Yaşadıkları ile ilgili annesi Merve A., üvey babası Rahmi A. ve dayısı S.C.G.'den şikayetçi olan G.E.G., ağabeyi ile kendisine çok acı çektirdiklerini dile getirirken, anneannesi F.G. ile dayısı S.C.G.'nin de kendisini çok dövdüğünü anlattıklarına ekledi.
Savcıya ifade veren ağabey İ.E.G. ise anneannesinin Finike'deki evinde kalmış olduğu 7-8 aylık süreç içerisinde oklava ve şarj kablolarıyla dövüldüğünü dile getirdi. İ.E.G., üvey baba Rahmi A., M. ve dayısı S.'nin kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu aktardı.
G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G., yaşadıklarını, deftere yaptıkları çizimlerle de anlatmaya el verdiğince çalıştı. Çocukların yapmış oldukları resimler, soruşturma dosyasına girdi. Soruşturma kapsamı içerisinde yakalanıp, gözaltına alınan anne Merve A. ile birlikte üvey baba Rahmi A., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Ola ile ilgili davanın 3'üncü duruşması, 6 Ocak tarihinde Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya anne Merve A. ve üvey baba Rahmi A., tutuklu bulundukları Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS ile katılırken, 'suça sürüklenen çocuk' sıfatı ile tutuksuz yargılanan dayı S.C.G. ile tarafların avukatları, duruşma salonunda hazır bir şekilde bulundu.
Sanıklardan Merve A., ifadesinde, 'Çocuklarımın dolduruşa gelerek yalan beyanda bulunduklarını düşünüyorum. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.' ifadelerini kullandı.
Diğer sanık Rahmi A. ise 'Çocuklara biz bir şey yapmadık. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu aşamada tahliyemi ve beraatimi istiyorum.' ifadelerini kullandı.
İfadelerinin ardından mahkeme heyeti, sanıklar Merve A. ile Rahmi A.'nın yurt dışına çıkış yasağı şartıyla adli kontrol ile serbest bırakılmasına hükmederek, duruşmayı 17 Eylül tarihine erteledi.
Mağdur çocukların avukatı Gülşah Ekin Taş, o dönemde 9 yaşında olan erkek çocuğun öz babasının yanında olduğunu yalnız kalmaması için kız kardeşinin yanına yollandığını dile getirdi. Taş, erkek çocuğun istismarı ortaya çıkardığını annenin ise çocuğu babası tarafından dolduruşa gelmekle suçladığını ifade etti.
Erkek çocuk sayesinde istismar dile getirilince iki kardeşin babannenin yanına gönderildiğini belirten avukat Gülşah Ekin Taş, Habertürk'e şu ifadeleri kullandı 'Bu dava gerçekten kan dondurur cinsten. Dosyanın detaylarını bilseniz; günlerce uyku uyuyamazsınız. Çocuklar, çizdikleri resmin kat be kat fazlasını yaşamışlar. Her ikisi de çok ağır cinsel şiddete maruz kalmışlar.'
Peki, bu karar nasıl alındı? Avukat Pınar Hacıbektaşoğlu A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerini gerçekleştirdi. Hacıbektaşoğlu, 'Hepimiz için gerçekten kelimelerle ifade etmenin ne kadar güç olduğunu, artık o kadar canımızı acıtıyor ki bunları duymak görmek… Bu olayların bir türlü bitmemesinin ve bizim vicdanlarımızda halen derin yaralar açmasının çok sebebi var. Hukukçu olarak bu sebeplerden anlatmaya çalıştığımız ve bir türlü çözemediğimiz kısmını anlatayım. Çocuğun cinsel istismarıyla ilgili biz yıllardır toplum olarak devlet olarak adli mekanizmada mahkemeler olarak bütün kurumlarımızla bir konum aldık bir tutum aldık. Herkes layıkıyla görevini yapmaya çalıştı. Aksayan yer uygulama. Bir türlü ifade edemiyoruz. Bu dosyada en büyük sorun yargılamanın uygulamanın yapması gerekeni profesyonel anlamda çocuk istismarı ve cinsel tacizle ilgili profesyonel eğitim almış bu konuda yetkin hakimlerin savcıların adli mekanizmada bulunan adli tıpçıların daha az olmasından kaynaklanıyor.' ifadelerini kullandı.
Türkiye 'Elmalı Davası' olarak toplum içerisinde ana gündem maddelerinden birisi haline gelen, iki küçük çocuğun uğradığı cinsel istismar olayını konuşuyor.
UCİM (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği) avukatlarından Gülşah Ekin Taş (ortadaki)
G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G., yaşadıklarını, deftere yaptıkları çizimlerle de anlatmaya el verdiğince çalıştı.