Sırlarla dolu uzay alemi yeni bir keşifle gündemde!

Uzaydaki gizemli sırlar, her geçen gün kendisini bilim dünyasına tanıtmaya devam ediyor. Son olarak ilk kez bir asteroitin yüzeyinde su moleküllerini keşfettiklerini belirten bilim insanları, uzay yolculuğunda yeni bir dönemin başlayabileceğini ifade ettiler. İşte detaylar...

14.02.2024-10:18 - (Son Güncelleme: 14.02.2024-17:57)

Yapılan yeni araştırma ilk olarak SOFIA kızılötesi teleskopundan elde edilen verileri kullanan çalışmada Iris ve Massalia isimli asteroitlerin yüzeyinde su keşfedildi. (Asteroitler Güneş’in etrafında dolanan küçük ve taş benzeri gök cisimleridir. Asteroitler gezegenler gibi Güneş’in etrafında dolansa da gezegenlerden daha küçüklerdir.)

1 milyondan fazla asteroit mevcut!

Güneş Sistemimiz gezegenlerden ve aylardan kuyruklu yıldızlara ve asteroitlere kadar birbirinden çok farklı ve gizemli nesnelerle adeta bir koleksiyon. Güneş'in etrafında dönen 1 milyondan fazla asteroit olduğu ve üzerlerinde bulunan suyun uzun zaman önce buharlaşmış olması gerektiği düşünülüyordu.

Iris'in çapı 199 kilometre!

TRT Haber'in Sciencealert'an aldığı haberde; ‘‘SOFIA kızılötesi teleskopundan elde edilen verileri kullanan yeni bir araştırmada, Iris ve Massalia isimli asteroitlerin yüzeyinde su keşfedildi. Milyonlarca asteroit arasında Iris'in çapı 199 kilometre olup diğer asteroitlerin yaklaşık yüzde 99'undan daha büyük’’ şeklinde olduğu ifade edildi.

Uzay

Buzlu asteroitler daha yaygın!

Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında, Güneş'in etrafında ortalama 2,39 astronomik birim uzaklıkta döner ve bir yörüngeyi tamamlaması 3,7 yılı alır. Massalia ise 135 km çapında ve Iris'inkine benzer bir yörüngeyi paylaşıyor. Güneş Sistemindeki asteroitler bileşim ve yapı bakımından biraz farklılık gösteriyor. Güneş'e daha yakın bölgelerde buz içermeyen silikat asteroitler mevcut fakat daha uzakta buzlu asteroitler daha yaygın.

Daha kaliteli bir teleskopla izlenecek!

Makalenin yazarı, Güneybatı Araştırma Enstitüsü'nden Dr. Anicia Arredondo, spektral çizgilerin gücüne dayanarak, asteroitler üzerindeki suyun hacmi ve yaygınlığının Ay'da bulunanlarla tutarlı olduğunu belirtti ve burada da hem minerallere bağlıydı hem de silikatlar tarafından absorbe edildiğini belirtiyor. Suyun Güneş Sistemindeki dağılımını tam olarak anlamak için daha fazla analiz yapılması gerekiyor ancak çalışmanın ardından ekip, daha fazlasını öğrenmek için artık daha kaliteli optiklere ve çok daha iyi bir sinyal/gürültü oranına sahip olan James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanacak.


YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal