Dünya üzerinde bilmediğiniz hatta görmek dahi istemeyeceğiniz ürkütücü yerler bulunuyor. bu yerlerin hepsinin başlı başına esrarengiz ve sırlarla dolu hikayesinin yanı gördüğünüzde dahi ürpereceğiniz bir yapısı var.
Sovyet mühendislerinin bütün çabalarına rağmen bölgedeki doğalgaz rezervi 1971'den beri yanıyor ve bu yangının son bulacağı da düşünülmüyor. şeytanın yeryüzüne buradan geleceğine inanılıyor.
Tago’da insanlar yerli inançlarını günümüzde dahi sürdürmekte. inançları gereği maymun kafalarını akodessewa pazarı’ından satın alarak ayinlerini gerçekleştiriyorlar.
Fuji dağı eteklerindeki bu orman güzelliği ile görenleri adeta büyülüyor. fakat bu ormanın esrarengiz bir ismi bulunuyor. intihar ormanı ismine sahip bu bölge, 60 yılda 100 kişinin intiharına tanıklık etmesinden dolayı bu isim layık görülmüş. ayrıca bu intihar olaylarını japon yetkililer ne yazık ki engeleyemiyor.
Yerli kabilelerden birinin geleneğinde ölenler için hazırlanan tabutları uçurumdan sallandırmak var. yerliler bunu yaparak cennete daha yakın olacaklarını düşünüyor.
Bu ceza evinde 100’den fazla tutuklu idam edildi.
Bu hastanenin ürkütücü yanını kısaca açıklamak gerekirse, bir zamanlar hitler bu hastanede tedavi gördü.
Balkan dağlarında şimdi artık terk edilmiş ve duvarları grafitilerle boyanmış bu bina şimdi yere çakılmış bir uzay gemisini andırıyor ve tamamen başka bir evrene aitmiş gibi görünüyor.
1878-1996 arasında britanyalı asker ve sivillerin tedavisi için kullanılan hastane, yüksek düzeydeki asbest oranı nedeniyle kapatıldı. ancak burada ölen iki hastanın ruhunun hala orada bulunduğuna inanılıyor.
Fotoğraftaki bu 'kemikler şapeli'ni bir rahip 1500'lerde, ölen 5 bin rahibin kemikleriyle inşa etmiş. bunu yeterince korkutucu bulmadıysanız şapelin tavanında da iki rahibe ait iskelet asılı duruyor ve bunlardan biri öldüğünde henüz çocukmuş.
Antik tunuslular çocuklarını bu tapınakta tanrıya kurban ettiler.
Centralia 1980'lerde maden çalışmaları sonrasında çıkan yangın ve şehrin her yerinde oluşan çatlaklardan sızan zehirli gaz sonucu hayalet şehir olmaya mahkum oldu. söz konusu bu şehirde karantina bölgesi dışında yaşamak koşuluyla sadece 10 kişi yaşıyor.
Yaklaşık 600 yıllık mezarlıkta 12 bin mezar taşı bulunuyor. yahudi geleneğine göre gömülen hiçbir cesedin yerinin değiştirilmemesi gerekiyor. bu yüzden yer kalmadığında ölenlerin üst üste gömülmeye başladığı mezarlıkta şu anda üst üste 12 gömü bulunuyor. ve fotoğrafta görülen mezar odasında 100 bin kişinin gömülü olduğu tahmin ediliyor.
Kosova'nın başkentindeki bu hoteli bosna savaşı sırasında sırp milisler işkence ve infaz merkezi olarak kullandı. otel bütün ölümcül ürkütücülüğüyle o zamandan beri boş duruyor.
Haçlar tepesi, litvanya'daki dini bir bölgenin merkezinde bulunuyor ve bu tepe ismini 150 yıl önce tepeye yerleştirilen haçlardan alıyor. şuan bu tepede 100 binden fazla haç bulunuyor.
Nagasaki yakınlarındaki bu terk edilmiş adada bulunan madenin 1974'te tükenmesiyle, burada yaşayan yaklaşık 5 bin madenci de adayı terk etti. çürümeye terk edilmiş bu adada kimse yaşamıyor
Yerleşimleri korkutucu olan bir küçük ada daha... brezilya'daki bu adada dünyanın en zehirli yılanı kabul edilen mızrakbaşlı engerekten 4 bin civarında bulunuyor. yerleşim bulunmayan adayı sadece cesaret edebilen bilim insanları ziyaret ediyor.
Macera tutkunlarının yüzdüğü bu havuz aslında bir su altı mağaraları ağının yüzeye açıldığı noktalardan biri. ancak şimdiye kadar bunu ciddiye almayan 8 kişi, bu kuyunun içinde kaybolup su altında mağaralarında öldü.
500 yıl boyunca çok çeşitli iktidar kavgalarının merkezinde olan bu kalenin tüyler ürpertici bir tarihi var. 1500'lerin ortasında o'carroll klanındaki kan davası nedeniyle kalede çok kan döküldü. kaledeki şapelde bir rahip de ailesinin gözleri önünde öldürüldü.
İngilizlerin inşa ettiği bu tuhaf ev görünümlü yapılar, ıı. dünya savaşı sırasında kuzey denizi'nde nazilerin olası bir işgal girişimini caydırmak için kullanıldı. hala ayakta olan yapılar günümüzde kullanılmamakta.