01.01.2021-16:34 (Son Güncelleme:08.11.2024-21:11)


1

Adam, öfkeli, telaşlı, bir durumda eşini bağırıp, çağırıyordu. Babalarının bağırışlarını duyan iki çocuk da yataklarından kalkarak anne ile babasının yanına salona gitmişti. Babalarının öfkesini fark edince, korkmuş, sinmiş durumda koltuğa oturup sessiz kalmıştı. Baba ise ne çocuklara ne de eşinin üzüntüsüne aldırmayarak söylenip duruyordu; -Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açık mavi gömleği ütülemeni söyledim. “Kahverengi gömlekle gidiversen ne olur! ” muş. Bu gün sunum yapacağım, karamsar bir görüntü mü vereyim, dinleyenlerin içi kararsın, bu da projeye verecekleri oyu etkilesin!



2

Bunu mu istiyorsun? -Tamam bey, bitti işte. Sinirli olacak bir hışımla açık mavi göleği aldı; -Bitti, tabi bitti ama ben geç kaldıktan sonra bitmiş neye yarar. Kadın çocuklarının korkmuş yüz ifadelerini gördükten sonra, tekrar kocasını sakinleştirmeye çalıştı; -Dün bundan da geç çıkmıştın, vakit var, yetişirsin. -Anlamıyor ki, anlamıyor ki. Bu gün sunumu ben yapacağım. Herkesten önce gitmeliyim ki, gelecek önemli konuklara ‘Hoş geldi’ demeliyim. Adam söylenerek, sesini yükselterek çıktı, arabaya binip evden uzaklaştı. Karısı, arabada da sinir saçan kocasının durumundan endişelendi, “Bir kaza yapmasa bari…”



3

Kocası uzaklaşınca, evlatlarının yanına gidip onlara sarıldı, sakinleştirmeye çalıştı. -Madem erkenden kalktınız, hemen size sultanlara layık bir kahvaltı hazırlayıp getireceğim. Mutfağa gitti, kafasındaki huzursuzluğu dağıtmak için hemen keyifli müzikler çalan bir radyoyu seçti. Yumurta haşladı, cezvede süt ısıtmaya başladı. Masaya peynir, zeytin, reçel koymayı da ihmal etmedi. Sonra da a çocuklarına seslendi.



4

-Kahvaltınız hazııır! Çocuklar kahvaltı sofrasına otururken, radyoda müziğin aniden bitmesiyle, son dakika anonsu yapıldı, radyonun sesini biraz yükseltti. Radyo’da zincirleme kaza anonsu yapıldı. Detaylarla biraz sonra beraber olacağız demişti radyocu ancak kazanın yerini söylediğinden itibaren sandalyesine yığılıp kalmıştı.



5

Radyocunun söz ettiği kaza yeri, eşinin her gün işe gidip gelirken geçtiği dörtlü kavşaktı. Kocasının bu kavşaktaki trafikten muzdarip olduğunu, her gün yoğun bir trafik olduğunu anlattığını anımsadı. “Geç kaldım diye acele edip acaba o da…” Aniden aklına gelen şey içini daha da huzursuz etti, hemen ayağa kalktı. -Çocuklar, unutmayın ocağa yaklaşmak yasak. Kahvaltınızı yapıp salona geçin, oynayın. Benim çok çabuk bir yere uğramam gerek, kapıyı da kimseye açmayın tamam mı?



6

Çocukları uslu olduğu halde, çok kısa zaman için de olsa evde tek bırakmak zorunda kaldığı durumlarda tekrar tekrar tembih ederdi. Dışarı çıkmak için hemen üstüne bir şeyler aldı ve yanına da bir taksi parası aldı. Kapıya döndüğünde eşinin bu kazada ölmüş olabileceği korkusuyla kabaran kalbine daha fazla dayanamayarak, ağlamaya başlamıştı. Ağladığını çocukları görmesin diye, açık duran mutfak kapısına arkasını dönmeye özen gösteriyordu. Yüreğindeki acının eşine bir şey olma olasılığı kadar, giderken kendisini üzmesi ve çocuklarının önünde bağırmasından da kaynaklandığını fark etti. Aslında eşi hep böyle sinirli değildi.



7

-Eğer ona bir şey olsaydı , çocuklarım babalarını, son gördükleri haliyle mi hatırlayacak? Kalp kıran, sinirli bir baba olarak mı kalacak akıllarında? Kapıdan çıkarken, çocuklarına bir kez daha seslenecekti ama artık akan gözyaşları saklanamayacak haldeydi. Hemen kapıyı açıp dışarı çıkmak için hamle yaptı ama karşısında kapıya doğru adım atmakta olan eşiı vardı. Adam, hemen karısının ıslak yanaklarına baktı; “Haberleri mi dinledin?” diye sordu. Karısı, konuşamadan yalnızca başıyla onayladı. Adam, önce sarıldı, sonra karısının yanaklarını sildi. Eşi zorlukla sordu; -Hani önemli bir toplantına geç kalmıştın, niye döndün? -Kaza benim hemen yakınımda oldu. O anda toplantıdan daha önemli bir şeyi unuttuğumu hatırladım. Ya o kazada bana birşey olsaydı…



8

Bunlar olurken çocuklar da yanlarına gitmiş, babalarının tekrar öfkeli olabileceğini düşünüp, annelerinin yanında durmuştu. Adam, tüm içten, samimi tebessümüyle çocuklarını yanına çağırarak, boyunlarına sarıldı ve yanaklarından öptü. -Ben bu gün büyük bir hata yaptım ve evden çıkarken, sizleri ne kadar sevdiğimi söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şey unutulur mu hiç. Ne yapalım, ben de geri döndüm.

DNC Medya
DNC Medya

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR