Her yıl Ramazan ayında Türkiye ve Balkanlar'dan binlerce misafir ağırlayan Mimar Sinan'ın "Ustalık eserim" dediği Selimiye Camii, bu yıl coronavirüs nedeniyle sessizliğe büründü.
Salgın tedbirleri kapsamında cemaatle namaz kılınmasının geçici kısıtlanmasının ardından camiye gelen az sayıdaki kişi, namazını bireysel kılıyor.
Bu yıl Selimiye Camii'ne asılan mahyada "sağlık" vurgusu yapılan camide görevliler, ezan okuyarak salgının defedilmesi için dua ediyor, hayatını kaybedenlere rahmet, hastalara şifa temennisinde bulunuluyor, ardından namaz kılınıyor.
Ramazanın ilk yarısında "Sorumlu ol, sağlıklı kal" mesajına yer verilen mahyada, ayın diğer kısmında da "Sağlık en büyük varlık" ifadesiyle evde kalmanın önemi vurgulanacak.
Osmanlı hükümdarı II. Selim'in Kıbrıs'ı fethinin anısına eski payitaht Edirne'de, kente hakim bir bölgede heybetli cami yapılması emrini vermesinin ardından 80 yaşındaki Mimar Sinan'ın "Ustalık eserim" diyeceği yapı için uygun alan aranmaya başlar.
Evliya Çelebi'nin Seyahatname'de "Kavak Meydanı" olarak adlandırdığı kente hakim tepede Mimar Sinan tarafından hazırlanan projeyle 1569'da temel atılır ve 6 yıl süren yapım aşaması sonrası 1575'te cami ibadete açılır.
Selimiye'yi diğer cami mimarilerinden ayıran en büyük özelliği, herhangi bir yarım kubbeden destek almadan tek olarak inşa edilen kubbesi. 8 sütun fil ayağına oturtulan kasnak üzerinde bulunan, mimari ve mühendislik üzerine araştırma yapanları şaşırtan kubbe, 43 metre yüksekliğinde ve 32 metre çapında.
UNESCO'nun 2011'de ilk kez bir camiyi kültürel eser listesine almasıyla dünya çapındaki ünü aratan cami, Hindistan Delhi'deki Kutb-Minar'dan sonra en yüksek minare özelliğini taşıyan 85 metrelik minareleri, hünkar mahfili, mermer kaplı minberi, çoklu pencere sistemi ve çinileriyle ön plana çıkıyor.