Selda Bağcan: Aşk Acısı Çekilmez mi?

Posta gazetesine röportaj veren Selda Bağcan, samimi itiraflarda bulundu ve hakkındaki bilinmeyenlerini anlattı.

26.12.2020-14:26 - (Son Güncelleme: 26.12.2020-14:27) Selda Bağcan: Aşk Acısı Çekilmez mi?

İlk olarak pandemi psikolojisinden etkilenip etkilenilmediği sorusuna Bağcan, 'İşte o, ister istemez kötü etkiledi. İlk zamanlarda sıkıntıdan elimde yara çıktı. Doktora gittim, neden olduğunu anlayamadılar. Stresten oldu elbette. 65 yaş üstü yasağıyla çok hatalar yapıldı başta. Allah’tan sonra yürüyüş izni vermeyi akıl ettiler. Ama süreç içinde çok canımız sıkıldı. Bir yandan da başka çare yok. Kapanma olmadan ve aşı gelmeden bu konuda mesafe kaydedilemeyecek. Bakalım, aşıyı bekliyorum hevesle.' yanıtını verdi.

BANA BİR ŞEY OLMAZ! BEN KAHRAMANIM

'Virüse yakalanmakla ilgili büyük korkular yaşadınız mı?' sorusuna yanıt veren Selda Bağcan, 'Bodrum’a gelene kadar kötü günler geçirdim. Buraya gelince moraller biraz düzeldi. Çok şükür şu ana kadar yakalanmadım. Yakalansam da atlatırım gibi düşünüyorum, hani 'Bana bir şey olmaz, ben kahramanım' ya! Ama bilemiyoruz tabii. Yapmak istediğim şeyler var. Yoluna koymam gereken işler var daha. Onları yapmadan ölmek istemiyorum.' dedi.

O ALBÜM DÜNYAYI DOLAŞSIN…

Yurtdışında kendisine duyulan ilgiden bahseden Bağcan, 'Şimdi, dünyada etnik müzik diye bir şey var. Sen kalk, o müziği rock müziği haline getir ve o şekilde bir albüm yap. Sonra o albüm dünyayı dolaşsın… En başta elbette ses, sesteki vahşi tını gelir ama bu detay da çok önemli. Ben halk müziğini, türkülerimizi köylü gibi değil de şehirli gibi söyledim. Yani onların anlayacağı şekilde. Üstelik ben Batı müziği dinleyerek ve söyleyerek büyüdüm.' cevabını verdi.

BİR ÇOCUĞU KİM İSTEMEZ Kİ!

Hiç evlenmediği için çocuk sahibi olmak isteyip istemediği sorusuna Bağcan, 'Bir çocuğu kim istemez ki! Fakat tuhaf bir şekilde benim hayatıma giren bir iki kişi evli çıktı. Ben de bıraktım. Bu şerefsizler parmağındaki yüzüğü çıkarır biliyorsunuz. Ben hayatım boyunca yüzük takmadığım için, kim takar, kim takmaz hiç dikkat etmezdim zaten. Yine de isterdim tabii. Erkek kardeşim uzun süre Londra’da yaşadı. O bir ara dedi ki, 'Bak Sprem Bankası diye bir şey var. İstersen öyle bir yola başvurabiliriz.' Onu da istemedim. Hırlı mı olacak, hırsız mı? Tanımadığın birinin çocuğu neticede, cesaret edemedim. Buna kader, kısmet diyorum ben.'

AŞK ACISI ÇEKİLMEZ Mİ?

'Hiç aşk acısı çektiniz mi?' sorusuna 'Aşk acısı çekilmez mi a canım! O acıyı çekmezsen insan olamazsın ki zaten.' yanıtını verirken, 'Kıskançlıklarınız var mıdır ya da geçmişte olmuş mudur?' sorusuna ise şu sözleri söyledi.

'Kıskanmaz mıyım, hepsini, bazılarını özellikle kıskanmışımdır ama adlarını söylemeyeceğim tabii. Şarkılarını, bestelerini, duruşlarını… Çok fenadır kıskançlık, başa beladır. Bir de ben çok ihtiraslıyımdır, benim kıskandığım kişiler de en az benim kadar ihtiraslı. Onları kıskanırım işte.'

DUYGULARIMLA YAŞIYORUM

‘Kendinize nasıl bakıyorsunuz?’ sorusuna ‘Valla bilmiyorum, yapıdan herhalde. Duygularımla yaşıyorum. O duygular insanı diri tutuyor sanırım. Biraz genetik de olabilir. Annem de hiç çizgisi olmadan gitti. Bende de hiç yoktur. Bir de ben insanın içi nasılsa yüzüne o vurur diye düşünürüm. Bu nedenle de kendimi çok güzel bulurum. Bak menajerim Ferhan 'Senin övünme saatin geldi yine.’ cevabını verdi.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal