Samuray kültürü, sayısız yapıma konu olmuş ve felsefeleriyle hala birçok insanı derinden etkileyen eski bir soylu asker sınıfıdır. Uzun yıllar Japonya'da etkili olan bu sınıf, Japonya'nın batılılaşması sonucu yok oldu. Var oldukları döneme yenilen samuraylar, artık sadece popüler kültür, edebiyat ve sanat eserlerinde yer alıyor.
19. yüzyılın 2. yarısına kadar Japonların toprak bütünlüğü bulunmuyor, klanlar veyahu şogunlar halinde siyasi ve idari yaşamlarını sürdürüyorlardı. Tarım arazilerinin az oluşu, çıkan savaşların en temel sebebidir. Samuraylar bu savaşların en önemli ve en güçlü sınıfı olarak yer almaktaydı. Efendilerinin altında yaşamaktaydılar.
Milattan önce 660 yılında Ölümsüz Savaşçı adıyla bilinen Jimmu Tenno bir kabilenin başına geçip Tenno ve kendi kabilesiyla birlikte Yamato bölgesine yerleştiler. Kore ve Çin'e yapılan seferler sonucu teknoloji ve savaş sanatından etkilediler. Tarihte ilk Shogun, İmparator Keiko'dur. General ve imparator unvanının birleşimi olarak tanımlanabilir. Samuraylığın çıkış noktası da buradan gelmektedir.
Buşido anlayışı, samurayları tanımlamaktadır. Buşido, savaşçının yolu demektir. Efendiye sadakat, dinginlik ve korkusuzluk önemlidir. Bushido, samurayların uyması gereken yaşam tarzıdır. Bu felsefeye göre samuraylar ölene kadar onurlu kalmalı, sadakat, sadelik ve savaş sanatlarında beceriye sahip olmalılardı. Buşido'da Budizm ve Konfüçyüsçülük oldukça etkilidir.
Boshin Savaşı, samuraylar için sonun başlangıcı olarak tanımlanmaktadır. İmparator Meiji'nin 3 Şubat 1866'da tahta çıkması, Japonya'nın feodal bir toplumdan liberal ekonomiye geçişinn başlangıcıdır. Ocak 1868'de eski shogunların mağlup edildiği Boshin Savaşı, imparatorun bütün geçleri elinde bulundurduğunun kanıtıdır. 3 Ocak 1868'de restorasyon başlar. Bundan sonra orduda Avrupalaşma başlar.
Sakoku, 250 yıl boyunca varlığını sürdüren ve ülkeye giren yabancıların ölüm cezasını onaylayan dış ilişkiler politikasıdır. Meiji Restorasyonuysa limanlarını ticarete açan Japonya'nın Avrupa'nın gelişmişliğini görüp batılı bir ilerleme yapma hedefidir.
Japonya'da samuraylar soyluların yüksek hizmetkarları olduğu gibi lord da olabilmekteydiler. Meiji Restorasyonu sonrası yapılan sayımla birlikte samuray nüfusunun 1,9 milyon olduğu varsayılmaktadır. Samurayların büyük bir mali yük oluşturması, oligarşiyi tetikledi. 1873 yılında samuraylar vergilendirildi, samuray eşyaları sonraki sene devlet malı haline dönüştürüldü.
Kılıç taşıma yasağı getirildi ve 4 yıllık askerlik Japonya'da 1873 yılında başladı. Samuraylar bu duruma isyan etse de yenilenen imparatorluk ordusu, isyanları bastırabildi. Kılıç yasağı, malzemelerin tahvili ve zorunlu askerliğin başlaması, samurayların yok oluşuna sebebiyet verdi. Bunun sonucunda samuraylar devlette üst kademelerde görev aldı, asker eğitti ve askeri subay oldular.
Japon sinemasının 1950 yılında yükselmesiyle birlikte birçok samuray filmi çekildi. İşte aralarında en iyileri:
- Yedi Samuray (1954)
- Ran (1985)
- Kagimusha (1980)
- Harakiri (1962)
- Yojimbo (1961)
- Gizli Kale (1958)
- Canavarın Kılıcı (1965)
- Samuray İsyanı (1967)
- The Sword of Doom (1966)
19. yüzyılda yok oldular.
Batılılaşma sonlarını getirdi.
Birçok sanat eserine konu oldular.
Savaşların kaderini değiştiren askeri sınıftır.
Sinema tarihinin en iyi filmlerinden bazıları samuray temalıdır.