Burdur Yeşilova'da 'Türkiye'nin Maldivleri' olarak tanınan Salda Gölü'ne ilgi, ABD Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) Mars'ta bulunan Jezero Krateri gibi bir mineral oluşumu ile jeolojik yapıya sahip olduğunun belirtilmesinin akabinde daha da arttı.
Bembeyaz kumsalı ile turkuaz renkli suyu ile son birkaç senedir Türkiye'nin en kritik cazibe merkezleri arasında olan ve 2020'de salgına rağmen bir milyonun üzerinde ziyaretçiyi konuk eden Salda Gölü'nde, yağışların mevsim normal sıcaklıklarının altında olması sebebiyle suyunda çekilme oldu.
Salda Gölü'nün Beyaz Adalar ile Halk Plajı kısmında suların 20-30 metre geri çekilmesinin akabinde küçük adacıklar gün yüzüne çıktı. Önceki günlerdeki yağmur ile kar yağışı da Salda Gölü'ne yetmedi. Gölün Beyaz Adalar ile Halk Plajı bölümündeki çekilme görenleri duygulandırdı. Yaz mevsiminde vatandaşların serinlemek için suya girdiği kısımlarda meydana gelen adacıklar şimdi yürünebilecek durumda.
Jeoloji Mühendisleri Odası Burdur Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, Salda Gölü'nün sonunun da Burdur Gölü'ne benzeyebileceğini dile getirdi.
Salda Gölü'nün tektonik hareketler sonucunda bugünkü halini alan bir göl olduğunu dile getiren Cevni, "Salda Gölü maalesef bölgemizdeki diğer göllerin çektiği sıkıntıyı çekmektedir. Kuruma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Salda Gölü'nü etkileyen birçok sebep var. Bununla ilgili geçen haziran ayında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bir rapor oluşturdu. Bu rapora ben de katkı sundum. Raporda da belirtildiği gibi gölü besleyen su kaynaklarına yapılmış ve yapılacak olan insan etkisi, tarımsal faaliyetler ve su kullanımları, yapılaşma ve turizm faaliyetleri gibi birçok etken Salda Gölü'ne zarar vermekte. Bütün bunlar yetmezmiş gibi son dönemde yağışlarda muazzam düşüklük söz konusu. Bildiğiniz gibi Salda Gölü ile aynı havza üzerinde bulunan Salda Kayak Merkezi'miz var. Vatandaş gözüyle baktığınızda kayak merkezi ama bizim tarafımızdan, uzman gözüyle baktığınızda aslında oraya yağan kar uzun vadede Salda Gölü'nü besleyen su kaynağı. Salda Gölü'ne giden yer altı ve yer üstü sularını besleyen bir kaynak niteliğinde. Salda Kayak Merkezi'nde yeterli kar olmaması, sezonun açılamaması demek, önümüzdeki sezonda Salda Gölü'nün daha az besleneceği anlamına geliyor. Salda Gölü ile ilgili defalarca uyarı yapıldı pek çok kurum ve kuruluş tarafından ama yaşadığımız durumda önümüzdeki süreçte çok daha dikkatli olmamız gerektiği hakkında aslında bize bir uyarı" diye konuştu.
Salda Gölü ile alakalı pozitif şeyler de olduğunu da dile getiren Cevni, ifadelerine şu sözlerle devam etti:
"Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından Beyaz Adalar bölümünde plajın kullanılması, göle girilmesinin yasaklanması konusunda duyuruda bulunuldu. Biz bunu olumlu olarak görüyoruz. Aynı zamanda Burdur Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ortak bir çalışma yapılıyor. Buna göre göldeki kıyı kenar çizgisinin kaldırabileceği insan potansiyeli, ziyaretçi potansiyeliyle ilgili içeriği hakkında pek bilgi sahibi olmasak da böyle bir çalışma söz konusu. Umuyoruz çok verimli bir çalışma olur, tespitler yerinde ve düzgün bir şekilde yapılır diye düşünüyorum. Çünkü gölün belli bir insan yükünü kaldırabilecek bir potansiyeli var. Bildiğiniz gibi Salda Gölü'müz durgun, dışarıdan fazla beslenmesi olmayan, kapalı havza bir gölümüz, bu yüzden kimyasal bir kirlenmeyi çok rahatlıkla bertaraf edebilecek bir göl değil. O yüzden yapabileceğimiz en önemli şey kirletmemek aslında. Bu sürecin de buna olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki sezonda yağışların az olması nedeniyle bir sıkıntı yaşanacağı öngörülen bir şey, bununla beraber insan odaklı ya da turizm odaklı kirlenmenin de artması süreci öngörülemez bir noktaya götürecek. En azından önümüzdeki sezon için ciddi önlemler alınması gerektiği, meteoroloji istasyonlarından güncel bilgilerin alınıp önümüzdeki süreçte yağış rejiminin netleştirilmesi, yağışların geçen yıllara göre ortalamanın altında olduğunu biliyoruz ama ne kadar altında olduğu net bir çalışma ile ortaya konulmadı şimdiye kadar. Bunun belirlenip ne denli ciddi bir önlem alınması gerektiğinin belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum"
Dünya'da bir sorun olarak küresel ısınmanın konu olduğunu belirte Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, "Sıcaklıkların ülkemizin genelinde arttığı, ne kışımızın kış, ne yazımızın yaz olduğu bir durum söz konusu. Buharlaşma da doğal olarak artıyor. Ama bu konuyla ilgili buharlaşmayla ilgili net bir çalışma ortaya konulamıyor. Bu çalışmaların yoğunlaştırılması, tehlikenin daha somut hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Göller yöresinde bulunan tüm göllerin kuruma riski ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Cevni, "Bazıları hali hazırda kurudu, bitti. Biraz daha fazla beslenen, biraz daha iyi korunan biraz daha yavaş süreci takip ediyor ama şu an itibarıyla hiçbir gölümüzde olumlu bir gidişat yok maalesef" dedi.