Erkeklerde an sık görülen kanser türlerinden olan prostat kanseri her 6 erkekten birinin kapısını, bazen gençlik yıllarında, genellikle de ilerleyen yaşlarda çalıyor.İşte size prostat kanserinden korunmak için 5 altın öneri detaylar haberimizde...
Erkek üreme sisteminin bir parçası olan prostatın ana görevi; meninin sıvı kısmını oluşturmak ve meni miktarını çoğaltarak spermin dölleme kapasitesini artırmak.
Ergenlik dönemine kadar faal olmayan prostat, kırklı yaşlardan itibaren erkek vücudunda oluşan hormon değişimleri nedeniyle iyi huylu olarak büyümeye başlıyor. İleri durumda prostat büyümesinde ise sık idrara çıkmak, zor idrar yapmak, idrara başlarken bir süre beklemek, idrarı kesik kesik boşaltmak, tuvaletten çıktıktan çok kısa bir süre sonra tekrar idrar hissi duymak, mesanenin tam boşalmadığını hissetmek, ani idrar sıkışmaları, idrar kaçırma ve geceleri idrar hissiyle uyanmak gibi şikayetlere neden oluyor.
Erkeklerin korkulu rüyası olan prostat kanserinin de hemen hemen aynı belirtilerle sinyal verdiğini söyleyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, ancak hastalığın erken evrelerde genellikle hiç şikayete yol açmadığını belirtiyor.
PSA TESTİ ERKEN TANI İMKANI SUNUYOR
Prostat kanseri sinsi ilerleme özelliği gösterdiği için erkeklerin özellikle orta yaşlardan sonra düzenli ürolojik muayene yaptırmaları ve PSA, yani kanda prostat spesifik antijen seviyelerini kontrol ettirmeleri, kanserin erken evrede yakalanabilmesinde önemli rol oynuyor.
Kontrollerde bir büyüme saptandıysa bunun iyi huylu mu, kötü huylu mu olduğuna mutlaka bakmak gerektiğini vurgulayan Prof. Hattat, erken evrede yakalanan ve henüz prostat kapsülü dışına taşmamış olan kanserlerde tedavi başarısının yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
PROSTAT KANSERİ HANGİ BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR?
Prostat kanseri erken dönemde belirti vermese de Prof. Hattat,
- Özellikle geceleri olmak üzere, sık idrar yapma,
- İdrar yapmada güçlük,
- İdrar akımında kesinti olması veya idrar akımı şiddetinin azalması,
- İdrar yaparken ağrı veya yanma hissi olması,
- Menide veya idrarda kan bulunması,
- Sıklıkla sırtın alt kısmı, kalça veya bacakların üst kısmında hissedilen kemik ağrısı,
- Ereksiyonu sağlama ve sürdürme güçlüğü gibi sorunların ise kanserin ipucu olabileceğini söyleyerek, bu belirtilerin hafife alınmaması konusunda uyarıda bulunuyor.
PROSTAT KANSERİ RİSKİNİ ARTIRAN İKİ ÖNEMLİ FAKTÖR
Prostat kanserinin 55 yaş üzerinde çok sık görüldüğünü dile getiren Prof. Hattat, özellikle ailesinde prostat kanseri olanlarda ve kilolu erkeklerde riskin arttığını belirtiyor:
“İkinci- üçüncü kuşak akrabalarınızda prostat kanseri varsa, sizin de prostat kanseri olma riskiniz 5-10 kat artıyor. İlk kuşak akrabalarınızda prostat kanseri varsa riskinizi neredeyse 11-12 kat daha fazla. Aktivitesi düşük bir yaşam tarzı, aşırı kilo ve obeziteye neden olan fazla yağlı ve kalorili bir beslenme planının prostat kanseri riskini arttırdığı da biliniyor. 8 Avrupa ülkesinde yaklaşık 150 bin erkeği 15 yıl inceleyen bir çalışmaya göre, vücut kitle endeksi (yani kg-kilo/ m²-boy²) ve bel çevresi yüksek olan erkeklerde prostat kanseri riski daha fazla. Hatta bel çevresinde her 10 cm'lik artış, prostat kanseri riskini , vücut kitle endeksinde her 5 birimlik artış da riski arttırıyor.”
TEDAVİDE CERRAHİ SEÇENEK ÖN PLANA ÇIKIYOR
Prostat kanserinin tedavisinde ise robotik radikal prostatektomi, yani prostatın tamamen çıkarılması, robotik cerrahiye uygun olmayanlarda açık ameliyat, lokal ileri prostat kanseri olan veya cerrahi için uygun olmayan hastalarda hormon tedavisi ve radyoterapi gibi yöntemler kullanılıyor. Yaygın metastatik hastalıkta ise cerrahi orşiektomi ile testislerin alınması, medikal kastrasyon ve kemoterapi uygulanabiliyor.
PROSTAT SAĞLIĞINI KORUMANIN 5 YOLU
Prof. Dr. Halim Hattat, prostat kanserinden korunmada ve prostatı sağlıklı kılmada etkili olabilecek önerilerini ise 5 başlık altında şöyle özetliyor:
SAĞLIKLI YAĞLARI VE VİTAMİN ZENGİNİ BESİNLERİ TÜKETİN
Trans yağlardan uzak, omega-3'ten zengin bir diyetin prostat sağlığını olumlu etkilediği biliniyor. Omega-3'ü balıkta, semizotu ve kuruyemişlerde bolca bulabilirsiniz. Sebzelerden brokoli, karnabahar, kabak, karalahana, bürüksel lahanası, soğan, sarımsak ve kırmızı turp tercih edebilirsiniz. Domateste bulunan likopen ciddi bir prostat dostu. Yeşil çayın ve E vitamininden zengin buğday, kuruyemiş, soya fasulyesi ve avokadonun prostat sağlığına katkısı var. Kömür ateşinde yoğun şekilde pişmiş etlerden ve işlenmiş et ürünlerinden uzak durun. Çinko ise hem prostat sağlığı hem de cinsel sağlık açısından önemli bir mineral. Susam, deniz ürünleri balkabağı çekirdeği, badem çinko bakımından zengin.
BEL ÇEVRESİNİN KALINLAŞMASI ÖNEMLİ RİSK!
Bel çevresi kalınlığı kalp kadar cinsel ve ürolojik sağlık için de önemli bir risk. Bel çevresi 100 cm üzerine çıktığında idrar sıkıntıları, prostat büyümesi ve PSA değerleri artıyor. Cinsel fonksiyon sorunları riski de %70'in üzerine çıkıyor. Vücut Kitle Endeksi (boy/ kilo²) 32.5’ten yüksek kişilerde de prostat kanserinin çok daha agresif seyrettiğini biliyoruz. Bu nedenle kilonuzu dikkatle takip edin. Bel çevrenizi 94 cm’nin altında tutun.
DRAR YAPARKEN SORUN YAŞIYORSANIZ İÇTİKLERİNİZE DİKKAT EDİN
İdrarda yanma-sızı, sık idrara çıkma, kesik kesik idrar yapma gibi şikayetler yani alt idrar yolu sıkıntıları her 5 kişiden birinde görülüyor. Prostat hastalarının ise hemen hemen tamamında bu şikayetlere rastlanıyor. İdrar sıkıntılarında hangi içeceklerin tüketilmemesi gerektiğini inceleyen bir araştırmaya göre mesaneyi rahatsız eden kafeinli, karbonatlı ve asidik içeceklerden uzak durmak şart. Tatlandırıcılar da önerilmiyor. Günde 2 kahveden fazlasını tüketmemek gerekiyor. Kolalı ve şekerli içecekler ise idrar şikayetlerini 2 kat arttırıyor. Nar suyunun ise prostat kanserinin ilerlemesini yavaşlattığı gösterildi. Günde 1-2 bardak nar suyu tüketebilirsiniz.
DÜZENLİ EGZERSİZ ŞART
Harvard Üniversitesi'nde 30 binden fazla erkek üzerinde yapılan bir çalışmada düzenli egzersiz yapan erkeklerde prostat büyümesi ve idrar şikayetlerinin azaldığı gösterildi. Yine İtalya'da yapılan başka bir çalışmada 3 ay boyunca düzenli yürüyüş yapanlarda kronik prostat enfeksiyonlarının hafiflediği ortaya kondu. Kısacası düzenli egzersiz prostat sağlığının önemli bir parçası. Egzersiz motivasyonu için çok iyi bir neden!
PROSTAT KONTROLLERİNİ İHMAL ETMEYİN!
Biz mutlaka 45-50 yaşından itibaren her erkeğin, her yıl bir kez ürolojik muayene olmasını öneriyoruz. Bu şekilde henüz belirti vermemiş, hastada şikâyete yol açmamış erken evredeki prostat kanseri, erken teşhis edilebiliyor. Yine her erkekte doğal olarak meydana gelen prostat büyümesinin ne boyutta olduğunu saptayabiliyoruz. Muayeneye ek olarak kanda bakılan PSA testi de bize prostat sağlığı ile ilgili önemli fikir veriyor. Bu noktada eğer gerekirse ileri tanı yöntemlerine başvurulabiliyor. Unutmayın prostat hastalıklarında erken tanı hem tedavinizi kolaylaştırır hem de hayat kurtarır!