Kırmızı muz tropikal meyve çeşitleri arasında yer alır. Her kırmızı meyve gibi yüksek oranda C vitamini içeren kırmızı muz üçlü bir antioksidan etkiye sahip olduğu için bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zaman uzun süre tokluk hissi sağlar. Kırmızı muz nasıl yenir? Kırmızı muzun faydaları nelerdir?
Diğer bir adı Red Dacca olan son dönemlerde yaygın olarak tüketilmeye başlanan kırmızı muzun şeker oranı, sarı muza göre daha düşüktür. Ahududu aroması sayesinde kırmızı ya da mor renk alan bu muz türünün tadı sarı muzla benzer özellik göstermektedir. Genellikle çikolata, bisküvi, puding ve cips gibi atıştırmalıklara tat vermesin için kullanılan kırmızı muz, una dönüştürülerek pasta yapımında da kullanılabilir. Kırmızı muzun rengi olgunlaştıkça mora dönmektedir.
KIRMIZI MUZUN FAYDALARI NELERDİR?
- Kırmızı muz içerdiği bazı besin maddeleri sayesinde serotinin hormonunun daha fazla çalışmasını sağlar. Kırmızı muzun rengi ne kadar koyu ise o kadar fazla besin değeri içerir.
- Red Dacca içerdiği B6 vitamini sayesinde; yorgunluk, şuur kaybı, göz bulanıklığı, sinirlilik, uykusuzluk ve cilt dokusunun bozulması gibi rahatsızlıkları tedavi eden doğal bir çözümdür.
- Şeker oranı düşük olduğu için kırmızı muz diyabet hastaları için ideal bir meyvedir. Uzmanlar, şeker hastalarının kırmızı muzu rahatlıkla tüketebileceğini vurgular.
- Yüksek lif içerdiği için sindirim sisteminde atık besin bırakmaz ve kabızlığı önleyici bir etki sunar.
- Diyet yapan kişiler için ara öğün olarak tüketebilecekler bir meyvedir. Uzun süre tok tutar.
- Kırmızı muz potasyum açısından çok güçlüdür bu sayede kemik ve kas sistemini güçlendirir. Gece uykuda yaşanan kramplar için doğal bir ilaçtır kas kasılması ve kramp gibi riskleri en aza indirir.
- Gece uyumadan iki saat önce tüketildiğinde gece boyu sağlıklı uyumanızı sağlar. Vücudun yenilenme işlevine katkı sağlar.
- Vücuttaki serbest radikal hücrelerini azaltarak kanser riskini azaltır.
- Kırmızı muz sodyum içerdiği için kandaki basıncı dengeler. Kırmızı muz tüketmek yüksek tansiyon ve düşük tansiyon gibi ileri yaşlarda görülme ihtimali olan hastalıkların riskini azaltır.