Rusya Ukrayna savaşı gittikçe daha çok konuşulur hale geliyor. İngiltere, Kıta Avrupası ve ABD medyasında savaş neredeyse kesinleşmiş durumda. Her ne kadar Vladimir Putin'in savaşmak istemediğini, Ukrayna'nın NATO'ya girmeyeceğini taahhüt etmesinin yeterli olacağını söylemesi dünya basınını ve insanları rahatlatmıyor. Dünya tarihinin en önemli savaşlarında sürekli yer alan Rusya, Kırım'ın ilhakı ile yaklaşık 10 yıldır gündemi dolduruyor.
Sovyet sineması, birçok açıdan sinema tarihinin en iyilerinden biri olarak kabul ediliyor. Yapısalcı dönemden savaş karşıtlığına kadar uzanan 70 yıllık tarihiyle birlikte Sovyet sineması savaş temasını her zaman kullandı. Rus İç Savaşı'ndan 13. yüzyıl Rus kimliğinin yaratılmasına ön ayak olan Aleksandr Nevski'ye kadar tarihinde birçok sembolik savaş bulunan Rusya, gelişen ve büyüyen sinema sektöründe bu savaşları deneysel bir şekilde izleyiciye sunmayı başarabildi. Rusya Ukrayna savaşı gelirken size Rusya sinemasından en güzel savaş filmlerini listeledik...
Rusya savaş tarihini derinden etkileyen rasputitsa ne demek merak etmek istiyorsanız bu habere tıklayabilirsiniz.
Eisenstein'ın efsane filmleri arasında yer alan Nevsky, 2. Dünya Savaşı'ndan bir yıl önce çekildi. Nazi ve Sovyet alegorisi içeren film, Rusya'nın milli benliğini kazandığı dönemi ve ilk Rus önderlerden Nevsky'i konu alıyor.
Belki de bir edebiyat eserine en çok sağdık kalan film Sergei Bondarchuk'un Savaş ve Barış'ıdır. 6 yıl süren çekimler sonucu şu anki fiyatlandırmayla yarım milyar dolara gelen film, 8 saatlik uzunluğuyla Tolstoy'un Napolyon Savaşlarını anlattığı Savaş ve Barış'ını sonuna kadar irdeliyor.
Grigory Chukrai'nin ödüllü filmi Ballad of a Soldier, savaşa giden Alyosha'nın savaş olmasa ne kadar iyi bir hayatı olacağı fikriyle seyircileri dramatik bir anlatıya sokuyor. Savaştan uzak mutlu hayatını filmin ara sahnelerinde gösteren yönetmen, izleyicilere savaşın kötülüğünü gösteriyor.
Listeye bir Ukraynalı yönetmen Larisa Shepitko'yu eklemede olmaz. Id i Smotri'nin yönetmeni Elem Klimov'un eşi olan Larisa Shepitko, savaş sırasında anlamı arayan bir kahramanı filminde barındırıyor. Realistik yapısının içinde romantik bir perspektifin de bulunduğu film, iki Belaruslu askerin Almanlara esir düşüşünü konu alıyor.
Unutulmaz yönetmen Tarkovsky'nin ilk filmi olan Ivan'ın Çocukluğu, annesini kaydetmiş 12 yaşındaki Ivan'ın savaşta aldığı rolü ve değerlerin nasıl kaybolduğunu konu alıyor. Elinden alınan çocukluğunu arayan Ivan, bir nevi ağıtlarla dolu bir hayat içerisinde yaşar.
Savaş sırasında sevgilisini şehrin sessiz sokaklarında bekleyen bir kadına odaklanan film, savaş sırasında güvenli sanılan şehirlerin bile ne kadar korkutucu olabileceğini gözler önüne sürüyor. Umut ve savaşın iki cambaz olarak aynı ipte oynadığı bu film, Cannes film festivalinde en iyi film ödülünü aldı.
2. Dünya Savaşı'nın kazanılmasından sonra uzun süre savaşın propagandasını yapan Sovyetler, Stalin'in ölümü ile birlikte propagandanın yerini savaşın gerçekliğine bıraktı. Kahramansı anlatılar yerine savaşta yok olan canlar ve güzelliklere değinen yapımlar gittikçe çoğalmaya başladı. Bir çocuğun savaşta kahraman olmak için başladığı bu film, savaşın yıkımını, toplumun histerikleşmesini ve trajedisini gözler önüne sürüyor. En iyi savaş filmleri arasında her zaman en üst sırada yer alan Come and See, hiçbir zaman eskimeyecek bir film.
Citizen Kane'e kadar sinema tarihinin en iyi filmi olarak kabul edilen ve sinemanın yapısalcı ruhunun sınırlarını sonuna kadar genişleten Eisenstein, Rus devriminin propagandasını bu filmde izleyiciye sunuyor. Diyalektik kurguyu kullanan yönetmen, işçi ile burjuva arasındaki çatışmayı ve işçinin haklılığını izleyiciye empati yoluyla anlatmayı çabalıyor. Bir savaş filminden ziyade bir devrim propagandası olan film, her Rus film listesine girmeyi sonuna kadar hak ediyor.