Avrasya'da Rusya - Ukrayna savaşı ihtimali, Güney Asya'da Tayvan - Çin sorunu devam ederken, insanlar savaşın adilliğini ve ne kadar gerekli olduğunu sorguluyor. Rusya, dünyanın en güçlü 2. ordusuna sahipken Ukrayna ise bu listede 22. sırada yer alıyor. Rusya'nın savaş gücü, Ukrayna'nınkinden kat ve kat yüksek seviyede. Bu durumda birçok insan Rusya'nın olası işgalini canice görüyor. Adil savaş teorisi de burada devreye giriyor. Savaşların adilce nasıl kazanılacağını ve gerçek kazananın nasıl belli olacağının sorgulandığı bu teori, sıkça konuşulacağa benziyor.
Uluslararası ilişkilerde realizm, adil savaş teorisi ve pasifizm adlı üç savaş etiği teorisi bulunmaktadır. Adil savaş kuramı, savaşın gerekçelerini, koşullarını ve ilkelerini belirleyen bir kuramdır. Savaşın ahlaki boyutu hakkında söylemlerde bulunur. Sorgulayıcıdır. Adil savaş, sivillerin savaşlardaki rolü ve savaşın koşullarını sorgular. Özellikle savaşlar, toplumların kendilerini korumak için değil de toprak genişletmek için yapılınca, savaşın ahlaki durumu daha da sorunsallaşıyor. Adil savaş teorisi özellikle sivillerin, çocukların, esirlerin, kölelerin savaştaki rolü ve savaşın koşulları hakkında konuşur.
İlk olarak ünlü Romalı filozof Thomas Aquinas bu konu hakkında görüşlerini bildirmiştir. Adil savaş teorisinin altında üç başlık bulunmaktadır.
- Jus Ad Bellum: Savaşın hangi sebepelr altında haklı bir şekilde açılabilir?
- Jus In Bello: Savaşın haklı bir şekilde gerçekleşmesi için savaş esnasında hangi kurallara uymak gereklidir?
- Jus Post Bellum: Savaş sonrasında insanların tekrardan yaşama doğru bir şekilde kazandırılması için nelerin hangi kıstaslarla bağı olarak yapılması gerekir?
Pasifizm, direkt savaşı reddederken realizm savaşın ahlaki normlarını reddeder. Adil savaş teorisiyle savaşı bir gerekçe doğrultusunda oluşması gerektiğini ve savaşı reddetmenin yanlış olduğunu vurgular. Savaş bazı zamanlarda zorunludur ve savaş olgusu reddedilemez. Savaşın haklı sebeplerle açılabilmesi için savaşın bir devlet tarafından açılması, savunma amaçlı olamsı ve son seçenek olarak düşünülmesi gerekir. Aynı zamanda savaş icra edilirken minimum güç kullanılmalıdır.
Bu teori uzun yıllar boyunca geliştirilmiştir. Bu konu hakkında en önemli yorumları Thomas Aquinas, Hugo Grotius, John Stuart Mill, John Locke, Ron Paul, Samuel Pufendorf gibi isimlerdir.