Haseke eski Emniyet Müdürü Albay Muhammed Şimali, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le gizlice anlaşan Beşşar Esed'in, Suriye petrol ve doğalgazını 50 yıl boyunca Moskova'ya ipoteklediğini iddia etti. "Rusya, Suriye'nin yeraltı kaynak gelirlerinin yüzde 65'ine 50 boyunca sahip olacak" diyen Şimali, son günlerde Tedmur-Palmira bölgesine yönelik artan saldırıların da, Rusya'nın ülkedeki enerji hatlarını kontrol etme projesinin devamı olduğunu söyledi. Yeni Şafak'a konuşan Albay Şimali, Palmira'dan Humus'a kadar olan 180 kilometrelik alanın Suriye'nin en zengin doğalgaz yataklarına sahip olduğunu, Furuklus bölgesinde ise Ortadoğu'da eşine az rastlanır gaz rezervinin yeraldığına dikkat çekti. Şimali, "Rusya'nın bütün gücüyle Tedmur'a saldırması, Rakka-Haseke-Deyr Zor'dan çıkarılacak petrolün Humus üzerinden Tartus limanına güvenli bir şekilde sevkini sağlamaya yönelik bir faaliyettir" dedi. Şimali şöyle konuştu:
15 GÜNDE 18 BİN FÜZE "Terör örgütü IŞİD'in Tedmur'a saldırısında birçok tarihi eser tahrip edildi. Oysa 15 gündür Ruslar günde 2 bin hava saldırısı yaptı; kara ve denizden ise ilçeye 18 binden fazla füze attı. IŞİD'in tarihi eserlere yönelik tahribatına karşı ayaklanan dünya kamuoyu, Rusya'nın 15 günlük insan kıyımı ve tarihi eser katliamına sessiz kaldı. Savaş öncesi 130 bin nüfusa sahip olan Tedmur ilçesinde halen 30 binden fazla sivil vatandaş yaşıyor."
LAVROV VE KERRY ANLAŞTI "Palmira'daki saldırıları Rus general yönetiyor. 200'den fazla Rus askeri de çatışmalarda görev aldı. Suriye'nin yeraltı zenginliğinin paylaşılmasına, Lavrov-Kerry görüşmelerinde son şekli verildi. Rusya, Suriye halkını yaklaşık 6 aydır katlediyor. Ancak bunun mali faturasını yine Suriye halkı ödeyecek. Yeraltı kaynaklarımızı 50 yıl boyunca Putin'e ipotek eden Esed diktası, aldığı kararla mazlum Suriye halkını daha fazla fakirliğe mahkum etti."
Araziyi paylaştılar Antik Palmira bölgesindeki IŞİD tahribatı dünyada büyük yankı uyandırırken, Rus uçaklarının bombalarına dünya sessiz kaldı.
Haseke eski Emniyet Müdürü Albay Muhammed Şimali, ateşkes süreciyle birlikte Rus ve ABD tarafları arasında pazarlığın son noktaya geldiğini, başta yeni anayasa ve Suriye'de bundan sonraki yönetim şekli olmak üzere birçok hayati kararın alındığını söyledi. Şimali'nin verdiği bilgiye göre, bundan sonra Suriye'nin batı bölgelerini Ruslar, doğu bölgelerini ise ABD 'IŞİD bahanesiyle' bombalayacak. Washington-Moskova anlaşmasına göre Lazkiye, İdlib, Humus, Şam, Dera ve Halep gibi merkezler Rus tarafına düşerken Deyr Zor, Haseke, Rakka gibi bölgelerin bombalanmasından da ABD sorumlu olacak.