Ruhsal birçok hastalığın çocukluk döneminde başladığının altını çizen uzmanlar, okul öncesi çocuklarda depresyon görülme sıklığının % 1, okul çocuklarında % 2, ergenlerde ise yaklaşık % 5 olduğunu vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, ergenlik döneminde en sık görülen ruhsal sorunlardan birinin depresyon olduğunu söyledi.
YARISI TEDAVİ DESTEĞİ ALMIYOR
Çocuk ve ergenlerde görülen depresyonla ilgili önemli bilgiler veren Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, “Çocuk ve ergenlerde görülen ruhsal bozuklukların son yıllarda arttığı ancak ruhsal sorunları veya hastalığı olan çocuk ve ergenlerin yaklaşık yarısının tedavi desteği almadığı bilinmektedir. Ergenlik döneminde en sık görülen ruhsal sorunlardan biri depresyondur” dedi.
ERGENLERDE %5 ORANINDA GÖRÜLÜYOR
Çocukluk döneminde de görülebilen depresyonun, bu dönemlerde farklı belirtilerle seyrettiğinden tanı koymanın zor olduğunu vurgulayan Ayık, şunları söyledi: “Hem bu yaşlarda depresyon olmadığına dair yanlış inanışlar hem de tanılama zorlukları bu çocuk ve gençlerin böylesine önemli bir hastalıkla tedavi desteği olmadan yalnız başlarına baş etmeye çalışmalarına yol açmaktadır. Maalesef ciddi düzeydeki depresyonlar ise intihar gibi riskli sonuçlarla noktalanabilmektedir.
ERGENLİKTE KIZ ÇOÇUKLARINDA GÖRÜLÜYOR
Okul öncesi çocuklarda depresyon görülme sıklığı % 1 iken, bu oran okul çocuklarında % 2, ergenlerde ise yaklaşık % 5 olarak bildirilmektedir. Ergenlik dönemine kadar kız ve erkek çocuklarda yaklaşık eşit oranlarda görülürken, ergenlik döneminden sonra kız çocuklarında erkeklere oranla 3 - 4 kat daha fazla görülmeye başlar.”
MUTSUZLUK VE UYKU BOZUKLUĞU SORUNUNA DİKKAT
Depresyon belirtilerinin farklılık gösterebileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, “Depresyon belirtilerinin çocuk ve ergenin yaşına, cinsiyetine, eğitim durumuna, kültürel özelliklerine göre farklılıklar göstermekle birlikte genellikle mutsuzluk, sevdiği etkinliklere karşı ilgi kaybı, günlük aktivitelerden ve hiçbir şeyden keyif alamama, huzursuzluk, alınganlık, sinirlilik, dikkat ve konsantrasyon problemleri, uyku bozukluğu, yorgunluk, halsizlik, iştah değişiklikleri, suçluluk ve değersizlik hissi, olumsuz düşünceler ile kendini gösteren bir durumdur. Uzun süren veya ağır depresyonlarda maalesef ölüm düşünceleri ve intihar girişimleri de görülmektedir” diye konuştu.
%20-40'I ERİŞKİNLİKTE BİPOLAR BOZUKLUĞA DÖNÜŞEBİLİR
Çocukluk ve ergenlik döneminde görülen depresyonların önemli bir bölümünün erişkinlikte Bipolar Bozukluğa dönüşebileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, şunları söyledi:
“Çok önemli bir konu olan çocukluk ve ergenlik döneminde görülen depresyonlarının yaklaşık % 20- 40’ının erişkinlikte Bipolar Bozukluğa dönüştüğü son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde belirlenmiştir. Bu konuda özellikle riski arttıran durumlardan biri ailede Bipolar Bozukluk olması durumudur.
Bipolar bozukluk dönemsel özellik gösteren ve yaşam boyu süren bir ruhsal bozukluktur. Hastalık genel olarak “mani” olarak adlandırılan duygudurumda yükselme ve “depresyon” olarak adlandırılan duygudurumda çöküşlerin olduğu dönemlerin epizodik olarak görülmesi ile karakterizedir. Bu hastalığa sahip bazı bireyler sadece depresyon atakları yaşayabilirler.
BAHAR AYLARINDA DUYGUDURUMDA DALGALANMALAR OLUŞUYOR
Özellikle Bipolar depresyon hastalarında görülen dönemsellik özelliği, bazı dönemlerde hastalık belirtilerinin yeniden başlaması ve tedavi ihtiyacı olması anlamına gelir, çocuk ve ergen depresyonlarında da görülebilen bir durumdur. Dönemsel özellik açısından kişisel farkların olduğu ( her bireyin dönemleri kendine özgü bir seyir gösterir) ancak özellikle bahar aylarında uyku ve günlük düzende oluşan değişikliklerin de etkisi ile duygudurumda dalgalanmaya yol açtığı ve hastalık belirtilerinin nüksettiği bilinen bir gerçektir.”
ÇOÇUKLUK DÖNEMİNDE MÜDAHALE ÖNEMLİ
Birçok ruhsal hastalığın çocukluk döneminde başladığını belirterek erken müdahalenin önemini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eski yıllarda çocuk ve ergenlerde depresyon ve Bipolar Bozukluk görülmediği düşünülürken, bilim dünyasında son yıllarda erişkin yaşamda görülen ruhsal bozuklukların birçoğunun çocukluk ve ergenlik döneminde başladığı ve uygun zamanda doğru tedavi edilen bireylerin hastalıkların olumsuz etkilerine daha az maruz kaldığı, hayat kalitelerinin arttığı bilinmektedir” diye konuştu. Depresyonun beynin nörokimyasal dengesi üzerine kronik olumsuz etkilerini durdurmak, günlük yaşamdaki olumsuz etkilerini azaltmak, tedavilere dirençli depresyon gelişimini engellemek, intihar girişimleri ve depresyona bağlı ölüm oranlarını düşürmek amacıyla bu dönemde yapılan tedavi ve müdahaleler çok önemlidir. Depresyon şüphesi olan çocuk ve ergenlerin erişkinlerdekinden farklı belirtiler gösterebileceği akılda tutularak doğru tanı ve tedavi için mutlaka alanda uzman olan Çocuk ve Ergen psikiyatristleri tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.”