Son dönemde Marmara Denizi’nin çok fazla kirlenmesi sonucu deniz yüzeyinde ve derinlerinde oluşan müsilaj tehlikesinin ardından şimdi de tsunami tehlikesi söz konusu. Bölgede beklenilen Büyük Marmara depreminin bir sonucu olarak Prof. Dr. Bülent Oruç, Marmara Denizinde tsunami bekliyor.
MARMARA DENİZİ'NDE 50 İLE 100 METRE ARASINDA TSUNAMİ
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oruç yaptığı açıklamada, ‘Marmara Denizi'nde 1200 metrelik çukurluklar var. Büyük Marmara depreminin ardından Marmara Denizi’nde ortalama 1 metrelik dalga yüksekliği 50 ile 100 metre arasında kıyıya su kütlesinin gelmesine neden olabilir’ İfadesini kullandı.
Konuyla ilgili açıklamasına devam eden Prof. Dr. Bülent Oruç, Marmara Denizi'nde Pasifik Okyanusu’ndaki gibi yıkıcı tsunami olmayacağını kaydederek, ‘Marmara Denizi içerisinde Kuzey Anadolu fay hattının alt kolları devam ediyor. Birincisi Adalar kolu diğeri Orta Marmara kolu ve Tekirdağ kolu olmak üzere kollar var. Aslında bu kolların geçtiği bölgeler, çukurlukları denetleyen kollar. Yaklaşık olarak 1200 metrelik bir çukurluktan bahsetmek gerekir Marmara Denizi içerisinde. Biz deprem sınıflandırması yaparken 6.9’dan büyük depremlere yıkıcı deprem adını veriyoruz. Burada yaşanacak bir yıkıcı depremde, derin denizlerdeki dik yamaçlara bağlı olarak bir heyelan söz konusu olabilir. Bu büyük kütle düşmeleri de tsunami dediğimiz olaylara neden olabilir fakat Pasifik Okyanusu’ndaki o büyük dalma-batma alanlarında ortaya çıkan çok yıkıcı depremlerin meydana getirdiği tsunami türünden tsunamiler Marmara Denizi'nde asla olmayacak’ diye konuştu.
Marmara Denizi’nde yeterince önemsenmeyen Tsunamiyle ilgili birçok önlem alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Oruç, şöyle konuştu:
‘Marmara Denizi'nde olursa ortalama 1 metrelik bir dalga yüksekliği, kıyıya doğru 50 metre ile 100 metre arasında bir mesafede su kütlesinin gelmesine neden olabilir. Bu ölçekte bir tsunami bile kıyıya yakın olan araçları, insanları, canlıları çekip, açık denizlere doğru sürükleyebilir. Bundan kurtulmak mümkün değildir. Bunu açıkça söylemek lazım. Bununla ilgili birçok adım atılması lazım. Bu adımlardan biri Büyükçekmece'de bulunan istasyonun kurulmasıydı fakat sadece istasyon kurulumu yetmiyor. İnsanların tsunamiye karşı davranış ve tepkilerinin doğru kurgulanması lazım. Bu kurgular içerisindeki en önemli şey, kaçış güzergahlarını belirlemek ve bununla ilgili uyarı levhaları asmaktır.
MARMARA DENİZİ'NDE TATBİKAT YAPMAK GEREK
Gerçekleşmesini beklediği tsunami ile ilgili kaçış güzergahları ile insanların yükseklere doğru kaçışlarının planlanması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Oruç, ‘Ama insanlarımızda tsunami tehlikesine karşı nasıl davranacakları hususu şu anda eksik. Dolayısıyla burada risk planlandı, ama insanların davranış ve tepkileri planlanmadı. Bunun için de bolca tatbikat yapmak gerekiyor. Özellikle kıyılarda yaşayan insanların bu tatbikatlardan yararlanması lazım. Belirli zaman aralıklarında, bunlar canlı tutularak birbirini ezmeden, birbirine zarar vermeden, olabildiğince geniş kaçış güzergahları ile insanların yükseklere doğru kaçışlarının planlanması lazım. Bu önemli. Sadece tek bir istasyon tabi ki yetmeyecektir. Sayılarının artırılması gerekecek. Ege bölgesindeki körfez bölgelerinde bu istasyon kurulumlarının çok parametreli ölçümlerle yapılması lazım’ dedi.