Bu akşam Miraç gecesi. İslam alemi için oldukça önemli olan Miraç gecesi hakkında, en çok merak edilen soruların başında; Peygamber Efendimizin Miraç gecesi gördükleri ve yaşadıkları yer alıyor. Bizde birçok kişinin araştırdığı bu soruların cevaplarını sizler için bir araya getirdik. Miraç, İslam mitolojik anlatımlarında, Muhammed'in göğe yükselip, Allah ve öte âlemleri görüp geriye döndüğü rivayetlerine verilen isimdir. Pek miraç gecesinde neler yaşandı?
Hazreti Muhammed (sav) o gece şehitlerin ve muttakilerin cenneti olan Cennetü'l–Me'vâ'yı temaşa etti. Cebrail'i geride bırakan Hz. Muhammed, burada Refref'e binerek Arş–ı A'lâ'ya geçti ve Kâb–ı Kavseyn olarak belirtilen "imkân dairesinin bitiş, vücûb dairesinin başlama sınırına" ulaştı.
Miraç olayı ile ilgili birçok rivayet bulunmaktadır. Bunlarında başında, birinci ve ikinci Habeşistan hicretinden sonra, Hz. Hatice ile Ebû Talib'in vefatlarını takip eden dönemde, Hicretten bir yıl önce meydana geldi. İslam alemi ise Miraç Kandilini, Recep ayının 27. gecesinde hatırlar.
Bu akşam hatırladığımız ve ibadetlerle andığımız miraç olayı; Bir gece Resulullah Kâbe'de Hicr veya Hatim denen yerde bazı rivayetlere göre ise uykuda iken veya uyku ile uyanıklık arasında bir halde iken Cebrail (as) geldi. Göğsünü açtı, zemzemle yıkadıktan sonra içini iman ve hikmetle doldurup kapattı. Burak adlı ata bindirip Beytülmakdis'e götürdü.
Resûl-i Ekrem Mescid-i Aksâ'da iki rekat namaz kılıp çıktığında Cebrail, biri süt biri şarap dolu iki kap getirdi. Resulullah süt dolu kabı seçince Cebrail "fıtratı seçtin" dedi, ardından O'nu alıp dünya semasına yükseltti. Semaların her birinde sırasıyla Âdem, İsa, Yusuf, İdris, Harun ve Musa peygamberlerle görüştü. Nihayet Beytülmamur'un bulunduğu yedinci semada Hz. İbrahim'le buluştu. Sidret'ül- Münteha denilen yere vardıklarında yazıcı meleklerin kalem cızırtılarını duydu ve Allah'ın huzuruna çıktı.
Burada Cenâb-ı Hak elli vakit namazı farz kıldı. Dönüşte Hz. Musa, elli vakit namazın ümmetine ağır geleceğini söyleyip Allah'tan onu hafifletmesini istemesini tavsiye etti. Namaz beş vakte indirilinceye kadar Hz. Peygamber'in huzur-u ilahiye müracaatı ve Hz. Musa ile diyalogu devam etti. Bir rivayete göre Resûl-i Ekrem'e Miraç'ta Bakara suresinin son ayetleri indirildi ve Allah'a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi verildi.
İslamiyet karşıtlarının çoğunlukta olduğu dönemlerde, putperestler, Müslümanlara yaptıkları zulmleri giderek artırdı. Onların bu baskısı risaletin 6. yılından itibaren Peygamberimizin ailesiyle az sayıdaki Müslümanlara karşı ekonomik ve sosyal bir boykota dönüştü ve acımasız eylemleri her seferinde şiddetlenerek arttı. Üç yıl süren ve büyük acılara sebep olan bu boykotun ardından Resulullah, kısa aralıklarla eşi Hz. Hatice ile amcası ve hamisi Ebu Tâlib'i kaybetti. Dolayısıyla bu yıla 'hüzün yılı' denildi. Bu acılı olayların ardından yüce Allah, bir bakıma Resulünü, sabır ve tahammülü dolayısıyla hem teselli etmek hem de ödüllendirmek istedi ve bunun için genellikle Miraç olarak anılan büyük mucizevi olayı gerçekleştirdi.