Oyun terapisi çocukla terapist arasında kurulan aynı zamanda
çocuğun oynayarak kendi iç dünyasını keşfettiği, bir ilişki süreci olarak
yorumlanabilir. Bu süreç aynı zamanda terapiste çocuğun iç dünyasını,
yaşantılarını ve duygularını anlama fırsatı vermektedir.
Yetişkin gözlüğünden oyuna bakıldığında, oyun tekrarlardan ve anlamsız dizilerden oluşuyor gibi gözükebilir ancak çocuklar için oyun; gerçek dünyanın bir yansımasıdır. Doğumundan itibaren gerçek dünyada var olmaya çalışan çocuk, oyun yoluyla yarattığı dünyada, problem çözme, duyguları düzenleme, sıra bekleme gibi pek çok sosyal, duygusal ve bilişsel beceriyi pratik eder. Bir bilim insanı gibi, deneme – yanılma yoluyla gerçek dünyadaki deneyimlerini “oyun içinde” tekrar ederek anlamlandırmaya çalışır. Bu sebeple oyun, gelişimsel anlamda öğretici ve pekiştiricidir.
Oyun aynı zamanda çocuğun iç dünyasının da bir yansımasıdır. Oyun yoluyla tekrar ettikleri deneyimlerde yaşadıkları duyguları ve düşünceleri de ifade etme imkanı bulurlar. Oyunun iyileştirici ve güçlendirici tarafı buradan gelir.
Oyun terapisinde ise amaç oyunun tüm bu gücünden yararlanarak çocuğa iç ve dış dünyasını yansıtabileceği güvenli bir alan yaratmaktır. Özellikle çocuk merkezli oyun terapisi hümanistik bir yaklaşımla, oyun yoluyla her çocuğun kendi kendini iyileştirebilme potansiyeline güvenir.
Daha açık bir şekilde ifade edecek olursak, çocuklar yaşadıkları olumlu ya da olumsuz her deneyimi ve duyguyu oyun içinde açık bir şekilde ifade etme olanağı bulduğunda, kendi sorunlarını kendi yollarıyla çözebilme becerisi geliştirirler. Gerçek dünyada çözemedikleri duygu, düşünce ya da davranışları oyunda ele alırlar. Bu anlamda oyun terapisinde, terapistin görevi çocuğun duygusal süreçlerine yargısız bir şekilde eşlik ederek, koşulsuz kabul ve güven sağlamaktır.
Oyun terapisi, temel olarak çocuklar için kullanılan bir terapi şeklidir. Çünkü çocuklar kendi duygularını işlemekte veya sorunlarını ebeveynleri ile diğer yetişkinlere anlatmakta zorluk yaşayabilirler.
Normal bir oyun zamanı gibi görünebilir ancak oyun terapisi bundan daha fazlası olabilir.
Eğitimli bir terapist oyun zamanını çocuğun problemlerini gözlemlemek ve bir fikir edinmek için kullanabilir. Terapist daha sonra çocuğun duygularını keşfetmesine ve çözümlenmemiş travmalarla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Oyun sayesinde çocuk yeni başa çıkma mekanizmalarını ve uygunsuz davranışları yeniden yönlendirmenin yollarını öğrenebilir.
Oyun terapisi psikologlar ve psikiyatrlar gibi farklı ruh sağlığı uzmanları tarafından uygulanabilir. Ayrıca davranışsal ve mesleki terapistler, fizik terapistler tarafından da uygulanabilir.
OYUN TERAPİSİNİN FAYDALARI
Play Therapy International adlı profesyonel organizasyona göre, oyun terapisine yönlendirilen çocukların %71’i pozitif değişimler yaşıyor.
Bazı çocuklar biraz kararsız yaklaşabilseler de, terapiste karşı güven artma eğilimindedir. Daha rahat oldukça ve bağları güçlendikçe çocuk oyununda daha yaratıcı ve daha sözlü olabilir.
Oyun terapisinin bazı potansiyel faydaları şöyle:
- Belli davranışlar için daha fazla sorumluluk alma
- Başa çıkma stratejileri ve yaratıcı problem çözme yetenekleri geliştirme
- Kendine saygı
- Başkaları için empati ve saygı
- Kaygıların azalması
- Duyguları tamamen yaşama ve ifade etme
- Güçlü sosyal yetenekler
- Daha güçlü aile ilişkileri
Oyun terapisi dil kullanımını da arttırabilir ve ince ile kaba motor yetenekleri geliştirebilir.
Eğer çocuğunuzun ruh sağlığı veya fiziksel sağlık problemleri varsa, oyun terapisi ilaç ve diğer gerekli tedavilerin yerine geçmez. Tek başına veya diğer terapiler ile birlikte kullanılabilir.
OYUN TERAPİSİ NE ZAMAN KULLANILIR?
Her yaştan insan oyun terapisinden fayda görebilir ama genelde 3-12 yaş arasındaki çocuklarda kullanılır. Oyun terapisi aşağıdakiler gibi çeşitli durumlarda fayda sağlayabilir:
- Tıbbi işlemler, kronik hastalıklar veya palyatif bakımla yüzleşildiğinde
- Gelişimsel gecikmeler ve öğrenme bozukluklarında
- Okulda davranış sorunlarında
- Agresif ve sinirli davranışlarda
- Boşanma, ayrılma, aile bireyinin ölümü gibi aile sorunlarında
- Doğal afetler ve travmatik olaylarda
- Aile içi şiddet, travma, ihmal edilme ve tacizlerde
- Kaygı, depresyon ve yas dönemlerinde
- Yeme ve tuvalet bozukluklarında
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda
- Otizm spektrum bozukluklarında
OYUN TERAPİSİ NASIL OLUR?
Çocuklar ve yetişkinler arasında bir miktar iletişim problemi vardır. Çocuğun yaşı ve gelişim aşamasına bağlı olarak çocuklarda yetişinlerin dil yetenekleri bulunmaz. Bir şey hissedebilirler ancak çoğu vakada bunu bir yetişkine anlatamazlar veya anlatacak güvendikleri bir yetişkin yoktur.
Diğer yanda ise yetişkinler çocuğun sözlü ve sözsüz işaretlerini anlamayabilirler.
Çocuklar dünyayı ve onun içindeki yerlerini oyun ile anlarlar. Oyun içerisinde iç hisler ve derin duygularını yansıtabilecek kadar özgürdürler. Oyuncaklar eğer neyi aradığınızı biliyorsanız daha büyük anlamlar ifade eden semboller olurlar.
Çocuk kendini yetişkin dünyasında yeterince ifade edemeyeceği için, terapist onun düzeyine iner.
Oyun sırasında çocuk daha savunmasızdır ve duygularını paylaşma konusunda daha açıktır. Ancak baskı altında değildir. Kendi iletişim yöntemini seçmesine izin verilir.
Oyun terapisi biraz da terapiste ve çocuğun ihtiyacına bağlı olarak değişkenlik gösterir. En başta terapist çocuğu oyun sırasında gözlemlemek ister. Ayrıca çocuk, ebeveynler ve öğretmenler ile farklı görüşmeler gerçekleştirebilir.
Detaylı bir değerlendirmeden sonra bazı terapötik hedefler koyar ve gerekli limitleri belirler, nasıl devam edileceğine dair bir plan oluşturur.
Oyun terapistleri çocuğun ebeveynden ayrılınca bununla nasıl başa çıktığına, tek başına nasıl oynadığına ve ebeveyn döndüğünde ne yaptığına dikkat eder.
Çocuğun farklı oyuncaklara verdikleri tepkiler ve seanstan seansa davranış değişiklikleri pek çok şeyi ortaya çıkartabilir. Korku ve kaygılarından kurtulmak, kendini yatıştırmak, iyileşmek veya sorunları çözmek için oyunu kullanabilirler.
Oyun terapistleri bu gözlemleri sonraki adımları belirlemek için kullanırlar. Her çocuk farklıdır ve bu nedenle terapi de özel ihtiyaçlara göre şekillenir. Terapi devam ettikçe davranış ve hedefler tekrar değerlendirilirler.
Bir noktada terapist ebeveynleri, kardeşleri ve diğer aile bireylerini de terapiye çağırabilir. Buna filial terapi adı verilir. Böylece çatışmaların çözümesi öğretilebilir, iyileşme hızlandırılabilir ve aile dinamikleri iyileştirilebilir.
OYUN TERAPİSİ TEKNİKLERİ
Seanslar genelde 30-60 dakika civarı sürer ve haftada bir defa uygulanabilir. Kaç seans olacağı çocuğun ihtiyaçlarına ve bu terapi türüne nasıl tepki vereceğine bağlı. Terapi bireysel veya grup olarak uygulanabilir.
Oyun terapisi yönlendirmeli veya yönlendirmesiz olabilir. Yönlendirmeli yaklaşımda terapist oturumda kullanılan oyuncak ve oyunları seçme konusunda kendisi rol alacaktır. Bunu bir hedefe ulaşmak için yapacaktır.
Yönlendirmesiz yaklaşım ise daha az yapısaldır. Çocuk oyuncak ve oyunları kendisi seçebilir. Talimat ve engeller olmadan kendi istediği gibi oynayabilir. Terapist yakından gözlemde bulunur ve uygunsa katılır.
Seanslar çocuğun güvende hissedeceği bir ortamda uygulanmalılar ve sınırlamalar çok olmamalı. Aşağıdaki teknikler kullanılabilirler:
- Yaratıcı hayal kurma
- Hikaye anlatma
- Rol yapma
- Oyuncak telefonlar
- Kuklalar, maskeler ve hayvanlar
- Oyuncak ve aksiyon figürler
- Sanat ve el işleri
- Su ve kumla oynama
- Takma oyuncaklar ve inşaat oyuncakları
- Dans ve yaratıcı hareketler
- Müzikle oynama
OYUN TERAPİSİNİN ÖRNEKLERİ
Çocuk ve duruma bağlı olarak, terapist çocuğu belli bir oyun oynama tarzına yönlendirebilir veya çocuğun kendisinin seçmesine izin verebilir. Terapistin çocuğu tanımak ve problemleri ile başa çıkmasına yardımcı olmak için çeşitli yöntemleri vardır.
Örneğin terapist çocuğa bir bebek evi ve bir kaç bebek önerebilir, bunları evde sahip oldukları belli sorunları taklit etmek için kullanmalarını isteyebilir. Çocuğun stresli ve korkutucu bulduğu bir şeyi kuklalar ile canlandırması için onu cesaretlendirebilir.
Çocuğun ne diyeceğini görmek için ona “bir varmış bir yokmuş” tarzı hikayeler anlatabilir. Veya çocuğunuzun sahip olduğu bir probleme benzer sorunlara sahip olan kişilerin olduğu hikayeler anlatabilir. Buna biblioterapi adı verilir.
Çocuğun bir şeyler çizmesi gibi basit bir şey bile olabilir çünkü onun düşünme süreçlerine katılmayı sağlar. Problem çözme, işbirliği ve sosyal yetenekler için çeşitli oyunlar da olabilir.
YETİŞKİNLER İÇİN OYUN TERAPİSİ
Oyun sadece çocuklar için değildir ve oyun terapisi de öyle değil. Ergenler ve yetişkinler de iç duygularını kelimelere dökmekte zorlanabilirler. Oyun terapisinden fayda göre yetişkinler arasında şunlar var:
- Zeka bozukluklarına sahip olanlar
- Bunaması olanlar
- Kronik hastalıkları olanlar, palyatif bakımda olanlar
- Madde kullananlar
- Travma ve fiziksel taciz yaşayanlar
- Öfke yönetimi sorunları olanlar
- Travma sonrası stres bozukluğu olanlar
- Çözümlenmemiş çocukluk problemleri olanlar
Yetişkinler ile çalışırken terapist dramatik rol yapmayı kullanabilir ve böylece konuşması zor duygulara değinilebilir. Bu terapiler belli konularla başa çıkmak için strateji geliştirmeye yardımcı olabilirler.
Oyun oynama eylemi, oyun, sanat ve el işi bile olsa, müzik ve dans da olsa, günlük hayatın stresini geride bırakmanıza yardımcı olur.
Sanat terapisi, müzik terapisi ve hareketlilik gizli travmaları ortaya çıkartabilir ve iyileşmeyi arttırabilir. Deneyimli bir terapistin rehberliğinde oyun çok değerli bir araç olabilir.
Oyun terapisi yetişkinlerde diğer terapi ve ilaçları tamamlamak için de kullanılabilir. Çocuklarda olduğu gibi bunda da terapist belli ihtiyaçlara göre oyunları yönlendirecektir.