Batının takip edilmesi konusunda Yükselme devrinde ya da coğrafi keşiflere kadar genel manada bir ihtiyaç. Hissedilmemiştir. Fakat yaşanan toplumsal ve siyasal kademeli olaylar sebebi ile Avrupa’da yaşanan gelişmelerin bir eşi bu coğrafyada görülmemiştir. Hali hazırda görülmesinin bir beklenti olmadığı da eklenmelidir. Her coğrafyanın kendine özel ve eşsiz bir gelişim sistemi kendini göstermektedir.
Batının Askeri Anlamda Takip Edilmesi
Osmanlı Devleti’nin batıyı takip etme nedenleri nelerdir sorusunun özellikle askeri alanda çok daha geç kabul edildiği bilinmelidir. Birçok farklı coğrafyada büyük fetihlere imza atmış olan bir imparatorluğun batılı güçlerin genel yönetim yapısına veya askeri gelişmelerine göz atmasının kabullenilebilir bir durum olduğu düşünülmüştür.
Avrupalıların gözündeki başarılı Osmanlı algısı da oldukça geç değişmiştir. Girit’in fethedilmesinin 24 sene sürmesinin bunda çok büyük bir payı vardır. Aslında çok güçlü olduğu tahmin edilen Osmanlının biri adanın fethedilmesi konusunda ne derece sıkıntı çektiğini görmek Avrupa için oldukça rahatlatıcı olmuştur. Bu anlayışın sonrasında Osmanlı üzerine gelen atakların çok daha hızlandığı ve sert bir hal aldığı da fark edilmektedir.
Modern Ordu ve Silahlanma
Osmanlı Devleti’nin batıyı takip etme nedenleri nelerdir; modern ordu ve silahlanmaya geçiş aşaması çok sancılı olmuştur. Bu alanda yetiştirilen bir eğitim kadrosunun olmaması en temel eksiklikler arasında kendini göstermektedir. Modern ordu ve silahlanma konusunda yeniçerilerin oldukça gönülsüz olması ve aynı şekilde birçok değişimin karşısında olan toplumsal grupların varlığı bu süreci daha da sancılı bir hale getirmiştir.
Ateşli silahların kullanımı ile alakalı olarak çok büyük gelişmelerin olması ve artık birebir çarpışmanın olduğu Osmanlının oldukça iyi sonuçlar aldığı savaş tarzının değişmesi de en büyük sorunu oluşturmuştur. Fetihlerin çok daha uzun sürmesinden ve alınan sonuçların başarı oranının düşmesinden durum kendini daha net şekilde belli edecektir.
Eğitim Alanında Batının Örnek Alınması
Sıkıntılı olan alanlardan bir diğeri de eğitim olmuştur. Medrese eğitiminin başlangıçta hem dini ilimleri hem de doğa bilimlerini içerisinde bulunduran yapısı daha sonrasında deforme olmuş ve sadece dini bilimlere yönelme olmuştur. Bu alanda beşik ulemalığının gelişmesi ve medrese eğitiminde doğa bilimleri ile alakalı bir gelişimin olmaması da birçok alanda zorlukların yaşanmasına sebebiyet vermiştir.
- Modern manada askeri eğitim okulları açılmıştır.
- Müfredatın yeniden düzenlenmesi için çaba sarf edilmiştir.
- Eğitimin daha kolay yapılması için İkinci Abdülhamid döneminde alfabe değişikliği dahi gündeme gelmiştir.
Bu detaylara bakıldığı zaman eğitim alanının sadece bağımsız bir alan olmadığı ve tüm bilimsel gelişmeleri etkilediği görülmektedir.