Osmanlı Devleti için ilk anayasa olan bu derlemenin aynı zamanda devletin son anayasası olduğu fakat cumhuriyet için önemli bir geleneğin ilk nüvesi olduğu da belirtilmelidir. Halkın haklarının korunması bağlamında çok önemli bir yere sahip olduğu ve demokratikleşme adımları arasında büyük önem verilen bir birim olduğu da görülüyor.
Kanun’i Esasi Maddeleri Nelerdir?
Osmanlı Devleti’nde Kanun’i Esasi’nin genel özellikleri ve işleyişi nasıldır konu başlığının modern bir bakış açısı ile 21. yydan incelenmesi durumunda büyük sorunlar yaşayabilirsiniz. Örneğin koyulan maddelerin bir kısmının demokratik duruş ile bir alakası olmadığını savunabilirsiniz. Fakat bunun bir başlangıç adımı olduğunun ve gelişimin ilk meyvesi olduğu da fark edilmelidir. Eksikliklerden ziyade gelişmeler bağlamında ne derece büyük bir adım atıldığını da sembolleştiren unsurlar arasındadır.
- Kanuni Esasi kapsamında padişahın almış olduğu kararlar bakımından kimseye karşı sorumlu olmadığının belirtilmesi gerekiyor.
- En vurucu noktaların başında kesinlikle Osmanlı kavramı gelmektedir. Osmanlı kavramının din dil mezhep ayırt etmeksizin tam bir kapsayıcılığa sahip olduğunun da dile getirilmesi gerekiyor.
- Kişilerden alınacak olan vergilerin ya da kesintilerin sadece yasal olarak alınmasına izin verildiği de eklenmesi gereken hususlar arasında bulunuyor. Bu da kişisel inisiyatifler doğrultusunda atılan adımların yasaklandığını da göstermektedir.
Bu maddelere bakıldığı zaman önemli bir gelişim kaydedildiği ve mutlakıyet ile yönetilen biri devletin zaman içerisinde nasıl bir değişim geçirdiği de kendini göstermektedir.
Meşruti Yapı Nasıl İşlemektedir?
Osmanlı Devleti’nde Kanun’i Esasi’nin genel özellikleri ve işleyişi nasıldır konu başlığı altında meşruti yapı hakkında da bilgi sahibi olunması gerekiyor. Meşruti yapı aslına bakılırsa biri padişah ve daha sonrasında hak sahibi olan meclis ile kendini göstermektedir. Meşruti yapı mutlaki yapının içerisine yetkileri çok da geniş olmayan bir meclisin eklenmesi ile kendini göstermektedir. Meşruti yapının bu etkisi ile beraber demokratikleşme serüveni de başlamaktadır. Fakat bu serüven içerisinde meclisi açma ve kapama yetkisinin padişaha ait olduğunun da ayrıca hatırlatılması gerekiyor. Bu hak ve yetki padişahta olduğu müddetçe ne kadar muhalif bir tutum takınılabileceğini tahayyül edebilirsiniz.
Gelişen Vatandaşlık Algısı
Osmanlının içerisinde bulunduğu zor siyasi durumların vatandaşlık konusunda yeni bir tanımlamaya gidilmesini gerektirmiştir. Bu noktada kişilerin özellikle vatandaş algısının Osmanlı kavramı üzerine kurduğu görülüyor. Osmanlı şeklinde bir tanımlamanın olması ayrımların tam manası ile ortadan kaldırılması üzerine kurulu biri yapının olduğunu da göstermektedir. Bu alanda milliyetçiliğin etkisi ile artık ayrılıkçı politikalar güden azınlıkların devlete olan bağlılıklarının artırılmasının en temel amaç olarak belirlendiği de belirtilmelidir.