Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimler neden askerlik yapamazdı konu başlığı ile alakalı olarak kişilerin dikkate alması gereken hususlardan bazıları;
- Askerlik durumu ile alakalı olarak kişilerin gayrimüslim olmaları durumunda bir zorunlulukları yoktur. Bunun için cizye adı verilen bir vergi ödemeleri yeterli görülmüştür.
- Verginin ödenmesi ile beraber askerlik sorumluluğundan muaf tutulmuş olunur.
- Bu alanda istisnai olsa da kuruluş devrinde kale gözetmenlerinden derbentlere kadar birçok alanda küçük Hıristiyan biriliklere yer verildiği de görülmektedir. Fakat bunun genele yansıması söz konusu değildir.
Siz de bu hususlar bağlamında analizde bulunurken hem azınlıkların kendi isteksizliklerinin vergiye dönüştürülmesi hem de askeri anlamda temel olarak ana kuvvetin Müslümanlardan oluşturulmasının sağlandığını görmelisiniz. Osmanlı tarafından atılan adımların birçoğu gibi çok yönlü biri durum söz konusudur. Bu çok yönlü durumun demokratikleşme çabasına kadar devam ettiği görülüyor.
Tanzimat Fermanı ile İşleyiş Değişti!
Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimler neden askerlik yapamazdı sorusunun yanıtı Tanzimat Fermanı ile değişim göstermiştir. 1839 tarihinde yayınlanmış olan bu ferman ile eşitlik verilirken aynı zamanda sorumluluklar konusunda da eşitlik sunulmuş ve gayrimüslimlerin sorunsuz bir biçimde sorumlulukları da üstlenmesi talep edilmiştir. Bu sorumluluğu getiren maddenin eklenme sebebi ırk ve din ayrımı temeline dayanan bir vergilendirme tipinin ortadan kaldırılmasıdır. Fakat sonuç beklendiği gibi birleştirici olmamış hatta bunun tam tesriine birçok sorunu da beraberinde getirmiştir.
Fakat bu durumun azınlıklar arasında büyük bir huzursuzluk ile karşılandığının da eklenmesi gerekiyor. Birçok azınlığın bu sorumluluğu yerine getirmek istemediği ve azınlıkların cizye verilerek bu sorumluluktan muaf tutulmak istediğinin de ayrıca dile getirilmesi gerekiyor.
Devşirmeler Ayrı Bir Başlık Altında Değerlendirilmelidir!
Devşirmelerin farklı bir başlık altında incelenmesi gerekmektedir. Devşirmelerin öncelikli olarak artık İslam dinine mensup oldukları eklenmelidir. Bu alanda en temel kaynak Balkanlar olarak görülüyor. Sadece askeri alanda değil bürokratik alanda da oldukça başarılı isimlerin devşirme kökenli olması da dikkat çekmektedir.
Ailelerinden alınmalarının sonrasında oldukça kapsamlı biri eğitime tabi tutulan bu erkek çocukların askeriyeden başlayarak devletin yüksek kademelerine kadar birçok alanda sorunsuz şekilde kendilerine yer bulduklarının da belirtilmesi gerekmektedir. Devşirmelerin dinlerini değiştirmelerinin etik olmadığını dile getiren birçok akademisyen bulunuyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da tarihi olayları değerlendirirken sadece kendi yaşandığı dönem içerisinde ele alınması gerekir. 21. Yüzyıldan bakıldığı zaman etik olmayan birçok kavram o dönem günlük yaşamın parçasıdır.